Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkeme, belirleyeceği süre içinde, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşten çocuğun varsa, mal varlığının dökümünü gösteren bir defter vermesini ve bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşecek önemli değişiklikleri de bildirmesini ister.” hükmüne yer verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 336/3 maddesine göre "Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 6/2-c maddesi ile aile mahkemesinin "Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına İlişkin önlemleri almaya karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir....

    Mahkeme, belirleyeceği süre içinde, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşten çocuğun varsa, mal varlığının dökümünü gösteren bir defter vermesini ve bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşecek önemli değişiklikleri de bildirmesini ister.” hükmüne yer verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 336/3 maddesine göre "Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 6/2-c maddesi ile aile mahkemesinin "Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına İlişkin önlemleri almaya karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir....

      Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4/1. maddesinde “Ana ve babadan birinin ölümü halinde nüfus memuru veya evliliğin mahkeme kararı ile sona ermesi halinde kararı veren mahkeme, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerleşim yeri aile mahkemesine, yoksa Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun belirlediği mahkemeye durumu derhal bildirir. Mahkeme, belirleyeceği süre içinde, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşten çocuğun varsa, mal varlığının dökümünü gösteren bir defter vermesini ve bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşecek önemli değişiklikleri de bildirmesini ister” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamından, küçüğün annesi ...'ın nüfus kayıtlarına göre MERNİS adresinin “.....” olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, uyuşmazlığın ... 3. Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Büyükçekmece 3....

        Türk Medenî Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4/1. maddesinde “ Ana ve babadan birinin ölümü halinde nüfus memuru veya evliliğin mahkeme kararı ile sona ermesi halinde kararı veren mahkeme, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerleşim yeri aile mahkemesine, yoksa Hâkimler ve Savcılar Kurulunun belirlediği mahkemeye durumu derhal bildirir. Mahkeme, belirleyeceği süre içinde, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşten çocuğun varsa, mal varlığının dökümünü gösteren bir defter vermesini ve bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşecek önemli değişiklikleri de bildirmesini ister.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamında malları korunması talep edilen çocuk ...'in MERNİS adresinin Çankaya/... olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın ... 5. Aile Mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... 5....

          Temyiz Sebepleri Bir kısım davalılar vekili; davanın açıldığı tarihte, katılma alacağı ya da miras payına mahsuben açılmış bir dava olmadığını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar vermesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, aile konutu olduğunun tespiti davası olup, uyuşmazlık, eşlerden birinin vefat etmesi halide sağ kalan eşin aile konutu olduğunun tespitini talep etmekte hukuki yararının bulunup bulunmadığı, dava konusu taşınmazın aile konutu vasfına sahip olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 2 nci, 194 üncü, 652 nci maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 244 üncü, 288 inci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi. 3....

            AİLE KONUTU ŞERHİEVLİLİK BİRLİĞİNİN SONA ERMESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 652 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 194 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 240 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının; dava konusu taşınmazın, ölen eşiyle birlikte oturdukları konut olduğunun tespitini istemekte, Türk Medeni Kanunu'nun 240. ve 652. maddesinin sağ eşe tanıdığı haklar bakımından hukuki yararının bulunduğunun anlaşılmasına göre, davalıların, hükmün tespite ilişkin bölümüne yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Türk Medeni Kanunu'nun 194/3. maddesi gereğince aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilebilmesi için evlilik birliğinin devam ediyor olması gerekir....

              Miras bırakan 03/02/2015 tarihinde evli ve çocuklu olarak vefat etmiş olup mirasının en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından reddedildiği anlaşılmaktadır. Ölenin en yakın mirasçıları tarafından reddedilen miras, Sulh Hakimi tarafından iflas hükümlerine göre resmi tasfiye yoluna gidilir (20.09.1959 t. 4/10 sayılı YİBK). Sağ kalan eş konumundaki davacı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 652 maddesinde aile konutuyla ilgili kendisine tanınan yasal haklardan mirası reddetmesi sebebiyle istifade etmesi olanaksızdır. Bu sebeple artık sağ kalan eşin aile konutunu, ipoteksiz şekilde terekeye döndürme hakkı bulunmamaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davanın reddi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 01/07/2019 tarih, 2019/2101 esas ve 2019/2008 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Vezirköprü 2....

                Davacı eşi Nevzat Baklan'ın 18.5.2003 tarihinde vefat ettiğini 20 yıldır yaşamakta oldukları dairede bulunan menkul malların (eşyaların) bir kısmının kendi kişisel malı olduğunu, bir kısmının ise edinilmiş mallardan olduğunu, kişisel mallarının tesbitini ve ortak malların da Türk Medeni Kanununun 652. maddesi gereğince sağ kalan eşe özgülenmesini talep etmiştir. Talep konusu malların hangisinin kişisel mal hangisinin edinilmiş mal olduğunun tesbiti 4787 Sayılı Yasanın 5133 Sayılı Yasa ile değişik 4/1. maddesi gereğince 4721 Sayılı Yasanın üçüncü kısmı hariç ikinci kitabından kaynaklanmakta olup, görev Aile Mahkemesinindir. (TMK. mad. 218, 219, 220, 222) Ayrıca davacı ölen kocasından kalan edinilmiş malların kendisine özgülenmesini de istemiştir. (TMK.mad.652) Özgüleme işinde görev Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. (TMK.mad.658) Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması da zorunludur....

                  Davalı vekili savunma yoluyla 3145 parsel sayılı taşınmazın aile konutu olduğunun tespit edilmesini miras hakkına mahsuben davalıya özgülenmesini talep etmiştir. Mahkemece, 3145 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili dava tefrik edilerek görev yönünden reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesi gereğince "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." Davacı tarafından yalnızca ortaklığın giderilmesi talep edilmiş olup davalı tarafından dava konusu taşınmazın aile konutu olarak tespiti için açılmış bir dava olmadığı halde, mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre karar vermek yerine 3145 parsel sayılı taşınmaz yönünden dava tefrik edilip görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

                    Maddesine göre, çocuklarının miras paylarının da sağ kalan eş olarak tarafına geçmesi gerektiğini, T.M.K.'nın 613. madde hükmü “IV-en yakın mirasçıların tamamı tarafından ret” üst başlığı altında düzenlenmiş bir hüküm olup, altsoydan kastedilen en yakın mirasçı konumundaki ilk derece çocukların tamamı yani en yakın mirasçı konumunda kendisi ve çocukları dışında torunlar dahil başka hiçbir kimse bulunmadığından, çocuklarının mirası reddetmesi durumunda, çocuklarının miras paylarının torunlara değil, sağ kalan eş olarak tarafıma intikalinin sağlanması gerektiğini, Yargıtay 4, Hukuk Dairesinin 2016/7022 Esas, 2017/132 sayılı kararında, “TMK'nın 613.maddesinde "Altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde, bunların payı sağ kalan eşe geçer. ” hükmü yer aldığını, söz konusu emsal içtihatlar uyarınca ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, mahkeme tarafından verilen veraset ilamının iptaline, yeniden mirasçılık belgesi düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu