Aidiyet davalarında, Kurum kayıtlarına göre çalışma kime ait gözüküyor ise bu kişinin gerçekte olup olmadığı veya davacı ile aynı kişi olup olmadığı hiçbir kuşku ve tereddüte yer bırakmayacak bir biçimde araştırılmalı, böyle bir kişinin bulunduğu belirlenir ise davanın hak alanını etkilemesi nedeniyle davaya davalı sıfatıyla dahil edilmesi zorunludur. Mahkemece, işe giriş bildirgesindeki kimlik bilgileri ile uyuşan diğer ....' ın davaya dahil edilmediği ve çalışmanın davacıya ait olup olmadığının araştırılmadan eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır....
Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde; Dava tevkifat belgesindeki bilgilerin davacıya ait olduğunun tespiti ile 2926 S.Y kapsamındaki sigortalılığın tespiti davasıdır. İlk derece mahkemesince aidiyet yönünden davanın kabulüne, tespit isteği yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, karar davalılardan SGK vekilince istinaf edilmiştir. Sigortalılığın tespiti talebi yönünden davacının hukuki yararı var ise de davacı istinafa gelmemiş olmakla istinaf edenin sıfatı gereği bu hususun eleştirilmesi ile yetinilmiştir. Aidiyet konusuna gelince; tevkifat belgesinde yazılı kimlik bilgilerine uyan herhangi bir kimse belirlenememiştir. Komisyoncu beyanı ile ürün teslim edenin davacı olduğu görülmüştür. Dinlenen tanıklar ve yaptırılan zabıta araştırması da talebi doğrulamıştır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi No : 2016/23-2021/70 Dava, davacının sigortalılık başlangıcının 10.11.1983 tarihi olarak tespiti ile işe giriş bildirgesinin davacıya ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesi'nin bozma kararına uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Dava, sigortalılık başlangıcının tespiti ile aidiyet istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31.HUKUK DAİRESİ (Ön İnceleme Aşamasında Aidiyet) DOSYA NO : 2021/247 Esas KARAR NO : 2021/387 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2020 NUMARASI :.... DAVANIN KONUSU : Tespit KARAR TARİHİ : 20/04/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 26/04/2021 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Tespit davasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; KARAR: Dava, iş kazasıyla ilgili olarak asıl işveren olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, taraflar arasında eser sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmadığından ve aynı uyuşmazlığa ilişkin Ankara 11. İş Mahkemesi'nin Karar sayılı kararının istinafı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin 26/09/2019 tarih .......
Aidiyet tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi davası ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığı takdirde bu dava görülemez. Kural olarak, öğretide ve yerleşik Yargıtay uygulamasında eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki bir yararın bulunmadığı kabul edilmiştir. Bu hukuksal olguların ışığı altında duraksamasız belirtmek gerekirse hukuki yarar dava koşuludur....
Mahkemece, orman niteliğindeki taşınmazlar üzerindeki muhdesatın özel mülkiyet şeklinde aidiyet kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davanın REDDİNE karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, mülkiyetin tesbiti niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince yapılan ve 14.09.2007 – 15.10.2007 tarihleri arasında kısmî ilâna çıkarılıp kesinleşen orman sınırlandırılması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/06/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için, tanık sözlerinden ayrı olarak işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği bulunmaktadır. Mahkemece, ilgili nüfus kayıtlarından hayatta olduğu anlaşılan 1974 doğumlu ...'in de dava konusu hakkında bilgilerine başvurulmalı, tüm deliller toplandıktan sonra hasıl olacak neticeye göre karar verilmelidir. Yukarıda belirtilen, hukuki ve fiili durumlar ışığında, Mahkemece eksik inceleme sonucu hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönlerini amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.05.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi...
Sayılı ilamıyla aidiyet kararıyla yeniden Dairemize göndermiştir. Yerel mahkemece verilen karar İş Mahkemesi sıfatıyla değil Sulh Hukuk Mahkemesi sıfatıyla verildiğinden uyuşmazlık Borçlar Kanununun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden kaynaklandığından, Yargıtay Kanunu uyarınca Dairemizin Sulh Hukuk Mahkemesince verilen herhangi bir kararı inceleme yetki ve görevi bulunmamaktadır. Bu nedenle Yargıtay Kanunu uyarınca dosyanın temyizen incelenmesi görevi 13. Hukuk Dairesi’ne aittir. Dosya hakkında görevli olduğu belirtilen Daire tarafından daha önce aidiyet kararı verilmesi nedeniyle inceleme merciinin belirlenmesi açısından dosyanın Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.12.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
G E R E K Ç E : Dava, aidiyet, düzeltme istemine ilişkin olup; bu tür aidiyet davaları kamu düzeni ile ilgili olduğundan çalışmaların başka bir sigortalıya ait olup olmadığı noktasında titizlikle inceleme yapılması ve toplanılan delillerle hiç bir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak şekilde hizmetin gerçekte kime ait olduğunun saptanması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 19/09/2007 gün ve 2007/21- 600 E-2007/604 K sayılı kararı da aynı yöndedir. Dava, davacının 10/01/2013 ile 06/06/2013 tarihleri arasında davalılardan T5 Şti. unvanlı işveren yanındaki kaydının iptali ile davalılardan Bedaş yanında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir. Davacının hizmet döküm cetveli incelendiğinde; uyuşmazlık konusu dönemde davalılardan T5 Şti.'...