Aile Mahkemesince, çocuk ...'ün yerleşim yerinin MERNİS sisteminde "..." olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Afyonkarahisar Aile Mahkemesince ise çocuk mallarının korunması davasının sağ kalan eşin yerleşim yerinde görülecek olup, somut olayda sağ kalan annenin yerleşim yerinin "..." olduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medenî Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4/1. maddesinde “Ana ve babadan birinin ölümü halinde nüfus memuru veya evliliğin mahkeme kararı ile sona ermesi halinde kararı veren mahkeme, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerleşim yeri aile mahkemesine, yoksa Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun belirlediği mahkemeye durumu derhal bildirir....
Bu esnada taraflardan birinin ölümü halinde velayet sağ kalana geçer.(TMK 336. md.) Ancak, boşanma halinde mahkemece velayet kendisine verilen ana veya babanın ölmesi halinde velayet sağ kalan eşe kendiliğinden geçmez. Küçüğün TMK'nin 314. maddesi uyarınca evlatlık edinene ait olan velayet hakkı sona erdiği için Velayetin Aile Mahkemesince düzenlenmesi gerekir. Yetkili mahkeme ise, velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır. (TMK.m.21) Somut uyuşmazlık yönünden küçük ... 'ın nüfus kayıt sistemine göre Büyükçekmece adli yargı sınırlarında ikamet ettiği başka bir adresinin bulunmadığı anlaşıldığından, küçüğün velayeti ya da vasi tayini konusunda yetkili ve görevli mahkeme Büyükçekmece 1 Aile Mahkemesi'dir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sağ kalan eşe ev eşyaları üzerinde mülkiyet hakkı tesisi istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. Ne var ki, dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından, 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 18.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asıl dava;" ortaklığın giderilmesi" birleşen dava ise Türk Medeni Kanunu'nun 652. maddesine dayanan “aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesine” ilişkindir. Birleşen dava da davalı/karşı davacı vekili 132 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki konutun aile konutu olduğunu ileri sürmüştür. Asıl davada, kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirmiş olan davalı/karşı davacı T5 lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince davalı/karşı davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru görülmemiş olup, davalı/karşı davacı vekilinin bu yöndeki istinafının yerinde olduğu görülmüştür. Somut olayda, davalı/karşı davacı tarafça aile konutu iddiası nedeniyle 132 ada 10 parsel sayılı taşınmazın TMK 'nun 652. md göre davalı/karşı davacı T5'e miras payına mahsuben özgülenme kararı verilmesi talep edilmiştir. Dosyada mevcut tapu kaydı incelendiğinde bu taşınmazın aile konutu olduğuna dair herhangi bir şerh yoktur....
nın mirasçılarını ve miras paylarını gösterir mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir. Dava, mirasçılık belgesinin verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm; davacı vekili tarafından vekil edeni sağ kalan eşin miras payının 1/4 olarak belirlendiğinden, ancak ana ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olduğundan miras payının 1/2 olması gerektiğinden bahisle temyiz edilmiştir....
Dosya kapsamındaki, adrese dayalı nüfus kayıt sistemi uyarınca düzenlenen nüfus kaydına göre sağ kalan eş ...'ın yerleşim yerinin ... adresi olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın Doğanhisar Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Doğanhisar Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamındaki, adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre düzenlenen son nüfus kayıt örneğinde gösterilen adrese göre sağ kalan eş (veli) ...'ın yerleşim yerinin ...adresi olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın ... Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıkLanan nedenlerle; HMK.nun 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 1.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Buna göre eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay çocukların her birine 1 pay, ana ve babaya birer pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine çok uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselecektir....
Toplanan delillerden, aile konutu olduğu tartışmasız olan bağımsız bölümün bulunduğu binanın kat malikleri ile müteahhit firma arasında yapılan 11.06.2013 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi sebebiyle yıkıldığı anlaşılmaktadır. Bu sözleşmeye göre inşa edilecek yeni bina üzerinde 2. kat 6 nolu bağımsız bölüm davacı eşe ait olacaktır. Ana taşınmazın ,niteliğinin 17.02.2014 tarihinde arsa olarak değiştirildiği,davacının 18/289 oranında hissesinin bulunduğu görülmektedir. Gerçekleşen bu durum karşısında, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan aile konutu şerhi, dava konusu arsadaki davacıya ait hisse üzerinde devam edecektir. Bu yön gözetilmeden, yazılı gerekçe ile aile konutu şerhinin kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Medeni Kanununun 194.maddesi uyarınca aile konutu olarak tespiti, 652.maddesi uyarınca miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 2.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....