Borçlunun İcra ve İflas Kanunu’nun 96/1. maddesi uyarınca davayı açan üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunması veya haciz sırasında hazır bulunmasına karşın üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmaması ya da İcra ve İflas Kanunu’nun 96/2. maddesi gereği yokluğunda yapılan üçüncü kişinin istihkak iddiası kendisine bildirilmesine karşın verilen üç günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda istihkak davasında davalı gösterilmesine gerek yoktur. Çünkü, bu durumda borçlu istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır (İcra ve İflas Kanunu md. 96/2). Somut olayda, borçlu şirket yetkilisi ... Gün, haciz mahalline gelerek, haczedilen eşyaların borçlu şirkete ait olduğunu ileri sürmüştür. Bu durumda, üçüncü kişinin istihkak davası, borçlu şirketin çıkarlarını da ilgilendirdiğinden davanın borçlu şirkete de yöneltilmesi gerektiği açıkça ortadadır....
Mahkemece, davacı 3.kişinin iddiasının 24.09.1998 tarihinde noterce onaylanmış kira sözleşmesi ve yine aynı eşyalarla ilgili olarak başka bir alacak nedeniyle açılan ve davacı lehine karar verilmiş dava ile kanıtlamış olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 3.kişinin İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden dava konusu ev eşyalarının borçlunun oturduğu ev adresinde haczedildiği sabittir. İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile alacaklı yararınadır. Ancak davacı 3.kişinin bu yasal karinenin aksini her türlü delille ispatlaması olanaklıdır....
Hukuk Dairesinin 23.10.2008 ve 2007/21893 Esas 2008/16334 Karar sayılı ilamı ile, kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının çelişkili olduğundan bahisle bozulmuş, bozma sonrasında yapılan yargılama sonucunda işyerinin davacı tarafından kiralandığı, Vergi kaydının davacı üzerine olduğu ve borçlu ve davacı arasında organik bağ bulunmadığından davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu 05.10.2006 tarihli haciz sırasında, hazır olan 3.kişi, istihkak iddiasında bulunmamış ve borçlu dayısı ...'yi telefonla haciz mahalline çağırmış, borçlu ise borcu kabul ettiğini beyan etmiştir. İİK’nun 8.maddesine göre icra tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğindedir....
Hukuk Dairesinin 23.10.2008 ve 2007/21893 Esas 2008/16334 Karar sayılı ilamı ile, kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının çelişkili olduğundan bahisle bozulmuş, bozma sonrasında yapılan yargılama sonucunda işyerinin davacı tarafından kiralandığı, Vergi kaydının davacı üzerine olduğu ve borçlu ve davacı arasında organik bağ bulunmadığından davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu 05.10.2006 tarihli haciz sırasında, hazır olan 3.kişi, istihkak iddiasında bulunmamış ve borçlu dayısı ...'yi telefonla haciz mahalline çağırmış, borçlu ise borcu kabul ettiğini beyan etmiştir. İİK’nun 8.maddesine göre icra tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğindedir....
DAVA TÜRÜ : İstihkak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkilinin işyerini ve demirbaşlarını borçlu şirketten 30.6.2014 tarihinde devraldığını, müvekkilinin mallarının haczedildiğini belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı alacaklı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davacı üçüncü kişinin hacizde istihkak iddiasında bulunduğu, hacizde davacıya tanınan yedi günlük yasal sürede davanın açılmadığı gerekçesi ile davanın hak düşürücü süre sebebiyle reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir....
Dava, 3.kişinin İİK'nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden Kütahya Asliye 2.Hukuk Mahkemesinin 19.04.2006 gün ve E 2004/547- K 2006/162 sayılı kararı ile borçlunun iflasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşıldığından İİK'nun 193/2 maddesi uyarınca takip düşmüş ve hacizler kalkmıştır. Bu durumda dava konusu kalmadığından "istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi ve dava açılmasına neden olan tarafın yargılama giderleriyle sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2009/9476 2010/4712 SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı (3.kişi) ve davalı (borçlu) İflas İdaresinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenler davacı 3.kişi vekili ve borçlu iflas idaresine geri verilmesine 25.5.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davacının haciz adresinde 2010 yılında faaliyete başladığı ve borçlunun davacının yanında sigortalı olarak çalıştığı SGK kayıtların ile sabit olduğundan bahisle davanın kabulüne karar vermiş hüküm davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava,3.kişinin İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu haciz 19.11.2011 tarihnde borçlu huzurunda gerçekleşmiş, davacıda haciz sırasında hazır olup işyerinin kendisi ve ortağına ait olduğunu beyan etmiştir. İİK'nun 97/a 2.cümlesi gereğince borçlu ve 3.kişinin taşınır malı birlikte elde bulundurduklarından mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır. Karine aksinin davacı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekmektedir....
Mahkemece, haçzedilen iş makinesine ait fatura, sevk irsaliyesi ve muhasebe kayıtlarından davacıya ait olduğu anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar vermiş, hüküm davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 3.kişinin İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu iş makinesi, 11.02.2009 tarihinde borçlu şirkete ait adreste haczidelmiş ve haciz sırasında Tuğrul İnce haczedilen malların borçlu şirkete ait olduğunu belirtmiştir. İİK'nin 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayı ile alacaklı yararına olup karine aksinin davacı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekmektedir....
Davalı alacaklı vekili, davacının 3.kişi olarak borçlunun ileri sürübileceği itirazları ileri sürme hakkının bulunmadığını, ayrıca davacının borçlu şirketin tasfiye memuru ve borç kaynağı çeki düzenleyen kişi olduğunu, haciz mahallinde borçlu şirkete ait 2009 yılında düzenlenmiş belgeler bulunduğunu ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, borçlu şirketin 29.10.2005 tarihinde tasfiyesinin sonuçlandığı, çekin keşide ve takip tarihinde böyle bir borçlunun bulunmadığı, takip dayanağının olmadığı, aksinin kabulü halinde dava red edildiği takdirde malın borçluya ait olduğu kabul edilmiş olacağı ancak böyle bir şirketin bulunmadığından davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olmasına dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, Şanlıurfa 3.İcra Müdürlüğü'nün 2010/4879 sayılı takip dosyasından, davacıya ait işyerindeki malların 15.10.2010 tarihinde haczedildiğini belirterek, İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulüne ve haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, HUMK’nun 409/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili Tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. HMK 150....