Mahkemece, davacı 3.kişinin aracı hacizden önce noterde düzenlenen sözleşme ile satın aldığından bahisle davanın kabulüne, zamanında adına tescil ettirmeyerek dava açılmasına neden olduğundan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından yargılama gideri yönünden temyiz edilmiştir. Dava 3.kişinin İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava kabul edildiğine göre HUMK’nun 417.maddesi gereğince yargılama giderinin davalı alacaklı aleyhine hükmedilmesi gerekir. Somut olayda bu kuralın istisnasına ilişkin HUMK’nun 418.maddesinde ki koşullar gerçekleşmediği gibi HUMK’nun 94/2 maddesinde belirtildiği şekilde dava ilk oturumdan önce davalı alacaklı tarafından kabul edilmemiştir. Bu durumda yargılama giderinin davalı alacaklıdan tahsili gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Dava, üçüncü kişinin İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiası ile müdürlük işlemini şikayete ilişkindir. 1-Davacı 3. kişi vekilinin şikayet talebinin reddine ilişkin temyiz itirazı yönünden; Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre,davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı alacaklı vekilinin istihkak davasının kabulüne ilişkin temyiz itirazı yönünden; İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir. Dava konusu hacizlerden 24.08.2011 tarihli haczin konulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan İİK’nun 106.-110. maddelerine göre, alacaklı haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren 1 yıl içinde satılmasını isteyebilir....
Mahkemece, davacının aracı satın aldığı tarihte trafik kaydında haciz şerhi bulunmadığından 2918 sayılı yasaya uygun olarak yapılan noterde düzenlenen satış sözleşmesi ile aracın mülkiyetini kazandığından bahisle istihkak davasının kabulüne ve yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili ve yargılama gideri yönünden davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu ... plaka sayılı aracın icra müdürlüğünün haciz yazısının 10.10.2008 tarihinde trafiğe geldiği ve kayda alındığı ancak veri tabanına girişin 14.10.2008 tarihinde olduğu, 13.10.2008 tarihinde aracın trafik kaydında haciz yazısının bulunduğu İl Trafik Şube Müdürlüğünce bildirilmiştir....
Mahkemece; 13/04/2009 tarihli hacizde 3. kişinin istihkak iddiasında bulunduğu, 12/03/2010 tarihli hacizde çalışanlardan birinin malın davacı 3. kişiye ait olduğunu belirttiği, davanın 19/03/2010 tarihinde açıldığı, ilk haciz tutanağının tanzim edildiği 13/04/2009 tarihinde haciz yapılan iş yeri davacının iddiasına göre, kendisine ait olduğuna göre, ilk haczin gerçekleştiği 13/04/2009 tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak davasını açmakla yükümlü olduğu halde, süresinden sonra dava açıldığı gerekçesi ile davanın süre yönünden reddine karar verilmiş, karar davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. İİK'nin 96 vd. maddesine göre, borçlu tarafından 3.kişi lehine veya 3. kişi tarafından bizzat kendi lehine ya da İİK'nin 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran 3. kişiler, diğer bir 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler....
Davalı alacaklı vekili, borçlu şirketin Ankara’da bulunan ve ticaret sicil kayıtlarında görülen adresini terk ederek kayıt dışı bir şekilde Çubuk’da bulunan haciz adresinde faaliyetini sürdürdüğünü ve alacaklılardan mal kaçırma amacı ile danışıklı hareket ettiklerinden, haksız açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı 3.kişinin borçlu şirket yetkilisi olduğunu ve dava konusu malların kendisine ait olduğunu ispatlayamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 3.kişinin, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Borçlu şirketin, takip ve ticaret sicilde kayıtlı adresi, haciz adresinden farklı olup,dava konusu taşınır mallar 16.04.2008 tarihinde davacı 3.kişinin 1986 yılından itibaren faaliyette bulunduğu adreste haczedilmiştir.Mülkiyet karinesi davacı 3.kişi yararınadır....
Dava, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir. Davacı 3.kişi, ... müdürlüğüne istihkak iddiasında bulunmadan doğrudan bu davayı açmış ve alacaklı 3.kişinin talebini öğrendiği tarihte ve ilk oturumdan önce haczi kaldırmıştır. Bu durumda, davanın açılmasına sebebiyet vermeyen alacaklının HUMK”nun 94.maddesi gereğince yargılama giderinden sorumlu olmaması gerekirken, aksi düşüncelerle aleyhine yargılama gideri ve avukatlık ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirir nitelikte görülmediğinden, H.U.M.K’nun 438/7.maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Mahkemece, davacı şirketin onaylı defterlerinde borçludan alınan kira bedellerinin kayıtlı olduğu,dinlenen tanık beyanı ve tüm dosya kapsamından davacının ithalatçı firmadan aldığı makineyi kira sözleşmesi ile borçluya kiraya verdiğinin anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 3.kişinin İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu haciz 20.10.2009 tarihinde borçlu adresinde ve huzurunda yapılmıştır. İİK’nun 97/a maddesi gereğince mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır. Davacı 3.kişinin bu yasal karinenin aksini kesin ve güçlü delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Davacı 3.kişi şirket, dava konusu kumaş baskı makinesinin kendileri tarafından ithal edilerek borçluya kiraladığını ve kiralama ilişkisin defter kayıtlarında yer aldığını ileri sürmektedir....
Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, haczin borçlunun adresinde yapıldığı ancak 17.09.2010 tarihli ariyet sözleşmesi ile borçluya ariyet olarak verilen mallar olduğunun anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar vermiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu haciz borçlu şirkete ait petrol istasyonunda yapılmıştır. İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır.Bu karinenin aksinin davacı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle kanıtlanması gerekmektidir. Davacı 3.kişi, hacizli pompaların ve jenaratörün borçluya ariyet sözleşmesi gereğince verildiğini iddia etmiş,buna ilişkin olarak adi nitelikte düzenlenmiş 17.09.2010 tarihli sözleşme sunmuştur....
ın işçisi ... huzurunda yapılmış, İİK'nin 96/3 maddesindeki karine gereği davacı 3.kişi aynı tarihte hacizden haberdar olduğu halde 7 günlük sürede istihkak iddiasında bulunmamış ve dava 16.09.2011 tarihinde süre geçirildikten sonra açıldığı davacının işçisinin yaptğı istihkak iddiası geçerli olmadığı da göz önüne alındığında, davanın süresinde de olmadığından sonuçu itibari ile kararın doğru bulunmasına göre davacı 3.kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3,15 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına 3.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
un da haciz mahallinde hazır bulunduğu, ispat yükü altında olan üçüncü kişi şirket, borçlu şirketin eski ortaklarından olduğu anlaşılan ... ile aralarında imzalanan adi kira sözleşmesine ve eki demirbaş listesi deliline dayandığı, karinenin aksinin ispatlanamadığı, ayrıca davacı istihkak iddiası yanında aşkın haciz şikayetinde de bulunmuş ise de, 3. kişinin aşkın haciz şikayetinde bulunması için aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gibi dosya kapsamına göre haczin aşkınlığından da bahsedilmemesi mümkün görülmediğinden şikayetinin yerinde görülmediği gerekçesi ile davanın ve şikayetin reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi tarafından istihkak iddiası ile ilgili olarak temyiz edilmiştir. İİK'nin 96/1. maddesinde, üçüncü kişinin haczedilen mal ve hak üzerinde mülkiyet veya rehin hakkına dayanarak istihkak davası açabileceği öngörülmüştür....