Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Davanın açılmamış sayılamasına karar verildiğine göre karar tarihinde yürülükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7.maddesi 1.fıkrası son cümlesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

    Mahkemenin kısmen kabulüne ilişkin ilk kararı Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 29.05.2007 tarih 2006/14808 Esas 2007/8865 Karar sayılı ilamı ile, davacı ve borçlunun tacir olmaları nedeniyle davacının gönderdiğini iddia ettiği ipliklere ilişkin kayıkların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının araştırılması gerektiğinden bahisle bozulmuş bozma sonrasında yapılan araştırma sonucunda davacı 3.kişinin karine aksini ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, alacaklı yararına nisbi vekalet ücreti takdir edilmediği gerekçesiyle davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 3.kişinin İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir....

      Mahkemece, dosyaya sunulan belgelerden haciz adresinin 3.kişiye ait olduğunun sabit olduğu ve borçluya ait olduğu yönünde delil bulunmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu takibin dayanağı borçlu ilgili olarak borçlu tarafından alacaklı aleyhine Bakırköy 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/8931 Esas sayılı dosyası ile menfi tesbit davası açıldığı anlaşılmaktadır. Bu davanın sonucunun, görülmekte olan istihkak davasının sonucunu etkileyeceği açıktır. Bu nedenlerle, Bakırköy 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/8931 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılarak kesinleşen sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

        Mahkemece, toplanan delillere göre; davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. İİK'nun 96 ve 97.maddelerinde istihkak iddiası üzerine ne gibi işlemler yapılacağı gösterilmiştir.Şayet prosedür işletilmemiş ise, dava açma süresi henüz başlamayacağından, 3.kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabilir.Kaldı ki, davacı 3.kişi Bursa 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/885-657 E-K sayılı dosyası ile süresi içinde şikayet davası açmış, talebi 24.8.2009 tarihli 2010/4061 2010/10571 kararla reddedilmiş, 28.8.2009 tarihinde de eldeki bu davayı açmıştır....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı K. Davacı alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, Antalya 2.İcra Müdürlüğünün 2006/2713 Esas sayılı dosyasından, davacı bankanın ipotek tesis ettiği borçluya ait mevduat hesabı üzerine haciz konulduğunu belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili ise, aynı takip dosyası ve aynı hacizle ilgili olarak İİK’nun 99.maddesi gereğince, 3.kişinin istihkak iddiasının reddi istemi ile ayrı bir dava açmış, davalar arasında irtibat bulunduğundan birleştirilmiştir....

            K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle İIK 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan davaların konusunun, haczedilen mallar üzerinde 3. kişinin istihkak iddiası oluşturduğundan geçerli bir haczin varlığı dava şartı olup somut olayda herhangi bir haciz söz konusu olmadığından davacının talebini ancak sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde genel mahkemelerde ileri sürebileceğine ve mahkemece davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerekmekte ise de esastan reddedilmiş olmasının sonuca etkili olmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle sonucu bakımından usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacı(3. Kişi)'ye yükletilmesine, 27.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 97/17 maddesi gereğince açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Dava konusu aracın trafik kaydı üzerine haciz 18.11.2008 tarihinde konulmuş, davacı 3.kişi ise aracı 17.11.2008 tarihinde hacizden önce 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 4199 sayılı Yasa ile değişik 20/d maddesine uygun olarak Noterde düzenlenen sözleşme ile satın almıştır.Dosya içerisindeki belgelerden borçlu şirketin ... da faaliyette bulunduğu, davacı 3.kişinin ise ... ilçesinde ikamet ettiği anlaşılmaktadır. Araç taşınır mal niteliğinde olup galeriden veya borçludan satın alınması mümkündür.Önemli olan satıcının değil satın alan kişinin iyi niyetli olması yani hacizli olduğunu bilmemesi veya bilebilecek durumda bulunmamasıdır. İİK’nun 86/2.maddesi hükmüne göre haczedilmiş olan taşınır mal üzerinde 3.kişinin zilyetlik hükümlerine dayalı olarak iyi niyetle kazandığı haklar koruma altındadır....

                Mahkemece, Antalya 1.İcra Mahkemesinin 2010/559 Esas 2010/836 Karar sayılı ilamı ile dava konusu takip dosyasındaki ödeme emrinin borçluya 29.04.2010 tarihinde yapıldığına karar verildiği bu halde 27.04.2010 tarihli haczin geçersiz hale geldiğinden bahisle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve alacaklı ve 3.kişi yararına nisbi vekalet ücretine hükmedilmiş; hüküm, alacaklı ve 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK'nun 99.maddesine dayalı 3.kişinin istihkak iddiasının reddi ile 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre alacaklı ve 3.kişinin kişinin aşağıdaki bendin kapsamı dışıda kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.Takip hukukuna dayalı istihkak davalarının görülebilmesi için diğer dava koşullarının yanında geçerli bir haczin varlığıda gerekmektedir....

                  Dava 3.kişinin İİK.nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK.nun 97/17 ve İİK.nun 277-280 maddelerine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı-karşılık davacı alacaklı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı 3.kişinin davasının kabulüne karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının reddine karar verildiğine göre, vekil ile temsil edilen davacı 3.kişi yararına alacak miktarı ile hacizli malın değerinden hangisi daha düşük ise o değer üzerinedn nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken fazla vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                    Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. İ.İ.K.nun 97/10 maddesi hükmüne göre, İstihkak davası sonuçlanmadan hacizli mal paraya çevrilirse, mahkeme hakimi satış bedelinin yargılamanın sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi veya teminat karşılığı veya teminatsız olarak ödenmesi konusunda karar vermek zorundadır. Yasanın bu hükmünden, Mahkeme hakiminin paranın ödenmiş veya ödenmemiş olmasına bakmaksızın İstihkak davasına devam ederek sonuçlandırılması gerektiği anlamı çıkmaktadır. Yargıtayın yerleşmiş ve oturmuş içtihatları da bu yoldadır. Öyle ise istihkak davası sonuçlanmadan hacizli malın paraya çevrilmesi ve bedelin alacaklıya ödenmesi istihkak davasının sonuçlandırılmasına engel değildir. Somut olayda hacizli mal açık arttırma ile 02/06/2010 tarihinde 21.500TL....

                      UYAP Entegrasyonu