Ceza Dairesinin 15/12/2016 gün, 2016/120 esas ve 2016/194 sayılı kararının tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 3- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; UYAP sisteminden alınan sanık ...’ye ait nüfus kaydına göre, sanığın hüküm tarihinden sonra 18/08/2017 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, bu durum araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK'nin 64/1. maddesinin uygulama olanağının değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin15/12/2016 gün, 2016/120 esas ve 2016/194 sayılı kararının açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 7165 sayılı Yasanın 8. maddesi ile değişik CMK'nin 304. maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 03/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Tacir olan banka, Kanunun (TMK m. 194) açık rıza alınmasını istediği bu konuda kendisine sunulan muvafakat belgesindeki imzanın rızası gereken eşe aidiyetini belirlemek ve sözleşmenin hakim tarafı olarak objektif özen yükümlülüğünün bir gereği olarak imzanın sıhhatini denetlemek zorundadır. Dolayısıyla muvafakat belgesindeki imzanın rızası gereken davacı eşe ait olup olmadığını denetlemeden (araştırmadan) aile konutu üzerine ipotek tesis ettiren ipotek alacaklısı bankanın kanunun “Açık rıza” alınması gerektiğine yönelik düzenlemesi karşısında TMK’nun 1023. maddesinde düzenlenen tapuya güven ilkesinden yararlanması mümkün değildir. Bu itibarla, aile konutu niteliğinde olduğu hususunda duraksama bulunmayan taşınmaz için davacı kadının açık rızası alınmadan, TMK m. 194/1 ’e aykırı olarak ipotek tesis edilmesi doğru olmayıp, dolayısıyla, davalı banka lehine yargılama giderlerine hükmedilmesi ve vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
Köyü çalışma alanında bulunan 178 ada 50, 51, 52, 190 ada 17, 18, 19, 20, 194 ada 2, 17, 18, 19, 20, 26, 52, 53, 54, 215 ada 17, 42, 43, 44, 45, 46, 58, 217 ada 29, 30, 31, 32, 35 ve 226 ada 15 parsel sayılı taşınmazlar ayrı ayrı davalı ... ve arkadaşları adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmışlardır....
Asliye Ceza Mahkemesinin 29/11/2016 tarihli ve 2016/194 esas, 2016/434 sayılı kararını müteakip, sanığın aynı suçtan 5237 sayılı Kanun'un 89/1, 89/2-a, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.240,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin anılan Mahkemenin 05/01/2017 tarihli ve 2016/194 esas, 2016/434 karar sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi. Dosya kapsamına göre, 1-5237 sayılı Kanunun 89/1. maddesinde taksirle yaralama eyleminin müeyyidesinin üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası olarak öngörüldüğü, sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 89/1. maddesi uyarınca hüküm kurulurken, hükmün gerekçesinde ve hüküm fıkrasında cezanın alt sınırdan belirlendiğinin belirtilmesine karşın, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşarak 120 tam gün üzerinden uygulanmak suretiyle fazla ceza tayininde, 2-Taksirle yaralama suçundan sanık ...'...
Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere dava, Türk Medeni Kanununun 194. maddesinde yer alan hukuki korumaya dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; aile konutu niteliği taşıyan dava konusu taşınmazın, davacının eşi ... tarafından 24.02.2009 tarihinde davalılardan ...'a devredildiği, ...’ın da 23.11.2010 tarihinde taşınmazı davalılardan ...'a devrettiği, davacı ve davalı eşin çocukları ile birlikte evlendikleri tarihten itibaren dava konusu taşınmazda oturmaya devam ettikleri anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre. "‘Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki haklan sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır....
Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 194 ada ... parsel sayılı 956,79 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı .... ...., miras yoluyla gelen hakka dayanarak miras hissesi oranında tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında davacının murisi ... ...’ın tereke temsilcisi davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, temyize konu 194 ada ... parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile veraset ilamında gösterilen tüm mirasçılar adına iştirak hali bozulmaksızın tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....
Köyünde bulunan dava dilekçesinde sınırlarını belirttiği 6 parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği, DSİ Bölge Müdürlüğü tarafından 191, 194, 199, 215, 224 ve 236 parsel numaraları verilerek kamulaştırıldıkları ve açılan davalar sonucunda sırasıyla Asliye Hukuk Mahkemesince taşınmazların DSİ Genel Müdürlüğü adına tapuya tescillerine, tespit edilen kamulaştırma bedellerinin ileride belirlenecek hak sahiplerine ödenmek üzere .... Bankasına bloke edilmesine karar verildiği, bu sebeplerle 191, 194, 199, 215, 224 ve 236 DSİ parsel sayılı taşınmazların mülkiyetlerinin müvekkiline ait olduğunun tespiti istemiyle dava açmıştır....
Ceza Dairesinin 21.02.2022 tarih ve 2021/1987 Esas, 2022/194 Karar sayılı; ''istinaf başvurularının esastan reddine'' dair kararı. TÜRK MİLLETİ ADINA İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 21.02.2022 tarih ve 2021/1987 Esas, 2022/194 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından CMK'nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık hakkında ilk derece mahkemesince hükmedilen hapis cezasının beş yılın üzerinde olması nedeniyle 5271 sayılı CMK'nin 286/2-a maddesi gereği bölge adliye mahkemesi kararının temyize tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 7079 sayılı Kanun'un 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 299. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin dosya üzerinden yapılması uygun görülmekle; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1....
İcra ve İflas Kanunu’nun 194.maddesi gereğince; acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı veya davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir. Dava durduğu müddetçe zamanaşımı ve hakkı düşüren müddetler işlemez. Belirtilen bu yasa hükmünde açıklanan istisna kapsamında kalmadığından; İİK’nın 194.maddesinin somut olayda da uygulanması gerekir. Davalının iflasına karar verilmesi durumunda, iflas idaresine tebligat yapılarak yargılama yürütülebilir. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemece doğrudan gözetilmesi gerekir. Davalı şirket hakkında iflasın açılmasına karar verilmiş olduğu halde; davalı sıfatıyla iflas idaresine tebligat yapılması ve İİK’nın 194.maddesinin uygulanması gerektiği düşünülmeden; mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir....
Çekişmeli yerlere ait tutanaklar dosyaya getirtilmiştir. 124 ada 2 parsel sayılı 5071.29 m2, 169 ada 6 parsel sayılı 210.65 m2, 194 ada 30 parsel sayılı 1474.53 m2, 133 ada 8 parsel sayılı 734.78 m2 yüzölçümündeki taşınmazların...; 143 ada 4 parsel sayılı 1114.90 m2 yüzölçümündeki taşınmazın ..., 155 ada 79 parsel sayılı 9071.80 m2 yüzölçümündeki taşınmazın ise....adlarına tespit edildiği anlaşılmıştır....