WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 16.06.2009 gün ve 226-315 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6183 Sayılı Kanun uyarınca borçlu olmadığının tespiti istemiyle açıldığından, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 16.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde kanuni temsilciler mal varlıklarıyla sorumludurlar. 506 sayılı Yasanın 80. maddesinde 3917 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik uyarınca, süresinde ödenmeyen prim ve diğer Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması gereği öngörülmüş olup, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 88. maddesinde de bu yönde paralel düzenleme getirilmiştir...

      Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623 Esas, 2007/717 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki “borçlu olmadığının tespiti ile ödeme emrinin iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Kars 1. Asliye Hukuk Mahkemesince (İş Mahkemesi sıfatıyla) davanın kabulü ile ödeme emirlerinin iptaline dair 18.08.2011 tarihli ve 2010/233 E., 2011/353 K., sayılı kararın temyizen incelenmesinin davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 12.06.2013 tarihli ve 2013/10719 E., 2013/13307 K. sayılı kararı ile; "...Dava, davacının borçlu olmadığının tespiti ile ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı kamu borçlusu İsmail Kaşlı hakkında 6183 sayılı Yasa'ya göre takip yapıldığını ve müvekkiline anılan yasanın 79.maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak süresinde itiraz edilemediğini kamu borçlusuna borçları olmadığının 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesi gereğince tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, davacının haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden alacağın zimmetinde sayıldığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, 18.02.2010 tarih ... sayılı ödeme emrinin iptali ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, yazılı biçimde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

              Dava 6183 Sayılı Yasanın 79.maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168. maddesinde değişiklik yapan 5904 sayılı Yasanın 35. maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmünü içermektedir....

                Mahkemece, dava açılmadan önce davalı Kurum'a başvurulmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. 6552 sayılı Kanunun 64. maddesiyle değişen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 7/3. maddesi ile; "5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur." hükmü getirilmiştir. 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde ise; Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkili olduğu hükme bağlanmıştır....

                  Dava dava dışı şirkete borçlu olunmadığının tespiti amacıyla açılan menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası, davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının tespiti için açılan davadır. Borçlu icra takibinden önce veya sonra borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açabilir. İİK’da düzenlenen menfi tespit davası gerek maddi hukuk, gerekse usul hukuku bakımından genel hükümlere tabîdir. Görevli mahkeme ise, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 2. maddesine göre, takip konusu alacağın miktarına bakılmaksızın asliye hukuk mahkemeleridir. Yalnız kira ilişkisinden doğan alacaklar için açılan menfi tespit davasında görevli mahkeme HMK’nın 4/a maddesi gereğince sulh hukuk mahkemesidir. Ticarî dava niteliğinde olan menfi tespit davaları ise asliye ticaret mahkemelerinde görülür....

                  (Ek cümle:16.06.2009 - 5904 S.K./35.mad) Şu kadar ki hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir. Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır” içerikli açık yasal düzenleme karşısında, 6183 sayılı Yasanın uygulanmasından kaynaklanan davada, mahkeme için öngörülen maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gereğinin gözetilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

                    UYAP Entegrasyonu