WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece 1999 yılında yapılan tasarruflar yönünden 6183 sayılı yasanın 26. maddesi uyarınca 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi, 2001 yılında yapılan tasarrufun ise aynı yasanın 27. maddesi uyarınca ödeme müddetinden geriye doğru 2 yıllık sürenin geçmesi ve davalılar hakkındaki davanın sübuta ermemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Somut olayda borçlu davalı ... dava konusu taşınmazın 1/3 payı 09.11.1999 tarihinde davalı ...’a, 1/3 payını 09.11.1999 tarihinde davalı ... ...’a onun tarafından 10.04.2000 tarihinde davalı ...’a, 1/3 payı 09.05.2001 tarihinde ...’a satılmış, ... taşınmazın tamamını 17.01.2005 tarihinde tekrar ...’a, ... tarafından ... ve ...’a onlar tarafından da 24.09.2008 tarihinde çıplak mülkiyeti davalı ... Uluslar arası Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti.ne satılmıştır....

    Öte yandan süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının bizzat Kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği 506 sayılı Yasa'nın açık hükmü gereğidir. Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa'da gösterilmiştir. 6183 sayılı Yasa'nın mükerrer 35. maddesinde tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin malvarlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen ve tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerinin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerince tahsil edileceği bildirilmişse de 506 sayılı Yasa, 6183 sayılı Yasa'ya nazaran özel bir yasa olup uygulanma önceliğine sahiptir. Davaya konu ödeme emrinin ilişkin olduğu prim borçlarının ait olduğu dönemde davacının,borçlu ......

      Mukavelenin düzenleme şeklinde olması şart olmayıp, alacaklı tahsis dairesi tarafından düzenlenen mukavelenin borçlu ve kefili tarafından imzalanıp notere tasdik ettirilmesi yeterlidir. Açıklanan şartları taşıyan kamu borçlusunun kefili de 6183 sayılı Kanunun 57. Maddesinde yer alan “Kefil ve yabancı şahıs veya kurumların mümessilleri bu kanun hükümlerine göre ve aynen asıl borçluların tabi tutuldukları usullerle takip olunur.” Hükmü uyarınca asıl borçlunun tabi tutulduğu usullerde takip olunmalıdır. Bir başka deyişle; hakkında takibe geçilerek ödeme emri tebliğ edilmelidir. Eldeki davada, davacının kamu borçlusu dava dışı şirketin kuruma olan borçları nedeniyle kuruma karşı verdiği 22.05.2000 tarihli taahhütname ile 6183 sayılı Yasanın 11. ve 57. Maddeleri kapsamında ve 28.06.2000 tarihli muvafakatname ile de 6183 sayılı Yasanın 10 ve 56....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/10/2019 NUMARASI : 2018/201 ESAS - 2019/482 KARAR DAVA KONUSU : 6183 Sayılı Yasanın 79....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( İŞ) Mahkemesi Davacı, davalı kuruma borçlu olan ... nin ... İnşaatın ortağı olmadığının ve 6183 Sayılı Yasanın 79. Maddesi çerçevesinde 19/01/2012 tarihli haciz yazısında belirtilen alacağın şirketin yerinde bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava; davalı Kurum tarafından gönderilen haciz yazısında bildirilen alacağın davalı şirket yedinde bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davalı Kurum'un 09.01.2012 tarihli haciz yazısında belirtilen 128.000,00 TL alacağın davacı şirketin yedinde bulunmadığının tespitine karar verilmiştir....

          Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı hakkında uygulanan idari para cezasının tahsili amacıyla 2015/11237 ve 2015/11238 takip no ile icra takibi başlatıldığı ve 6183 sk uyarınca düzenlenen iki adet ödeme emrinin davacıya 27/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde, Kurum alacakları yönünden tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılacak davalar iş mahkemelerinde görülecektir. Somut olayda davacı, 6183 sayılı Yasa uyarınca aleyhine yapılan icra takibinin ve devamındaki ödeme emrinin iptali ile, ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu olmadığının tespitini istediğine göre; uyuşmazlığın belirgin bir biçimde 5510 sayılı Yasanın 88. ve 6183 sayılı Yasanın 58. maddelerinden kaynaklandığı açıktır. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözüm yerinin İdari Yargı olmayıp, alacaklı ... Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi olduğu ortadadır....

            şubesine 10.01.2007 tarihinde müdür olarak atanıp 03.04.2007 tarihinde iş akdinin feshedildiğini, şirket borçlarından dolayı müvekkilinin davalı Kuruma borçlu olmadığının tespitine, ödeme emrinin iptaline, maaşından kesilerek davalı Kuruma ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. B)Davalı Cevabı: Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde açıldığının kontrol edilmesi gerektiğini, borca konu şirketin müdürü olduğundan 506 sayılı yasanın 80, 5510 sayılı yasanın 88 ve 6183 sayılı yasanın 35 inci maddelerine göre davacının sorumlu tutulması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6183 Sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'un 74. maddesine dayalı olarak açılmış olup, davacının davalıya 2.146,57 TL borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava ödeme emirlerinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya gönderilen ödeme emirlerinin 2000/12-2002/5 dönemlerine ilişkin olduğu, davacıya 20.10.2016 tarihinde ödeme emrinin bizzat tebliğ edildiği davanın 31.10.2016 tarihinde açıldığı, davacının 21.10.2016 tarihinde mal bildiriminde bulunduğu ve aynı tarihte 6736 sayılı yasa kapsamında yapılandırmaya başvurduğu ödeme yapmadığı, mevcut 04.05.2004 Tarihli Ticaret sicil Gazetesinden davacının dava dışı borçlu ... Petrol Ltd Şti’nin hissedarı olduğu anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesinde ödeme emrine karşı dava açma süresi 7 gün ile sınırlandırmıştır....

                  Eldeki davada ise, davacı hakkında usulüne uygun şekilde kesinleşmiş bir takip olmaksızın konulan hacizlerin kaldırılmasına yönelik verilen karar isabetli ise de, haczin dayanağı olan, kurumca tevhit edildiği ve iptali istenen ödeme emirlerinin, 6183 sayılı Yasanın 58. maddesi kapsamında ve usulüne uygun şekilde tebliğinin olmaması karşısında, davacının talebinin kurumca sorumlu tutulan miktar nedeniyle kuruma karşı borçlu olmadığının tespitine yönelik olarak kabulü ile bu kapsamda yapılacak yargılama ile davacının sorumlu olup olmadığı hakkında değerlendirme yapılması ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

                    UYAP Entegrasyonu