Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 12/10/2010 tarih ve 2010/6568- 2010/12183 sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “ çekişmeli taşınmazın yer aldığı Doğanlıkarahasan Köyünde dava sırasında yapılıp, ilân edilen orman kadastrosu bulunduğu, bu nedenle eldeki tescil davasının orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü, bu tür davaların kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, bu nedenle mahkemece; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerektiği “ belirtilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyularak orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılmış; orman kadastrosuna itiraz yönünden görevsizlik kararı verilerek bu davanın kadastro mahkemesinde sonuçlanması beklenmiştir....

    . - 2008/16503 K. sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “çekişmeli taşınmazın yer aldığı Doğanlıkarahasan Köyünde dava sırasında yapılıp, ilân edilen orman kadastrosu bulunduğu, bu nedenle eldeki tescil davasının orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü, bu tür davaların kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, bu nedenle mahkemece; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerektiği" belirtilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyularak orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılmış; orman kadastrosuna itiraz yönünden görevsizlik kararı verilerek bu davanın kadastro mahkemesinde sonuçlanması beklenmiştir....

      Hukuk Dairesinin 10/02/2009 gün ve 2009/1066-1953 sayılı kararıyla bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle;“çekişmeli taşınmazın yer aldığı .................... Köyünde dava sırasında yapılıp, ilân edilen orman kadastrosu bulunduğu, bu nedenle eldeki tescil davasının orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü, bu tür davaların kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, bu nedenle mahkemece; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerektiği” belirtilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyularak orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılmış; orman kadastrosuna itiraz yönünden görevsizlik kararı verilerek, bu davanın kadastro mahkemesinde sonuçlanması beklenmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/49 esas ve 2001/127 karar sayılı ilamı uyarınca davalı ... adına 22.11.2002 tarihinde tescil edilmiştir. Davacılar vekili dava konusu taşınmazın 6341 m²'lik bölümünün çok uzun bir zamandan beri... ve onun mirasçıları olan vekil edenlerinin zilyetliği altında olduğunun, kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın tamamının zilyedinin davalı olduğuna ilişkin beyanlar hanesindeki şerhe yönelik olarak açılan dava sonucunda ...Kadastro Mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı hükmü ile belirlendiğini ileri sürdüğüne göre; kadastrodan önceki hukuki nedene dayanarak iptal tescil isteğinde bulunmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesi hükümlerine göre, tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırmalara ve tespitlere, tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz....

          Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi tarafından düzenlenen 09.07.2014 tarihli rapor ve krokide (A) harfi ile işaretlenen 33.554,88 m2 yüzölçümlü kesiminin tapu kaydının iptal edilerek, davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ve kadastro öncesi hukuksal nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmü uyarınca yapılıp eldeki dava sebebiyle kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır....

            altındaki yer ve orman savıyla tescil davası açabilir....

              Kanununun 5403 sayılı Kanunla değişik 14/2. maddesi uyarınca belgesizden edinilen taşınmazın kuru veya sulu olup olmadıklarının saptanması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir....

                Dosya kapsamından, yörede 1968 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında 457 parsel sayılı taşınmazın 8.336,69 m² yüzölçümlü olarak ... adına tespit edildiği, tescilden sonra intikal gördüğü, satın alma yoluyla 13.06.2007 tarihinde davacı adına tapuya tescil edildiği; yörede 2012 yılında başlayan ve 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında 161 ada 17 parsel numarasıyla 7.943,34 m² yüzölçümülü olarak tespit edildiği; taşınmazın güney doğu köşesinde bulunan tespit harici alanın da bu kadastro faaliyeti sırasında 02.01.2013 tarihinde, önce 1087 parsel numarasıyla 2.224,60 m² yüzölçümüyle ihdasen ... adına tescil edildiği ve uygulama kadastrosu sonucu aynı yüzölçümüyle 161 ada 84 parsel numarasını aldığı anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmalar bir kadastro faaliyeti olup, aynı Kanunun 11 ve 26/B maddeleri uyarınca askı ilân süresi içinde açılacak uygulama kadastrosuna itiraz davalarında görevli mahkeme kadastro...

                  Dava başlangıçta tescil davası olarak açılmış, yargılama sırasında taşınmazın 30.12.2002 tarihinde Hazine adına idari yoldan tapuya bağlandığının anlaşılması üzerine tescil davası, tapu iptali ve tescil davasına dönüşmüştür. Bu yerin davalı Hazine adına ham toprak niteliğiyle tapuda kayıtlı olduğu saptanmıştır....

                    Dava, birlikte yapılan 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 8.maddesi ve Kadastro Güncelleme çalışmaları sırasında öncesi genel mahkemede davalı olması nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2 maddesine dayalı kadastro tespitine itiraz davasıdır. Mahkemesince, Uygulama Kadastro çalışmaları neticesinde 5077 ada 134 parsel sayılı taşınmaza ait uygulama tutanağı davalı hale getirilerek Mahkemeye devredilmiş ise de; parsel hakkında Bala Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen olan 2017/222 Esas sayılı davanın mülkiyet iddiasına yönelik tescil davası niteliğinde olduğu, sınır uyuşmazlığına yönelik olmadığı, uygulama kadastro çalışmalarının amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı, mülkiyet ihtilaflarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağından uygulama tutanağının mülkiyet davası nedeniyle davalı bırakılmasının doğru bulunmadığını kabul ederek yazılı şekilde karar verilmiş ise de; mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun düşmemektedir....

                    UYAP Entegrasyonu