WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 79.maddesi gereğince açılmış menfi tesbit istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ... idaresi vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

    -TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa'nın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7.maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir....

      Bu durumda bakiye borç miktarı ile borçlu şirketin malvarlığı göz önüne alındığında borçlunun mevcut malvarlığının borcu karşılamaya yeterli olduğu anlaşıldığından, davanın ön şart yokluğundan reddinde, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Gerek AAÜT'nin 7/2.maddesi gerekse 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir...

        Temyizen incelenen kararda, borcun aslının ödenmiş olması ve bu haliyle 6183 sayılı Yasanın 9.maddesinin uygulanmasını gerektiren bir durum bulunmaması nedeniyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de; dava konusu olayda, ödenmesi gereken bir gecikme zammının bulunup bulunmadığı, 6183 sayılı Yasanın 13/3.maddesi kapsamında ve ihtiyati haczin devamını gerektiren bir durumun var olup olmadığının araştırılması suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar araştırılmaksızın eksik incelemeye dayalı olarak verildiği anlaşılan idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenle, idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum....

          beyanlarının 6183 sayılı Yasa’nın 30.maddesi kapsamında olup olmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi ve 6183 sayılı Yasanın 38.maddesi ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsiz olduğundan bahisle bozulmuş, bozmadan sonra dava dışı şahıs olan ... ... ile ...'...

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6183 Sayılı Yasa'nın 79. maddesi hükmüne göre açılmış olup; davacının davalı ...'nin borçlusu ... adlı şahsa borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ve verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir....

              İdare Mahkemesinin 15.08.2012 tarih, 2012/1504-1364 sayılı Kararı ile, “İş Mahkemesinin yetkili olduğu belirtilerek görev yönünden reddine” karar verildiği, bu kararın 07.09.2012 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, bunun üzerine 24.09.2012 tarihinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 80/5 ve 6183 sayılı Yasa'nın 58. maddeleri ile İİK'nun 72. maddesidir. 506 sayılı Yasa'nın 80/5. maddesine göre “Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır....

                Mahkemece; davanın kabulü ile ödeme emrinin iptaline,davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının, 5.6.1995 tarihinde ticaret siciline tescil edilen ... Tekstil San. A.Ş.’nin ortağı olup aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olduğu,şirketi temsil ve ilzama yetkili bulunmadığı, dava konusu borcun 1997/1-2008/3 dönemlerine ilişkin prim ve gecikme zammına ilişkin olduğu,13689 takip kart numarası ile 12.11.2010 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 22.11.2010 tarihinde süresinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 80/5, 80/12 ve 6183 sayılı Yasa'nın 58. maddeleri ile İİK'nun 72. maddesidir. 506 sayılı Yasa'nın 80/5.maddesine göre “Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır....

                  Davalı Hazine vekili; davalı kurum mükellefi davalı şirketin muhtelif dönemlerde tahakkuk eden vergilerini kanuni süresinde ödemediğinin tespiti üzerine 847.312,67 TL amme alacağının takip ve tahsili amacıyla, 6183 sayılı Kanun'un 55. maddesi hükmü gereği, ödeme emrinin düzenlenerek, muhtelif tarihlerde davalı şirkete tebliğ edildiğini, ancak buna karşılık hiçbir ödemede bulunulmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile; 6183 sayılı Kanunun 79. maddesi uyarınca davacı tarafa gönderilen haciz ihbarnameleri sebebiyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 79.maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davada Ağrı Asliye Hukuk ile Diyadin Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, eksik işçilik bildirimine dayalı davalı kurumca tahakkuk ettirilen alacakla (prim ve işsizlik ödeneği ile) ilgili olarak (506 Sayılı Yasanın 80. maddesi uyarınca) borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir. 506 Sayılı Yasanın 3917 Sayılı Yasa ile değişik 80/6 maddesi "kurum alacaklarının tahsilinde 21.07.1953 tarih ve 6183 Sayılı Yasanın uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir" hükmü yer almaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu