Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar davacı vekili müvekkiline ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini söyleyerek tebliğ tarihinin 10/09/2021 olarak düzeltilmesini istemiş ise de icra dosyasının UYAP üzerinden incelenmesinde davacı asilin ödeme emri tebliğ mazbatasını UYAP Vatandaş Portal üzerinden 21/03/2021 tarihinde okuduğu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia eden davacının en geç bu tarihte takipten haberdar olduğu ve yasal 7 günlük süre içerisinde de şikayet yoluna başvurmadığı anlaşılmakla şikayetin süre yönünden reddine karar vermek gerekirken esastan reddine karar verilmesi yasaya uygun olmadığından davacının istinaf başvurusunun reddi ile HMK 353 (1) b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin hak düşürücü süre yönünden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- HMK 353 (1) b-2 md. gereğince İSTANBUL 26....

DEĞERLENDİRME : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz ödeme emri tebliği şikayetine ilişkindir. Ortaca İcra Dairesi'nin 2019/2508 Esas sayılı dosyasının incelemesinde, alacaklı davalı tarafından davacı borçlu aleyhine haciz ve tahliye istemli olarak başlatılan ilamsız takip olduğu, 13 örnek ödeme emrinin davacıya 11/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

Tebligatın çıkarılmamış olması ile usulsüz tebliğ edilmiş olması farklı sonuçlar doğurur. Usulsüz tebligata muttali olan muhatap o tarihte tebliğden haberdar olmuş sayılır. (Teb.Kan.32.md.) Açıklandığı üzere icra dosyasında tebligatlar İcra Müdürlüğününce çıkarılmış olup yapılan tebligatların usulsüzlüğü iddia edilmektedir. Bu durumda şikayetçinin öğrenme tarihine göre, takiple ilgili şikayetlerini yapma zorunluluğu bulunduğundan tebliğ tarihini düzelttirmek için şikayete gelmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Mahkemece icra emri ve kıymet takdiri raporunun borçluya tebliğine ilişkin borçlunun yaptığı tebliğatın usulsüzlüğü, şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken şikayette hukuki yararın bulunmadığından bahisle reddine karar verilmesi isabetsizdir....

    Kabule göre de, şikayetçi tarafça takibin ve icra emrinin iptali istenmekte olup, bu taleplerine dayanak iddiaları ise ipotek belgesi ve akit tablosunun tapu dairesince verilmiş resmi bir örneğinin ve hesap kat ihtarnamesinin tebliğine dair noter tasdikli belgenin takip başlatılırken dosyaya sunulmaması ile hesap kat ihtarnamesinin usule uygun şekilde tebliğ edilmemesidir. Mahkemece bu iddialar yerinde görülmemesi halinde "takibin ve icra emrinin iptali taleplerinin reddine" dair hüküm kurulması gerekirken, doğrudan bu iddiaların reddine ilişkin hüküm kurulması da doğru değildir....

    Tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususu yalnızca ilgilisinin icra mahkemesi nezdinde İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında yapacağı şikayet üzerine mahkemece incelenebilir. İcra mahkemesi, açıkça ileri sürülmedikçe tebligat usulsüzlüğünü re'sen nazara alamayacağı gibi; icra dairesi dahi tebligatın usulsüz olduğunu belgeleyen icra mahkemesi tarafından verilmiş bir karar getirilmediği sürece kendiliğinden tebligatın usulsüz yapılmış olduğunu dikkate alamaz." (12. HD 2015/30937 E-2016/8775 K) Şikayetçi-Borçlu öğrenme tarihini 20.09.2017 olarak beyan etmiş ancak Mahkememize 13.10.2017 tarihinde şikayet yoluna gelmiştir. Usulsüz tebligat şikayeti süresinde olmadığından yerinde değildir. Yine İcra Dairesinin 02.10.2017 tarihli kararı yukarıda aktarılan Yargıtay 12 HD görüşlü karşısında isabetli olup İcra Dairesine merciden alınmış usulsüz tebligatın iptaline dair karar sunulmadığından İcra Dairesinin tebliğ işlemini iptal etmesi mümkün değildir....

    İcra Müdürlüğünün 2019/5437 esas sayılı dosyasında usulsüz tebligat, usulüne aykırı yapılmış satış ilanı, meskeniyet iddiası, takibin iptali, icra emrinin iptaline yönelik davanın kabulüyle usulüne aykırı yapılacak olan ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP:Davalı T4 A.Ş....

    Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/112-258 Esas-1991/1344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak (7) günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Bir diğer anlatımla, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğindedir. İİK.nun 16/l.maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. İcra müdürünün, borçluya çıkarılan ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğini tespit yönünde bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. Somut olayda, borçlu usulsüz tebligattan 08.11.2012 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiğine göre, usulsüz tebligatı bu tarih itibariyle öğrendiğinin kabulü gerekir....

      Dava icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Davalıya gönderilen örnek 13 ödeme emri 29.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/727 Esasına kayıtlı dosyasında şikayet yoluna başvurmuş, yapılan yargılama ile ödeme emri tebligat tarihinin 21.11.2014 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Ne var ki dosya kapsamından usulsüz tebligata ilişkin şikayet dosyasının kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 28.01.2015 günlü 2014/727 Esas 2015/67 Karar sayılı şikayet dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi ve kesinleşmiş karar örneği dosyaya eklendikten sonra neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan işin esasının incelenerek karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2020 NUMARASI : 2020/454 ESAS 2020/523 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligata İlişkin Şİkayet ve Borca İtiraz KARAR : Mersin 1....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2825 KARAR NO : 2021/906 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DÜZİÇİ (İCRA HUKUK) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/09/2019 NUMARASI : 2019/32 ESAS 2019/75 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligata İlişkin) KARAR : Düziçi ( İcra Hukuk )Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 11/09/2019 tarih 2019/32 esas 2019/75 sayılı kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Düziçi İcra Dairesinin 2019/642 esas sayılı dosyası ile aleyhine başlatılan takipte, 26/07/2019 tarhinde icra dosyasına vekalet koyarak dosya örneği aldıklarında, müvekkili şirketin bulunduğu mahallenin muhtarına 30/05/2019 tarihinde hukuka ve tebligat hükümlerine aykırı olarak icra ödeme emrinin tebliğ edildiğini öğrendiklerini, tebliğ mazbatasının mevzuatın aradığı şartlara uymayıp tamamen usulsüz olduğunu, tebligatın Tebligat...

        UYAP Entegrasyonu