WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden önce ve sonrası için ayrım yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6183 sayılı Yasa'nın 58/5. maddesi "itirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı % 10 zamla tahsil edilir." açık hükmüne rağmen davanın kısmen reddi sonunda, davacının reddedilen miktar üzerinden 6183 sayılı Yasa'nın 58/5. maddesi gereğince % 10 tazminatla sorumlu tutulmaması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

    Şu duruma göre davada 8 günlük temyiz süresi geçtiğinden 01.06.1990 gün ve 1989/3 E. 1990/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı da göz önünde tutularak davalı Kurumun temyiz dilekçesinin süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir 2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Davaya konu olayda; 2008, 2009 ve 2010 yılları arasındaki döneme ilişkin dava dışı F... B...’ın prim borçlarından dolayı davacıya 6183 Sayılı Kanun kapsamında gönderilen haciz ihbarnamesine 7 gün içerisinde itiraz edilmediğinden bahisle borç zimmetinde sayılarak davacı adına Kurumca düzenlenip tebliğ olunan ödeme emrinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır....

      Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; 6183 sayılı Yasa'nın 28 ve 30.maddesi kapsamında sayılan şahıslardan olduğu anlaşılan davalı ... ve ...'a yapılan satışların 09.06.2021 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilen davalı ... Tic. Ltd....

        Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davacı birleşen davalının kullandığı sayacın mühür izlerinin darphanede üretilen ölçü ayar izinden olmadığını ve tüketimin 25.05.2001 tarihinden sonra hızla düştüğü gözönüne alındığında davacının 145.380.926.977 TL borcunun olduğunu, asıl alacak tutarının 128.223.022.923 TL olduğunu, buna göre davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, davacının davalıya 406.036.253 TL borçlu olmadığının tespitine, fazla istemin reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne 145.380.926.977 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, asıl alacağa 06.10.2004 tarihinden itibaren 6183 sayılı yasanın değişik 5l. Maddesinde öngörülen gecikme faizinin uygulanmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

          Uyarın daha fazla dosyasının kapatılması için en küçük borç dosyalarından başlanarak mahsup işleminin yapıldığının bildirildiği anlaşılmaktadır Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 80/5 ve 6183 sayılı Yasanın 58. maddeleridir. 506 sayılı Yasanın 80/5.maddesine göre “Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır. 506 sayılı Yasanın 80/12 bendi "tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı işverenleri ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumludurlar" hükmünü içermektedir. 6183 sayılı Yasanın 58/1. maddesine göre ise, “ Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs,böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabileceği...

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Davanın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Yasanın 79.maddesine göre gönderilen haciz bildirisinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin bulunmasına, davalının tacir olmamasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 15.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 03.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Maddesi kapsamında takip ve tahsil işlemlerine başlanmasına karar verildiğini, fon kurulunun kararı ile -------- kanuni temsilcisi olması sebebiyle davacı kuruma borçlu bulunan ve hakkında 6183 sayılı kanuna göre takip başlatılmasına karar veren davalı-borçlu ----hakkında ihtiyati haciz uygulaması yapıldığını, bilahare davalı------ ödemeye çağrı belgesi düzenlenerek tebliğe gönderildiğini, Davalı-borçlu ----- mal varlığının araştırılması sırasında adına kayıtlı--------- bedelli ------adına kayıtlı iken taşınmazın tamanını ----- tarihinde ---- davalı----- hissesi borçlu-davalı ---- parsellerin tamamı davalı-borçlu ---- adına kayıtlı iken -------- devredilmiş olduklarının ilgili -------- cevabı yazılarından anlaşıldığını, 6183 sayılı kanunun 30....

                Bu tür davaların dinlenebilme koşullarından biri de borçlu hakkındaki takibin kesinleşmiş olmasıdır.Somut olayda davacı tarafından davalı borçlu hakkında düzenlenen ödemeye çağrı mektubu,ödeme emri ve bunlara istinaden düzenlenen ihtiyati haciz kararları kesinleşmiş mahkeme kararı ile ortadan kaldırıldığından davanın, dava koşulu yokluğundan reddine, ayrıca gerek AAÜT'nin 7.maddesi gerekse 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasanın 35.maddesi (“6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” ) gereğince davalı borçlu yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri de doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 Sayılı HMK'nin geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                  Sayılı ve 28.04.2011 günlü kararı ile “5766 sayılı Kanun’da esas olarak bir kamu alacağı ile ilgili bireylerin sorumluluklarını arttıran ve müteselsil sorumluluk getiren düzenlemelerin, Kanunun geçici 1. maddesi ile yürürlük tarihi itibari ile tahsil edilmemiş alacaklara da uygulanması hukuk kurallarının geriye yürütülmesi anlamına gelmekte ve Anayasada yer alan hukuk devleti kapsamındaki hukuk güvenliği ilkesi ile bağdaşmamaktadır.” gerekçesi ile anılan düzenlemeyi iptal etmiştir. Davacının ortaklığı devralmadan önceki şirket borçlarından sorumluluğu hususunda Anayasa Mahkemesinin 28.04.2011 tarihli kararı ile 5766 sayılı Yasanın geçici 1.maddesini iptal etmesi nedeniyle 6183 sayılı Yasanın geçici 1.maddesi ve her Kanunun yürürlükte olduğu dönemde uıygulanması gerektiğine ilişkin genel hukuk kuralı nedeniyle 6183 sayılı Yasanın 35. maddesine 04/06/2008 tarihinde 5766 sayılı Yasanın 3. maddesiyle eklenen fıkraların uygulanmasına olanak bulunmamaktadır. 6183 sayılı Yasanın 35....

                    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 80/5, 80/12 ve 6183 sayılı Yasa'nın 58. maddeleri ile İİK'nun 72. maddesidir. 506 sayılı Yasa'nın 80/5.maddesine göre “Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır....

                      UYAP Entegrasyonu