Sulh hukuk mahkemesince, Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4. maddesine göre, aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye hukuk mahkemesi tarafından ise talebin çekişmesiz yargı işlerinden olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4/1. maddesinde “Ana ve babadan birinin ölümü halinde nüfus memuru veya evliliğin mahkeme kararı ile sona ermesi halinde kararı veren mahkeme, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerleşim yeri aile mahkemesine, yoksa Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun belirlediği mahkemeye durumu derhal bildirir....
Türk Medeni Kanunu'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4/1. maddesinde “Ana ve babadan birinin ölümü halinde nüfus memuru veya evliliğin mahkeme kararı ile sona ermesi halinde kararı veren mahkeme, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerleşim yeri aile mahkemesine, yoksa Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun belirlediği mahkemeye durumu derhal bildirir. Mahkeme, belirleyeceği süre içinde, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşten çocuğun varsa, mal varlığının dökümünü gösteren bir defter vermesini ve bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşecek önemli değişiklikleri de bildirmesini ister.” hükmüne yer verilmiştir....
Türk Medenî Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4/1. maddesinde “ Ana ve babadan birinin ölümü halinde nüfus memuru veya evliliğin mahkeme kararı ile sona ermesi halinde kararı veren mahkeme, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerleşim yeri aile mahkemesine, yoksa Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun belirlediği mahkemeye durumu derhal bildirir. Mahkeme, belirleyeceği süre içinde, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşten çocuğun varsa, mal varlığının dökümünü gösteren bir defter vermesini ve bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşecek önemli değişiklikleri de bildirmesini ister.” hükmüne yer verilmiştir....
Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile konutu özgülenmesi ... ve ... ve müşterekleri aralarındaki aile konutu özgülenmesi davasının reddine dair .Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi'nden verilen 20.11.2013 gün ve 383/604 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.02.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü taraflardan kimse gelmediğinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. Temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Aile Mahkemesinin 2014/847 Esas sayılı dosyasından devam eden davanın istem sonucu itibarıyla, bu dava sonunda verilecek kesin hükümle paylarda değişim olması ya da sağ kalan eşe özgülenmesi hali saklı kalmak kaydıyla, taşınmazın satışından elde edilecek payın paydaşlara payları oranında dağıtılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir. I- Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir....
Somut olayda destek evli ve iki çocukludur, bu durumda desteğin kendisine %34, sağ kalan eşe %34 ve çocuklara %16'şar pay ayrılarak hesaplama yapılmalı, çocuklardan biri desteklikten çıktığı zaman eşe %40, desteğe %40 ve çocuğa %20 şeklinde pay ayrıldıktan sonra bütün çocukların desteklikten çıktıktan sonra sağa kalan eşe %50, desteğe %50 olacak şekilde pay dağıtımına gidilmelidir. O halde, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda destek tazminatı hesaplanarak davacıların alacağı tazminat miktarlarının belirlenmesi gerekirken yanlış ilkeler benimseyen, denetime açık olmayan, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tüm bu açıklamalara göre 743 sayılı TKM'nin yürürlükte olduğu dönemde edinilen 21 nolu bağımsız bölümde davacı-karşı davada davalı sağ eşin katkı payı alacağı istemesi mümkündür. Dosya içeriğine göre, davacı-karşı davada davalı sağ eş, 17.08.1992 tarihinde işinden ayrılması nedeniyle kıdem tazminatı almış olup bunun bir bölümü karşı dava konusu olan ...'deki taşınmazın alımında kullanıldığından, kalan kısmının dava konusu...'daki 21 nolu bağımsız bölümün aidatlarının ödenmesinde ve diğer ince işlerin yapımında kullanıldığının kabulü gerekir. Bundan ayrı davacı-karşı davada davalı sağ eş inşaatın bitiminden yaklaşık 1 yıl önce 01.10.1999 tarihinde emekli aylığı almaya başlamıştır. Tüm bu açıklamalar, iddia ve savunma gözetilerek, davacı-karşı davada davalı sağ eşin dava konusu...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, 1/2'si davacının eşi mirasbırakan ... adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazın "aile konutu" olduğunun tespitine ilişkindir. Aile konutuyla ilgili yasal haklar ve konutun aile konutu olduğunun tespitini isteme hakkı sağ eşe ait olup, sağ eş dışındaki diğer mirascıların aile konutuyla ilgili dava açma hakları bulunmamaktadır. Sağ eş tarafından açılan davanın da tereke üzerinde hak sahibi olan diğer mirasçılara husumet yöneltilerek açılması gerekir. Mirasbırakan ... mirasçılarından ... davaya davalı olarak katılmış, diğer mirasçı ... ise davaya dahil edilmemiştir....
Türk Medeni Yasası'nın 194. maddesinde ise, "aile konutu" düzenlenmiş ve madde gerekçesinde aile konutu; "eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdiği, acı ve tatil günleri içinde yaşadığı, anılarla dolu bir alan" olarak tanımlanıp, aile konutuyla ilgili işlemlerde "eşlerin serbestliği ilkesi"ne istisna getirilerek, mülkiyeti diğer eşe ait olsa dahi, aile konutuyla ilgili hukuksal tasarruflar bakımından eşin rızası aranmıştır. Doktrinde de aile konutu; "sürekli olarak barınmak üzere kullanılan ve aile yaşamının yoğunlaştığı oturma yeri" biçiminde tanımlanmış ve aile konutunun varlığı için; evlilik birliğinin kurulması ve aile yaşamının yoğunlaştığı bir konutun bulunması gerektiği belirtilmiştir (Bkz. Ömer U. Gençcan, Mal Rejimleri Hukuku, Ankara 2007, s. 199, 204)....
Tefenni Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nce, sağ kalan eşin yerleşim yeri adresinin... olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Bursa 9. Aile Mahkemesi’nce, küçük ...'...