İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/12/2019 NUMARASI : 2019/807 ESAS - 2019/1291 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 4.İcra Dairesinin 2018/12635 Esas sayılı dosyasında gerçekleştirilen hukuka aykırı haczin kaldırılmasını talep ettiklerini, haczedilen kömürlerin müvekkilinin mülkiyetinde iken haczin yapıldığını, hacizde İİK 99.maddenin uygulanması gerekirken müdürlük tarafından hatalı olarak İİK 97.maddenin uygulandığını, ihtiyati haczin hukuka aykırı gerçekleştirildiğini, Çankırı İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/152 Esas 2019/1011 Karar sayılı kararı ile şikayetlerinin reddedildiğini, bu karara karşı istinaf yoluna başvurduklarını, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2021 NUMARASI : 2021/768 ESAS 2021/948 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya Genel İcra Dairesinin 2020/258077 esas sayılı dosyasında 10/11/2021 tarihli haciz esnasında mahcuz menkullerin İİK 96 ve 97 maddesi uyarınca haczedilmesi usul ve yasaya uygun olmadığını, haciz yapılan adresin borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, borçlunun adresinin farklı olduğunu beyanla 10.11.2021 tarihli kararın iptali ile İİK 99 maddesinin uygulanması ve alacaklı tarafa istihkak davası açmak üzere süre verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 2020/4210 esas ve 2020/11240 karar sayılı kararının aynen "İcra müdürlüğünce İİK m. 96 ve 99 maddelerine göre işlem yapılıp yapılmayacağı hususu ancak evrak araştırması sonucunda netleşmektedir. Gerek İİK'nın 96. Ve 99 maddeleri şikayeti ve gerekse istihkak iddiası ayrı dava konusu olduğundan hali hazırda borçluya ait olduğu iddia edilen yerde evrak araştırması yapılması usul ve yasaya aykırı değildir." şeklinde olduğunu, yukarıda açıklandığı gibi evrak araştırma talebi reddedilemeyeceğinden ve evrak araştırmasının da, haciz ve istihkak prosedürünün bir parçası olduğundan İİK gereğince icra memurunun işleminin hukuka aykırı olduğunu, Yargıtay 12....
İcra Müdürlüğünün 05/04/2022 tarihli kararı ile haczin İİK 99. maddesine göre yapılmasına, alacaklıya istihkak davası açması için 7 günlük süre verilmesine ilişkin kararının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle kaldırılmasına, İİK 97. maddesi gereği takibin devamı doğrultusunda karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Kdz Ereğli 2. İcra Müdürlüğünün 2012/4365 Esas sayılı dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince;Davanın Kabulüne, Kdz. Ereğli 2. İcra Müdürlüğü 2012/4365 Esas sayılı dosyasındaki 05/04/2022 tarihli İİK'nın 99. maddesine göre işlem yapılmasına dair kararın iptaline karar verilmiştir....
Kişinin açtığı İİK.'nun 96.,97. Maddesi gereğince yapılan haczin İİK 99. Maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına ilişkin şikayet ile şikayetin kabul edilmemesi halinde istihkak davasıdır. Somut olayda, borçlu Çizmeci Lojistik.. Ltd'ye ödeme emrinin tebliğ edildiği adresin haciz adresi olmadığı, haciz sırasında borçlunun hazır olmadığı ve haczin davacı 3.kişi şirketin kayıtlı adresinde yapıldığı, sonuç olarak İİK 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin davacı- 3. Kişi lehine olduğu görülmüştür. İcra hukuk mahkemesi bu tür şikayetlerde sınırlı yetkili bir mahkeme olarak, daha çok şekli hukuka göre inceleme yaptığından, maddi hukuka (genel hükümlere) göre inceleme yapılabilmesi için, kanunda bu konuya ilişkin açık bir yetki bulunması gerekmektedir....
