Mahkemece, mülkiyet karinesinin borçlu lehine olduğu vborçlu elinde bulunma nedeninin izah edilemediğinden ve borçlu kooperatifin lbaşkanının kardeşi olan davacının ,aracın gerçek bedelinin çok altında bir fiyatla satın aldığının anlaşıldığından bahisli istihkak davasının reddine karşılık olarak açılan tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş hüküm davacı -karşılık davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 277-280,maddesine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 2010/7727 2010/11396 Dosyadaki bilgi ve belgelerden yargılama devam ederken 14.04.2010 tarihinde alacaklı takip konusu alacağı tahsil ettiğini ve dava konusu ara üzerindeki haczin kaldırılmısını istemiş ve belirtilen tarihte haciz kalkmıştır....
Mahkemece davacının sözleşme gereğince inşaat alanındaki malzemeye el koyma hakkı bulunduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı alacaklı ve hak ediş bedeli ödenmek suretiyle mülkiyetin davacı bankaya geçtiği şeklinde, gerekçenin düzeltilmesi istemi ile davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Davalı alacaklı 22.02.2006 tarihinde Kambiyo Senetlerine Özgü haciz yolu ile takibe başladıktan ve dava konusu 27.03.2006 tarihli haciz yapıldıktan sonra 09.05.2006 tarihinde takibin şeklini Kambiyo Senetlerine Özgü İflas yolu ile takibe çevirmiştir. Alacaklı haciz yolu ile takipten vazgeçtiğinden bu takibe dayalı olarak yapılan hacizler kendiliğinden kalkmıştır. Davanın açıldığı 08.09.2006 tarihinde geçerli bir haciz bulunmadığından, davanın ön koşul yokluğundan reddi gerekirken aksi düşüncelerle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.Kişi vekili tarafından lehe tazminat takdir edilmesi gerektiği iddiası ile temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, Düzce 2.İcra Müdürlüğünün 2009/6806 sayılı takip dosyasından haczedilen ... plakalı aracı davacının borçludan 22.12.2009 tarihinde noterde düzenlenen sözleşme ile satın aldığını belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır....
Mahkemece, aşılama ve küpe takılma belgeleri ve veteriner hekim ücretinin borçlu tarafından ödendiğine ilişkin belgelerden, dava konusu hayvanların davacıya ait olduğunun anlaşıldığından bahisle, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu hayvanlar 25.10.2007 tarihinde borçlu huzurunda haczedilmiştir. İİK’nun 96/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla davalı alacaklı yararınadır. Bu yasal karine aksinin davacı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle kanıtlanması gerekmektedir. Borcun kaynağını 28.04.2004 tarihinde açılan davaya dayanan ilamlı takip oluşturmaktadır. 04.02.2008 tarihli Tarım İlçe Müdürlüğünün yazısından dava konusu hayvanların borçlu adına tescilli iken borcun doğumundan sonra 27.03.2007 ve 04.01.2006 tarihlerinde borçlu tarafından davacı oğlunu devredildiği anlaşılmaktadır....
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Davanın açılmamış sayılamasına karar verildiğine göre karar tarihinde yürülükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7.maddesi 1.fıkrası son cümlesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Mahkemenin kısmen kabulüne ilişkin ilk kararı Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 29.05.2007 tarih 2006/14808 Esas 2007/8865 Karar sayılı ilamı ile, davacı ve borçlunun tacir olmaları nedeniyle davacının gönderdiğini iddia ettiği ipliklere ilişkin kayıkların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının araştırılması gerektiğinden bahisle bozulmuş bozma sonrasında yapılan araştırma sonucunda davacı 3.kişinin karine aksini ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, alacaklı yararına nisbi vekalet ücreti takdir edilmediği gerekçesiyle davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 3.kişinin İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir....
Mahkemece, dosyaya sunulan belgelerden haciz adresinin 3.kişiye ait olduğunun sabit olduğu ve borçluya ait olduğu yönünde delil bulunmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu takibin dayanağı borçlu ilgili olarak borçlu tarafından alacaklı aleyhine Bakırköy 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/8931 Esas sayılı dosyası ile menfi tesbit davası açıldığı anlaşılmaktadır. Bu davanın sonucunun, görülmekte olan istihkak davasının sonucunu etkileyeceği açıktır. Bu nedenlerle, Bakırköy 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/8931 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılarak kesinleşen sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Mahkemece, toplanan delillere göre; davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. İİK'nun 96 ve 97.maddelerinde istihkak iddiası üzerine ne gibi işlemler yapılacağı gösterilmiştir.Şayet prosedür işletilmemiş ise, dava açma süresi henüz başlamayacağından, 3.kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabilir.Kaldı ki, davacı 3.kişi Bursa 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/885-657 E-K sayılı dosyası ile süresi içinde şikayet davası açmış, talebi 24.8.2009 tarihli 2010/4061 2010/10571 kararla reddedilmiş, 28.8.2009 tarihinde de eldeki bu davayı açmıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı K. Davacı alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, Antalya 2.İcra Müdürlüğünün 2006/2713 Esas sayılı dosyasından, davacı bankanın ipotek tesis ettiği borçluya ait mevduat hesabı üzerine haciz konulduğunu belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili ise, aynı takip dosyası ve aynı hacizle ilgili olarak İİK’nun 99.maddesi gereğince, 3.kişinin istihkak iddiasının reddi istemi ile ayrı bir dava açmış, davalar arasında irtibat bulunduğundan birleştirilmiştir....
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 97/17 maddesi gereğince açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Dava konusu aracın trafik kaydı üzerine haciz 18.11.2008 tarihinde konulmuş, davacı 3.kişi ise aracı 17.11.2008 tarihinde hacizden önce 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 4199 sayılı Yasa ile değişik 20/d maddesine uygun olarak Noterde düzenlenen sözleşme ile satın almıştır.Dosya içerisindeki belgelerden borçlu şirketin ... da faaliyette bulunduğu, davacı 3.kişinin ise ... ilçesinde ikamet ettiği anlaşılmaktadır. Araç taşınır mal niteliğinde olup galeriden veya borçludan satın alınması mümkündür.Önemli olan satıcının değil satın alan kişinin iyi niyetli olması yani hacizli olduğunu bilmemesi veya bilebilecek durumda bulunmamasıdır. İİK’nun 86/2.maddesi hükmüne göre haczedilmiş olan taşınır mal üzerinde 3.kişinin zilyetlik hükümlerine dayalı olarak iyi niyetle kazandığı haklar koruma altındadır....