Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, davalının vefat eden eşinin tereksiyle ilgili olarak izaleyi şuyuu davalarının açılması ve taşınmazların aynen taksimi ve aile konutunun davalıya özgülenmesi konusunda kendisini avukat olarak görevlendirdiğini, ... Barosu’nun tavsiye niteliğindeki asgari ücret tarifesi üzerinden vekalet ücreti ödenmesinin kararlaştırıldığını, 8.11.2008 tarihli vekaletname ile davalıyı temsilen muhatapları aleyhine davalar açtığını, muhataplar tarafından açılan davalarda da davalıyı temsil ettiğini, ancak davacı tarafından hiçbir neden olmadan 28.01.2009 tarihli azilname ile azledildiğini, haksız azil nedeniyle, ücretin tamamına hak kazandığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, azlin haklı olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir....

    Türk Medenî Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4/1. maddesinde “Ana ve babadan birinin ölümü halinde nüfus memuru veya evliliğin mahkeme kararı ile sona ermesi halinde kararı veren mahkeme, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerleşim yeri aile mahkemesine, yoksa Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun belirlediği mahkemeye durumu derhal bildirir. Mahkeme, belirleyeceği süre içinde, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşten çocuğun varsa, mal varlığının dökümünü gösteren bir defter vermesini ve bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşecek önemli değişiklikleri de bildirmesini ister” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamında küçüklerin MERNİS incelemesinde yerleşim yeri adresinin "... Mah. 803 Sk. No:1 İç Kapı No:2 .../..." olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın ... Asliye Hukuk (Aile mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu ve Eşyalar Üzerinde Sağ Kalan Eşe İntifa Hakkı Tanınması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 14.05.2013 günü temyiz eden ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davalılar ... ve arkadaşları ile vekilleri gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar, miras bırakanları olan babaları Muhsin Arslan’ın 24.07.1995 tarihinde vefat ettiğini, babalarından kendilerine miras olarak kalan dava konusu taşınmazlardaki miras hisselerini o tarihte sağ olan ve velayet hakkına sahip annelerinin devir ettiğini, bu satışın muvazaalı olduğunu, gerçek bir satış olmadığını, ayrıca murislerinin mal varlığının oldukça iyi olduğunu ve taşınmazların satılmasını gerektirir bir ihtiyaçlarının olmadığını, temlikin velayet hakkının kötüye kullanılması suretiyle yapıldığını iddia ederek satış bedellerine yönelik alacak talebinde bulunmuş olup, mahkemece alacak davasının BK 126 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle...

          Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4/1. maddesinde “Ana ve babadan birinin ölümü halinde nüfus memuru veya evliliğin mahkeme kararı ile sona ermesi halinde kararı veren mahkeme, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerleşim yeri aile mahkemesine, yoksa Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun belirlediği mahkemeye durumu derhal bildirir. Mahkeme, belirleyeceği süre içinde, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşten çocuğun varsa, mal varlığının dökümünü gösteren bir defter vermesini ve bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşecek önemli değişiklikleri de bildirmesini ister.” hükmüne yer verilmiştir....

            İlk derece mahkemesince yukarıda yer verilen gerekçe ile davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapusunun iptaline ve dava devamında ölen eşin mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmiştir. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan aile konutuyla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla ileri sürebilir....

            Bir tarafta hiç mirasçı bulunmadığı takdirde, bütün miras diğer taraftaki mirasçılara kalır. Aynı Kanunun 499/1 maddesi uyarınca, sağ kalan eş, mirasbırakanın ana ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olursa mirasın yarısı eşe kalır. Somut olayda, dosya içerisinde yer alan nüfus kayıtlarından ...'ın murisin oğlu ...'ın oğlu olduğu halde kendisine muris ... ...'ın mirasından pay verilmediği, adı geçen kişiye verilmesi gereken payın ... mirasçılarından ...'e verilerek hükümde bu mirasçıya iki defa pay verildiği anlaşılmıştır. Yine dosya içerisinde yer alan nüfus kayıtlarına göre; murisin oğlu ... ...'ın 20.03.1999 tarihinde evli ve çocuksuz olarak vefat ettiği, eşi ... ...'ın da 25.12.2002 tarihinde ölümü ile eşi ...'in ölümünden sonra 27.10.2000 tarihinde evlat edindiği ibrahim oğlu ...'ın kaldığı anlaşılmıştır. ... altsoyu olmadan vefat ettiğinden Türk Medeni Kanunu'nun 496 ve 499. maddelerine göre eşi ve 2. zümre mirasçıları birlikte mirasçı olacaktır....

              TMK'nin "Sağ kalan eş" başlıklı 499. maddesinin 3. fıkrasında; "mirasbırakanın büyük ana ve büyük babaları ve onların çocuklarıyla birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte üçü, bunlar da yoksa mirasın tamamı eşe kalır." hükmü yer almaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi İHBAR EDEN : Altındağ Kaymakamlığı Nüfus Müdürlüğü VELİ : ... İLİŞKİLİ KİŞİ (KÜÇÜK ):... Çocuk mallarının korunmasına ilişkin olarak açılan davada Ceyhan Aile Mahkemesi ve Adana 2. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R – Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 352. ve devamı maddeleri uyarınca açılan çocuk mallarının korunması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 21. maddesine göre velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri ana ve babanın ortak yerleşim yeri olduğu gibi Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4. maddesi uyarınca sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerleşim yeri mahkemesi etkilidir.....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) İHBAR EDEN : Çukurova Nüfus Müdürlüğü VELİ : ... İLİŞKİLİ KİŞİLER: 1 ...,.. Çocuk mallarının korunmasına ilişkin olarak açılan davada Adana 5. Aile ve Suruç Asliye Hukuk ( Aile Mahkemesi Sıfatıyla.) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 352. ve devamı maddeleri uyarınca açılan çocuk mallarının korunması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 21. maddesine göre velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri ana ve babanın ortak yerleşim yeri olduğu gibi Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4. maddesi uyarınca sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.....

                    UYAP Entegrasyonu