Buna göre, 6183 sayılı Kanunun 99. maddesi, ihalenin feshi için İİK'nun şikâyete ilişkin hükümlerine (İİK m.16) yollama yapmakla beraber, İİK m.16'da düzenlenen yedi günlük şikâyet süresinin başlangıcı 6183 sayılı Yasada ayrıca belirlendiğinden, İİK'nun 134. maddesinin şikâyet süresine ilişkin hükümleri 6183 sayılı Kanuna göre yapılacak ihalenin feshi talepleri hakkında uygulanmaz. Somut olayda, ilgili icra dosyasının incelenmesinde, ihalenin gerçekleştiğinin iki defa davacı borçluya 213 sayılı VUK'nun 102. maddesi gereği tebliğ edildiği, bu tebligatların yapıldığına ilişkin 07.09.2020 tarihinde bizzat davacıya elden tebligat yapıldığı, davacının bu bildirimi bizzat elden teslim aldığına ilişkin imzasının mevcut olduğu, bu tarihte ihalenin yapıldığından haberdar olunmasına rağmen 7 günlük yasal süreden sonra 17.09.2020 tarihinde ihalenin feshine ilişkin şikayette bulunulduğu görülmüştür....
Somut uyuşmazlıkta; İİK. 257. maddesinde belirtilen ihtiyati haczin borçlunun belli bir ikametgahı olmaması, malları kaçırmaya, gizlemeye veya kaçmaya yönelik şartlarının oluşmadığı, ilk derece mahkemesinin ihtiyati hacze ilişkin kararının isabetli olmadığı davacı-birleşen davada davalı T3 vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olup ilk derece mahkemesi kararının kaldırarak davalı şirketin ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ile üçüncü kişilerden ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Talep, davacı alacaklının açtığı İİK 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayet istemine ilişkindir Mahkemece, haciz mahallinde borçluya ait evrak bulunmadığı, borçlunun haciz adresi ile bağının ispat yükü üzerinde olan davalı alacaklı tarafından kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne; davacı tarafından tedritli olarak açılan istihkak davasının esası hakkında karar verilmekle, haczin İİK'nın 96 - 97. maddeleri uyarınca yapılması gerektiği yönündeki şikayeti konusuz kaldığından şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karara karşı alacaklı istinaf...
Şti'ye ait olduğunun iddia edilmediği, bu nedenle geçerli bir istihkak iddiasından söz edilemeyeceği gerekçesiyle alacaklının istinaf başvurusu kabul edilerek İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile; 13.07.2020 tarihinde uygulanan haczin İİK'nın 99. maddesine göre yapılmış sayılmasına dair memur işleminin iptaline ve haczin, istihkak iddiası bulunmaksızın yapılmış sayılmasına karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı 3. kişi temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri 3. kişi temyiz dilekçesinde; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek, İİK 99 da aranan tüm şartlar gerçekleştiğinden icra memurunun şikayete konu işleminin yerinde olduğu beyanları ile kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca,Dava, alacaklı tarafından açılan ve İİK. 'nun 99. Maddesine göre yapılmış sayılan menkul haczi işleminin İİK.'nun 96 ve 97. Maddelerine göre yapılmış sayılması talebini içeren şikayet davasıdır. Somut olayda, haciz adresi, borçlu T3'in takip talebinde yazılı adresi ve aynı zamanda bahsi geçen borçluya ödeme emrinin ve 103 davetiyesinin tebliğ edildiği adrestir. Yine, aynı adreste daha önce(06/05/2015 tarihinde) gerçekleştirilen haciz işlemi esnasında borçlular T3 ve Halil Girgin'in hazır bulunarak, borca bir diyeceklerinin olmadığını beyan ettikleri görülmektedir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, icra memurunca, 3. Kişi ve borçlunun mahcuzları birlikte ellerinde bulundurdukları kabul edilerek, haczin İİK. 'nun 96- 97. Maddelerine göre yapılmış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, haczin İİK. 'nun 99. Maddesine göre yapılmış sayılması hukuken isabetli değildir....