Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise destek gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği, yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, ana ve babaya 1’er pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay, hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak, anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine çok uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselecektir....

    Aile Mahkemesince ise küçükler ... ve ...'nın annelerinin ... olduğu ve ...'in MERNİS adresinin "..." olduğu gerekçesi karşı yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medenî Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4/1. maddesinde “Ana ve babadan birinin ölümü halinde nüfus memuru veya evliliğin mahkeme kararı ile sona ermesi halinde kararı veren mahkeme, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerleşim yeri aile mahkemesine, yoksa Hâkimler ve Savcılar Kurulunun belirlediği mahkemeye durumu derhal bildirir. Mahkeme, belirleyeceği süre içinde, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşten çocuğun varsa, mal varlığının dökümünü gösteren bir defter vermesini ve bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşecek önemli değişiklikleri de bildirmesini ister.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamında malları korunması talep edilen küçükler ... ve ...'nın annelerinin ... olduğu ve ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu ve Eşyalar Üzerinde Sağ Kalan Eşe İntifa Hakkı Tanınması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 14.05.2013 gün ve 13102-13623 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, kararın düzeltmeye tabi kararlardan olup olmadığı 1086 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenmiştir. Hüküm, Sulh mahkemesince verilmiştir....

        DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması (Çekişmeli) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi ve davalıların babası Rasim Sakarcan'ın 2005 yılında vefat ettiğini, murisin adına kayıtlı Sinop Merkez Gelincik mahallesi 279 ada 86 parsel sayılı taşınmaz bulunan konutu müvekkili ve eşinin aile konutu olarak kullandığını ve eşinin vefatından sonra da müvekkilinin bu evde oturmaya devam ettiğini, müvekkilinin eşiyle yıllarda birlikte yaşadığı, ortak anılarını paylaştığı bu taşınmazın miras payına mahsuben kendisine özgülenmesi talebiyle Sinop sulh hukuk Mahkemesinde 2018/71 Esas sayılı dosyasıyla dava açtıklarını, taşınmazda bulunan Aile konutu olduğuna dair iddialarının davalılardan T4 tarafından inkar edilmiş olduğundan ve tapu kayıtlarında da Aile konutu şerhi bulunmadığından Sinop Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından taşınmazın Aile konutu olduğunun tespitine...

        DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması (Çekişmeli) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi ve davalıların babası Rasim Sakarcan'ın 2005 yılında vefat ettiğini, murisin adına kayıtlı Sinop Merkez Gelincik mahallesi 279 ada 86 parsel sayılı taşınmaz bulunan konutu müvekkili ve eşinin aile konutu olarak kullandığını ve eşinin vefatından sonra da müvekkilinin bu evde oturmaya devam ettiğini, müvekkilinin eşiyle yıllarda birlikte yaşadığı, ortak anılarını paylaştığı bu taşınmazın miras payına mahsuben kendisine özgülenmesi talebiyle Sinop sulh hukuk Mahkemesinde 2018/71 Esas sayılı dosyasıyla dava açtıklarını, taşınmazda bulunan Aile konutu olduğuna dair iddialarının davalılardan T4 tarafından inkar edilmiş olduğundan ve tapu kayıtlarında da Aile konutu şerhi bulunmadığından Sinop Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından taşınmazın Aile konutu olduğunun tespitine...

        İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, sağ eş tarafından, diğer mirasçıya karşı açılan artık değere katılma alacak isteğine ilişkindir. Mal rejiminin tasfiyesi sonucunda belirlenecek katılma alacağı, terekeye ait borç olup, mirasçıların miras paylaşımından önce ödenmesi gerektiği kabul edilmektedir. Terekeye ait borç ödendikten sonra kalan miktar, mirasçılar arasında miras payları oranında paylaşılır. Tereke borçlarından bu sıfatını kaybetmemiş tüm mirasçılar, kişisel olarak (4721 s.lı TMK 599/2 m) ve müteselsilen (TMK 641 m) sorumludurlar. Her ne kadar, davacı temyize konu davayı terekenin alacaklısı sıfatıyla açmış ise de; davacı da dahil davanın tarafları, ortak mirasbırakan ...'nın mirasçısıdırlar ve tereke borçlarından yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler çerçevesinde hepsi de sorumludurlar. Başka bir anlatımla, mirasçılık sıfatına sahip olduğundan (TMK'nun 499), alacaklı ve borçlu sıfatı davacı sağ eş de birleşmiştir....

          Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 50.963,92-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar ..., .... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalılar ..., .... ve ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir(6100 s.lı HMK 33 m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, sağ eş tarafından, diğer mirasçılara karşı açılan katkı payı ve katılma alacağına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması isteğine ilişkindir. Mahkemece tasfiye...

            Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 352. ve devamı maddeleri uyarınca açılan çocuk mallarının korunması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 336/3 madesine göre "Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir". Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük'ün Çocuk Mallarının Korunması başlıklı 4. maddesi “Ana ve babadan birinin ölümü halinde nüfus memuru veya evliliğin mahkeme kararı ile sona ermesi halinde kararı veren mahkeme, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerleşim yeri aile mahkemesine, yoksa Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun belirlediği mahkemeye durumu derhal bildirir....

              Hukuk Dairesinin 2021/418 Esas 2021/4910 Karar) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının; dava konusu taşınmazın, ölen eşiyle birlikte oturdukları konut olduğunun tespitini istemekte, Türk Medeni Kanununun 652. nci maddesinin sağ eşe tanıdığı haklar bakımından hukuki yararının bulunduğunun anlaşılmasına göre davalı tarafın, hükmün tespite ilişkin bölümüne yönelik istinaf itirazları yersizdir. Dava konusu taşınmaz aile konutudur. Sağ kalan eşin mirasçı sıfatıyla hakları (TMK madde 240. ve 652) bulunmaktadır. Muris eşin vefat etmesi sebebiyle ilk derece mahkemesince dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti yönünde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

              Hukuk Dairesinin 2021/418 Esas 2021/4910 Karar) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının; dava konusu taşınmazın, ölen eşiyle birlikte oturdukları konut olduğunun tespitini istemekte, Türk Medeni Kanununun 652. nci maddesinin sağ eşe tanıdığı haklar bakımından hukuki yararının bulunduğunun anlaşılmasına göre davalı tarafın, hükmün tespite ilişkin bölümüne yönelik istinaf itirazları yersizdir. Dava konusu taşınmaz aile konutudur. Sağ kalan eşin mirasçı sıfatıyla hakları (TMK madde 240. ve 652) bulunmaktadır. Muris eşin vefat etmesi sebebiyle ilk derece mahkemesince dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti yönünde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

              UYAP Entegrasyonu