Taraflar arasındaki, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkin Mahkemece verilen 15/07/2009 tarihli karar, davacı 3.kişi vekilince süresinde temyiz edilmiş olup, bilahare anlaşmaları üzerine davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetkisine binaen temyiz talebinden feragat etmiş bulunduğundan davacı 3.kişi vekilinin vaki temyiz talebinin feragat nedeniyle REDDİNE, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine. 2.Davalı alacaklı vekilinin temyizine gelince, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 698,80 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı alacaklı'dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.Kişiye geri verilmesine 09.03.2010 gününde...
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 2012/8114 2013/12322 Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu takibin dayanağı borçla ilgili olarak borçlu tarafından alacaklı aleyhine İstanbul 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/358 Esas sayılı dosyası ile menfi tesbit davası açıldığı ve borçlu lehine sonuçlandığı anlaşılmaktadır.Bu davanın kesinleşen sonucunun, görülmekte olan istihkak davasının sonucunu etkileyeceği açıktır. Bu nedenlerle, İstanbul 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/358 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılarak kesinleşen sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 17.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, takip dayanağı borcun doğumundan sonra, borçluya ait malların fatura ile 3.kişiye satışının işyeri devri niteliğinde olduğu ve BK'nun 179.maddesine göre davacı 3.kişinin borçlardan sorumlu olacağından bahisle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı 3.kişi vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu haciz yargılama sonunda ancak temyiz aşamasında 27.04.2012 tarihinde alacaklının talebi ile kaldırıldığından konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davanın esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Dava 3.kişinin, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu haciz 29.05.2009 tarihinde, borçluya ait adreste yapılmıştır. Buna göre İİK’nun 96/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır. Bu yasal karine aksinin davalı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekmektedir. Dosya içerisindeki belgelerden, takip dayanağı borcun 17.07.2008 tarihinde tanzim edilmiş bonodan kaynaklandığı, bu tarihten sonra haciz yapılan ev 25.02.2009 tarihinde ipotekli olarak davacı 3.kişiye satılmış, 01.03.2009 tarihinde borçlu tarafından davacıdan kiralanmış ve davacı iddiasına göre borçluya ait ev eşyaları da satın alınarak yine bu tarihten sonra 17.03.2009 tarihinde teferruat olarak tapuya tescil edilmiştir....
Dava 3.kişinin İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu haciz 20.09.2007 tarihinde davacı şirketin adresinde ve şirket yetkilisinin huzurunda yapılmıştır. İİK’nun 97/a maddesi gereğince mülkiyet karinesi davacı 3.kişi şirket yararınadır. Davanın 3.kişi tarafından açılması ispat külfetinin yer değiştirmesine neden olmaz, bu yasal karinenin aksini davalı alacaklı tarafından kesin ve güçlü delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Takip konusu borç, davalı alacaklının nafaka alacağına ilişkin olup, borçlu şirket ortağı ...’in kişisel borcudur. Gelen Ticaret sicil kayıtlarından kuruluştan itibarın borçlunun yaklaşık %45 civarında hissesi olduğu ve borçlu ve kardeşi dışında 2 tane daha hissedarı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı 3.kişi hacizli mallara ilişkin olarak eski tarihli faturalar sunmuş ve bunların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu da tesbit edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Menderes İcra Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İstihkak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * 3. kişinin İcra İflas Kanununun 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkin olup Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 5.12.2005 tarihli ilamıyla bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuş olmakla inceleme görevi Yargıtay 21. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 12.03.2007...
Mahkeme, Çiftçi Koruma Dairesi Başkanlığının yazıları ve tüm dosya kapsamına göre dava konusu koyunların davacı 3.kişiye ait olduğunun anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu 17.04.2009 tarihli haciz borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste ve borçlu huzurunda yapılmıştır.İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır.Bu yasal karine aksinin davacı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekmektedir. Davacı tarafından sunulan Sultanhisar Çiftçi Koruma Dairesi Başkanlığının yazılarında davacının koyun sahibi olduğu belirtilmiş ise de hacizli hayvanların 3.kişiye ait olduğu yönünde somut bir açıklama ve bilgi bulunmamaktadır....
Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı, Yargıtay 21,Hukuk Dairesinin 26.02.2008 tarih 2007/6047 Esas ve 2008/3071 Karar sayılı ilamı ile davacı ... şirketinin dava ehliyetinin bulunmadığı Kıraca yönünden ise danışıklı işyeri devri söz konusu olduğundan davanın reddi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Bozma sonrasında yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi ...., Dış Ticaret AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre, yargılama devam ederken, dava konusu haczin davalı alacaklı tarafından 10.12.2009 tarihinde kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava dayanağı haciz bulunmadığından konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde esastan karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı şirketin borcun doğumundan sonra borçlunun muhasebecisi tarafından kurulmuş olup davacı ve borçlu şirketler arasında örtülü (danışıklı) işyeri devri olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre davacı 3.kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Alacaklı İİK’nun 97/17 fıkrasına dayalı karşı dava olarak tasarrufun iptali davası açmıştır. Karşılık olarak açılan bu davanın konusu istihkak iddia edilen mala ilişkindir. Bu mallar dışındaki tasarrufun iptali, karşılık davanın konusunu oluşturmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, İzmir 9.İcra Müdürlüğünün 2011/849 sayılı takip dosyasından, davacıya ait olan ve borçluya kiraya verilmiş bulunan Dijital Baskı makinesinin haczedildiğini belirterek İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, sunulan belgelerin yetersiz olduğunu ve borçlu ile birlikte hareket ettiklerinden haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....