Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

77.988,48- TL bakiye borcun olduğunu öğrendiklerini, müvekkilinden fazla tahsil edilen 25.511,52- TL paranın iadesi taleplerinin icra müdürlüğünce reddedildiğini beyan ederek icra müdürlüğünün 02/11/2020 tarihli kararının kaldırılmasına, istihkak iddiaları baki olmak üzere 26.06.2020 tarihli kapak hesabı gereği müvekkilinden fazladan alınan 25.511,52- TL'nin müvekkile iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacılar vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, 02.03.2020 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına, 28.02.2020 tarihli talepleri doğrultusunda, 28.02.2020 tarihli kapak hesabındaki tutar olan 63.073,54TL için bankaya muhtıra çıkartılmasına, ödeme yapılmaması halinde haciz yoluyla alacağın tahsilinin sağlanmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı davacılar vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince duruşma yapılmadan, hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek karar verildiğini, dava dilekçesinde yapılan ödemeler ve buna ilişkin işleyen faizler bakımından icranın geriye bırakılması ve dosya kapak hesabı yapılarak geriye bırakılacak miktar üzerinden SGK emekli aylığı üzerindeki haczin kaldırılması talebinde bulunulduğu, ancak mahkemece yetersiz ve eksik bilirkişi incelemesine dayanılarak, bilirkişi raporuna karşı itirazları da dikkate alınmayarak, ayrıca faize itirazları ve neticesinde icranın geri bırakılması talebine yönelik inceleme yapılmadan karar verildiğini, davalı alacaklı tarafından icra dosyasına iki yıl sonra bildirim yapıldığını ve bunun kapak hesabına yansımadığını, ayrıca takip öncesi ödemelerin yargılamanın her safhasında ileri sürülmekle dikkate alınması gerektiğini, bu sebeple dosya kapak hesabı yapılarak alacaklı tarafça bildirilen ödemelerin kapak hesabında gösterilerek ayrıntılı kapak hesabı yapılmış...

Sayılı dosyasında müvekkile 17/05/2019 tarihinde müzekkere çıkarıldığını, banka yolu ile yapılan ödemelere ilişkin bilgi istendiğini, müvekkilinin de 21/05/2019 tarihli dilekçesi ile banka kanalı ile yapılan ödemelere itirazı kayıt ile kabul etmiş olup, yapılan bu ödemelerin hesaplamada kapsam dışı bırakıldığının sağlandığını, davacının iddia ettiği gibi banka yolu ile yaptığı ödemelerin halen kapak hesabına dahil edilmediği iddiasının yerinde olmadığını, davacının haricen yaptığı ödemeleri taraflarınca kabul edilmiş olup, kapak hesabına dahil edildiğini, icra müdürlüğünce davacının talebini karşılandığını, davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, bu nedenle istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle şikayetin hak düşürücü süre yönünden reddini talep ettiklerini, huzurdaki şikayette taraf sıfatlarının ve icra işlemlerine dahillerinin bulunmadığını, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, infazen kapanan dosyanın incelenmesinde, borçlunun şikayete konu ettiği dosya hesabının, müdürlükçe sehven hatalı yapıldığını, yine, şikayet tarihinden önce, işlemi yapan müdürlük tarafından re’sen hatanın düzeltilerek yeniden kapak hesabı yapıldığını ve neticeten şikayet tarihinde mevcut olmayan bir hatanın dava konusu yapıldığını, şikayet tarihinde konusuz kalmış olan, şikayet tarihi itibariyle açılmasında hukuki yarar bulunmayan yersiz ve yasal dayanaktan yoksun şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Yukarıda anılan Yargıtay ilamında da belirtildiği üzere, takibe konu ipoteklerin üst sınır ipoteği olduğu ve bu ipoteğin, teminat altına alınan alacağı, buna satış tarihine kadar işleyecek faizi ve diğer fer’ilerini ipotek limitini aşmamak koşuluyla temin etmesine rağmen icra müdürlüğünce bu kurala aykırı olarak ipoteklerin toplam limitini aşacak şekilde kapak hesabı düzenlendiği anlaşıldığından şikayetin kabulü ile, 07/10/2019 tarihli kapak hesabının iptaline karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin kabulü ile İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğünün 2018/12012 Esas sayılı takip dosyasında yapılan 07/10/2019 tarihli kapak hesabının iptaline" karar verildiği görülmüştür....

Uyuşmazlık, davacı kurum hakkında yapılan ilamlı takipte 20/07/2018 tarihli kapak hesabı ile bu hesap sonucunda düzenlenen muhtıranın takip dayanağı ilama ve takip dosya kapsamına uygun olmadığı iddiasına dayalıdır. Takibin dayanak ilama uygun şekilde infaz edilmesi zorunludur. İnfazın ilama aykırı gerçekleştirildiği iddiası kamu düzeninden olup, süresiz şikayete tabidir. Takip dayanağı ilamda 746.225- TL alacağın 10.07.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş ise de, kararın temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin 05/07/2018 tarihli, 2018/2564 Esas, 2018/5387 Karar sayılı karar düzeltme ilamıyla kararın düzeltilerek 746.225- TL tazminatın 31/03/2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmek suretiyle onandığı anlaşılmaktadır....

Her ne kadar davacı vekili tarafından 08.05.2020 tarihli dosya kapak hesabına istinaden gönderilen muhtıranın iptali talep edilmişse de, icra müdürlüğünce gönderilen yazı cevabında, takip dosyasında 12.07.2019 tarihli bakiye borç bildirimi dışında başka muhtıranın bulunmadığı belirtilmiştir. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesinin 7. fıkrasında; ''Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.''...

İlamla birlikte ilk kez hüküm altına alınan 9.984,00 TL ilam vekalet ücreti ve 4.504,25 TL mahkeme yargılama giderine ise kararın infazı için kesinleşmesi gerekmediğinden karar tarihi olan 11/07/2018 tarihinden itibaren yasal faiz hesaplanması gerekmektedir. 27/07/2020 tarihli kapak hesabında, 88.154,24 TL'ye 30/04/2009'dan 2.281,20 TL'ye 24/09/2007 tarihi olarak ilamda belirtilen tarihten değilde bozulan ilk kararın icraya konduğu takip tarihi olan 03/10/2011 tarihinden itibaren faiz hesabı yapılarak takipte kesinleşen miktarın 125.010,06 TL olarak alınması ilama aykırıdır. 01/09/2020 tarihli kapak hesabında, 88.154,24 TL'ye 30/04/2009 tarihinden itibaren 2.281,20 TL'ye 24/09/2007 tarihinden itibaren faiz hesaplandığı belirtilmiştir. Takipte kesinleşen miktar olarak 137.609,22 TL kabul edilerek bunun üzerinden hesap yapılmıştır....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/06/2022 NUMARASI : 2021/488 ESAS 2022/347 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan alacağı nedeniyle taraflarınca Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/205913 Esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takib başlatıldığını, alacaklı oldukları icra dosyasında yapılan 17/09/2020 tarihli dosya kapak hesabının hatalı olduğunu, taraflarınca yapılan hesaplamada bakiye alacağın bulunduğunu, bu hususu belirterek icra müdürlüğünden talepte bulunduklarını ancak icra müdürlüğünce 29/09/2020 tarihinde dosya kapak hesabının doğru olduğu belirtilerek taleplerinin reddedildiğini, icra müdürlüğünün kararının...

UYAP Entegrasyonu