(İİK 97/6)İcra müdürlüğüne istihkak iddiasını bildirmeyen 3.kişi haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde doğrudan doğruya icra mahkemesinde istihkak davası açabilir.(97/9) Davacı 3.kişinin 09.06.2009 tarihli haczi, en geç mahkemenin 2009/38-47 E-K dosyasındaki şikayet tarihi olan 15.06.2009 tarihinde öğrendiğinin mahkemece kabulü doğrudur. Ancak, somut olayda, 09.06.2009 tarihli haciz tutanağından dava konusu aracın, araç şöförü ... huzurunda fiilen haczedildiği,araç şöförünün istihkak iddiasının 3. kişinin istihkak iddiası olduğu gerekçesiyle istihkak iddisına karşı dava açması için 3 gün süre verildiği anlaşılmaktadır. Ancak araç şöförü istihkak iddiasında bulunan 3.kişi olarak kabul edilmiş ise de davacı ve borçlu şirketle bağlantısı yönünden dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanamamıştır. Bu nedenle öncelikle, haciz sırasında hazır bulunan araç şoförü ...'ın davacı 3.kişi şirket yetkilisi veya temsilcisi olup olmadığının tesbiti gereklidir....
Mahkemece, haciz adresinin borçluya ödeme emrinin tebliğ edilen adresten farklı olduğu ve 3.kişi huzurunda haciz yapıldığından mülkiyet karinesinin davacı yararına olduğu,davacı ile borçlu şirket ortakları arasında organik bağ bulunmadığı,malların borçludan fatura karşılığı satın alınarak davacının ticari defterlerine kaydedildiğinin anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu makineler 14.03.2008 tarihinde, davacı 3.kişiye ait işyerinde haczedilmiştir. Bu durumda mülkiyet karinesi davacı 3.kişi şirket yararınadır. İcra Müdürünün hatalı işlemi sonucu 3.kişinin dava açmak zorunda bırakılması ispat külfetinin yer değiştirmesine neden olmaz. Davalı alacaklının, mülkiyet karinesinin aksini her türlü delille ispatlaması olanaklıdır....
Mahkemece, davacı ve borçlu şirketlerin adres ve ortaklarının büyük bir kısmının aynı olduğu ve haciz mahallinde borçlu şirkete ait pek çok belgenin bulduğundun bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden ... 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.07.2008 gün ve E 2008/358 K 2008/438 sayılı kararı ile borçlunun iflasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşıldığından İİK'nun 193/2 maddesi uyarınca takip düşmüş ve hacizler kalkmıştır. Bu durumda dava konusu kalmadığından "istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi ve dava açılmasına neden olan tarafın yargılama giderleriyle sorumlu tutulması gerekmektedir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgu dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, Torbalı 1.İcra Müdürlüğünün 2011/1307 sayılı takip dosyasından, davacıya ait ... plakalı traktörün haczedildiğini, takibin danışıklı olduğunu belirterek İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını ve takibin iptalini istemiştir. Davalı alacaklı vekili, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. HUMK’nun 73.maddesinin açık hükmüne göre mahkeme Yasada gösterilen belirli durumlar ayrık olmak üzere, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için yasaya uygun şekilde davet etmeden hükmünü veremez. Bu nedenle davalı alacaklıya Anayasanın (36) maddesinde de açıklanan savunma hakkını kullanabilmesi için dava dilekçesi ve davetiyenin Tebligat Yasası ve ilgili Tüzük hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmesi zorunludur. Kamu düzenine ilişkin bu yönün gözardı edilerek davalının yokluğunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile diğer yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 30.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu araç üzerindeki haczin karardan sonra 26.03.2010 tarihinde alacaklının istemi ile kaldırıldığı icra dosyası içeriğinden anlaşılmıştır. Bu durumda "konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmeli ve davanın açılmasına sebebiyet veren tarafa yargılama giderlerinin, bu arada avukatlık ücretinin alacak miktarı ile haczedilen taşınır malın değerinden hangisi az ise onun üzerinden nispi olarak yükletilmesi ve ilam harcının da maktu olarak hükmedilmesi gerekmektedir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 25.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, borçlu ve davacı arasında organik bağ bulunduğu, aynı iş yerinde faaliyette bulunduklarından istihkak iddiasının samimi olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir....
Hukuk Dairesi’nin 22.05.2014 tarih ve 2012/ 16397 Esas 2014/8020 Karar sayılı ilamı ile, İİK'nun 96.maddesi uyarınca açılan istihkak davasının dinlenebilmesi koşullarından birisinin de geçerli bir alacağa dayalı takip yapılmış olması olduğu,davacı 3.kişinin, takip konusu alacağın gerçek olmadığını gerçek bir alacak ilişkisi bulunmadığını, takibin danışıklı olduğunu iddia ettiği alacaklının, gerçek olmayan bir alacağa dayalı olarak hak elde etmesi mümkün olamayacağından, alacak gerçek değilse davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuş, Mahkemece, bozma kararı gereğince yaptırılan bilirkişi incelemesi uyarınca davanın reddine karar verilmiş, karar davacı 3. kişi vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK'nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişiler vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişiler vekili, ... 1.İcra Müdürlüğünün 2005/16040 sayılı takip dosyasından, davacılara ait işyerindeki malların 18.12.2005 ve 16.01.2006 tarihlerinde haczedildiğini belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, 08.12.2005 tarihli hacizli ilgili olarak İİK'nun 99.maddesine dayalı olarak 3.kişilerin istihkak iddialarının reddi istemi ile dava açmış davalar arasında irtibat bulunduğundan mahkemece birleştirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişiler vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişiler vekili, ... 1.İcra Müdürlüğünün 2005/16040 sayılı takip dosyasından, davacılara ait işyerindeki malların 18.12.2005 ve 16.01.2006 tarihlerinde haczedildiğini belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, 08.12.2005 tarihli hacizli ilgili olarak İİK'nun 99.maddesine dayalı olarak 3.kişilerin istihkak iddialarının reddi istemi ile dava açmış davalar arasında irtibat bulunduğundan mahkemece birleştirilmiştir....