WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı alacaklı ve borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davacının haciz sırasında istihkak iddiası ile ilgili belge sunmadığı, sonradan sunduğu fatura ve diğer blgelerin her zaman temini mümkün nitelikte olduğundan bahisle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu haciz 01.12.2010 tarihinde takip ve borç kaynağı bonoda belirtilen adreste yapılmıştır. Ancak bu adrese çıkarılan ödeme emri borçlunun adresten ayrıldığından bahisle iade edilmiş haciz sırasında borçlu hazır bulunmamıştır. Dava dışı ... mahalde hazır olup bilahare haciz mahalline gelen davacı 3.kişi haczedilen fırın işletmesine ait makine ve teczizatın kendisne ait olduğunu iddia etmiştir....

    Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 277-280 maddesine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Takip dayanağı borcun doğumu 2003 yılında gerçekleşen boşanma davasında hükmedilen nafaka alacağına ilişkin olup, dava konusu aracın trafik kaydı üzerine haciz şerhi 14.12.2007 tarihinde konulmuştur. Davacı aracı bu tarihten önce noter satış sözleşmesi ile 04.12.2007 tarihinde satın almış ise de davacı 3.kişi ile borçlunun aynı işyerinde birlikte çalışan arkadaş oldukları taraflarca da kabul edilmiş olup bu husus dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının borcun varlığından haberdar olduğu ve alacaklılardan mal kaçırma amacı ile danışıklı olarak satışın gerçekleştiği ortadadır. Davacı 3.kişi ile borçlu arasındaki görünürdeki noter satış sözleşmesi alacaklının haklarını etkilemez....

      Mahkemece,dört dava yönünden de davacının iddiasının ispatlayamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 3.kişinin İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu hacizler 06.08.2008 tarihinde, borçlu şirket yetkilisinin huzurunda haczedilmiştir. Haciz adresi davalı 3.kişinin ticaret sicil adresi ise de,haciz tutanağı içeriğine göre hacizli malları borçlu ve 3.kişi şirketin birlikte elinde bulundurduklarının kabulü gerekir.İİK’nun 97/a birinci fıkra ikinci cümle gereğince, borçlu ve 3.kişinin malı birlikte ellerinde bulundurma hallinde dahi mal borçlu elinde addolunur ve ispat külfeti 3.kişiye aittir. Davacı 3.kişinin bu yasal karinenin aksini her türlü delille ispatlaması olanaklıdır. Davalı 3.kişi şirket borcun doğumundan önce borçlu şirket yetkilisi ... ve arkadaşı tarafından kurulmuştur....

        Mahkemece, Finansal kiralama sözleşmesinin Finansal Kiralama Kanunu gereğince kiracının ikametgahı özel siciline tescil edilmediğinden geçersiz olduğundan bahisle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu makine 15.11.2006 tarihinde takip talebinde belirtilen ve borçlu firmaya ait yeni tarihli pekçok belgenin bulunduğu adreste haczedilmiştir. Haciz sırasında davacı 3.kişinin vergi levhası da aynı mahalde görülmüştür. İİK”nun 97/a maddesi birinci fıkra ikinci cümlesi gereğince haczedilen taşınır mal borçlu ve 3.kişinin birlikte elinde bulundurmaları durumunda borçlu malın maliki sayılır. Ancak alacaklı yararına olan bu yasal karinenin aksinin davacı 3.kişi tarafından her türlü delilli kanıtlanması olanaklıdır....

          Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 4199 sayılı Yasa ile değişik 20/d maddesi uyarınca, trafikte kayıtlı her türlü aracın satış ve devri tescil belgesi esas alınarak noterlerce yada Trafik Şubeleri ve bürolarında yetkili memurlarca yapılacak satış sözleşmesi ile mümkündür. Satışın sicile işlenmesi idari bir işlem olduğundan satıştan sonra alıcı adına tescil edilmemesi satışı geçersiz kılmaz.Ancak dava konusu aracın trafik kaydı üzerine haciz 25.03.2009 tarihinde işlenmiş ve aynı gün araç davacıya satılmıştır.Haciz tarihi ile aynı gün yapılan satışlarda alıcı üçüncü kişinin iyi niyetinden söz edilemez. Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşü de bu doğrultudadır....

            Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu hayvanlar 4.12.2008 tarihinde, borçlu huzurunda haczedilmiştir. Bu durumda, İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır. Mülkiyet karinesinin aksinin davacı 3.kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle ispatlanması gerekmektedir. Davacı 3.kişinin, dava konusu hacizli mallara ilişkin olarak sunduğu belgelerde ayırt edici özellik bulunmamaktadır. Dinlenen tanık beyanlarından borçlunun sadece çobanlık yapmadığı alacaklının borçluya koyun sattığı ve bedelinin ödenmediği anlaşılmaktadır. Mahkemenin karara gerekçe yaptığı zabıta araştırmasında ise borçlunun hayvanlarının olup olmadığı yönünde net bir saptamanın yapılmadığı gibi, borçluya ait bir aşılama kağıdı olmadığını belirtir belgede bulunmamaktadır....

              Mahkemece, açılan dava haczin İİK’nun 97 veya 99.maddesine göre yapılması gerektiğine dair şikayet olarak nitelendirilmiş, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen alacaklı ve borçluya dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmemiş, dosya üzerinden yapılan inceleme ile, şikayetin istinabe eden icra dairesine ileri sürülmesi gerektiğinden bahisle reddine karar verilmiş;hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Dava, 3 kişinin İİk’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir. Bir uyuşmazlıkta maddi olayın taraflarca yanlış nitelendirilmesi kendilerini ve hakimi bağlamaz hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup onların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir....

                Mahkemece, davacının aracı satın aldığı tarihte trafik kaydında haciz şerhi bulunmadığından 2918 sayılı yasaya uygun olarak yapılan noterde düzenlenen satış sözleşmesi ile davacının aracın mülkiyetini kazandığını ve 3.kişinin kötü niyeti ispatlanmadığından bahisle istihkak davasının kabulüne karşılık olarak açılan tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı-karşılık davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2010/10305 2010/10697 Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 277-280,maddesine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. İİK’nın 282. Maddesine hükmüne göre, borçlu ve borçlu ile hukuki işlemde bulunan kişiler arasında zorunla dava arkadaşlığı vardır. Somut olayda, borçlu ... Ltd. şirketi dava da taraf gösterilmemiştir. Taraf teşkili davanın görülebilme koşullarından olup, re’sen nazara alınması gerekir....

                  Mahkemece, davacının aracı satın aldığı tarihte tarik kaydında haciz şerhi bulunmadığından 2918 sayılı yasaya uygun olarak yapılan noterde düzenlenen satış sözleşmesi ile davacının aracın mülkiyetini kazandığından bahisle istihkak davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Takip dayanağı borcun doğumu 20.09.2007 tarihi olup, dava konusu aracın trafik kaydı üzerine haciz şerhi 18.11.2008 tarihinde konulmuştur. Davacı aracı bu tarihten önce noter satış sözleşmesi ile 18.08.2008 tarihinde satın almış ise de davacı 3.kişi ile borçlunun amca-yiğen oldukları ve aynı köyde oturdukları dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının borcun varlığından haberdar olduğu ve alacaklılardan mal kaçırma amacı ile danışıklı olaraK satışın gerçekleştiği ortadadır....

                    Mahkemece, davacının aracı satın aldığı tarihte tarik kaydında haciz şerhi bulunmadığından 2918 sayılı yasaya uygun olarak yapılan noterde düzenlenen satış sözleşmesi ile davacının aracın mülkiyetini kazandığından bahisle istihkak davasının kabulüne karar vermiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Takip dayanağı borcun doğumu 30.01.2006 tarihi olup, dava konusu aracın trafik kaydı üzerine haciz şerhi 19.06.2008 tarihinde konulmuştur. Davacı aracı bu tarihten önce noter satış sözleşmesi ile 23.05.2008 tarihinde satan almış ise de davacı 3.kişi ile borçlunun baba-oğul oldukları dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının borcun varlığından haberdar olduğu ve alacaklılardan mal kaçırma amacı ile danışıklı olarak satışın gerçekleştiği ortadadır.Davacı 3.kişi ile borçlu arasındaki görünürdeki noter satış sözleşmesi alacaklının haklarını etkilemez....

                      UYAP Entegrasyonu