HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2017/2277 KARAR NO : 2017/2217 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : YENİŞEHİR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2017 NUMARASI : 2017/1 ESAS-2017/19 KARAR DAVA KONUSU : İstihkak İddiası Nedeniyle Takibin Taliki Veya Devamı(İ.İ.K. 97) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 03/01/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle ; Karacabey İcra Müdürlüğünün 2016/1019 Talimat sayılı dosyası ile 20/09/2016 tarihinde borçluya ait bir takım menkullerin haciz edildiğini, haczin 103.madde gereğince borçlu şirkete bildirildiğini, bildirim yapıldıktan sonra hemen 3.kişi tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu, üçüncü şahıs tarafından yapılan istihkak iddiasının haksız olduğunu belirterek üçüncü şahsın istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Bez Tekstil Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (üçüncü kişi) vekili, ... İcra Müdürlüğü’nün 2009/11592 sayılı Takip dosyasında yapılan 03.12.2009 günlü hacze konu menkullerin davacı üçüncü kişi şirkete ait olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi istemini ileri sürmüş, aynı konuda alacaklı da istihkak iddiasının reddi istemi ile dava açmış, bu iki dava dosyası birleştirilerek yargılamaya üçüncü kişinin açtığı istihkak dava dosyası üzerinden devam edilmesi kararlaştırılmıştır....
Somut olayda, ödeme emrinin davalı borçluya haciz adresinde tebliğ edilmediği, haciz esnasında borçlunun hazır bulunmadığı, dosya kapsamındaki diğer verilerin istihkak davasının yargılaması sırasında değerlendirilmesi gerektiği, bu haliyle İİK'nın 97. maddesinde ifadesini bulan mülkiyet karinesinin davacı üçüncü kişi yararına olduğunun kabulü gerekeceği anlaşılmakla şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, davacı şikayetin reddi durumunda davanın istihkak davası olarak görülmesini istediği ve mahkemece şikayetin reddine karar verildiği halde, yargılamaya istihkak davası olarak devamla, harç eksikliği tamamlanıp taraf teşkili sağlandıktan sonra istihkak davasının esası hakkında karar verilmemesi doğru olmamıştır....
Mahkemece, bozmaya uyularak asıl dosyada bilirkişi raporuna göre mahcuzlardan 9 tanesine ait fatura bulunmadığı, diğer mahcuzlar yönünden ibraz edilen fatura ve ticari defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu, bu açıdan istihkak iddiasının fatura, ticari defter ve banka dekontları ile sabit hale geldiği gerekçesi ile davanın kısmen kabul kısmen reddine; birleşen dosyada ise, 17.12.2012 tarihli haciz işlemi sırasında davacı üçüncü kişi vekilinin hazır olduğu ve istihkak iddiasında bulunduğu ancak haciz tarihinden itibaren 7 gün geçtikten sonra dava açıldığından süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiş, karar her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, alacaklının İİK’nın 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine;birleşen dosya ise üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir....
Dava, 3. kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1-İİK'nun 96 vd. maddesine göre istihkak iddiası borçlu tarafından 3.kişi lehine veya 3. kişi tarafından bizzat kendi lehine ileri sürülebileceği gibi, İİK'nun 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran 3. kişiler de diğer bir 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. İİK'nun 97/1. maddesinde öngörülen prosedürün işletilmesi halinde icra mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının 3. kişiye tefhim ya da tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir. Bu karar tefhim veya tebliğ edilmediği takdirde hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar davacı 3. kişi tarafından istihkak davası açılabilir....
Prosedür işletilmişse, icra mahkemesince verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde istihkak davası açılabilir. Haczin İİK'nun 99. maddesine göre yapılması halinde ise; icra müdürlüğünce alacaklıya üçüncü kişiye karşı dava açması için yedi günlük süre verilir. Dava açma süresi, verilen bu kararın alacaklıya tefhim veya tebliği ile başlar. Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre; 09.06.2014 tarihli talimat icra dairesince yapılan haciz sırasında mahcuzlarla ilgili davacı 3. kişi şirket yetkilisinin istihkak iddiasında bulunduğu ve haczi yapan talimat icra dairesince istihkak iddia edene istihkak davası açmak için 7 günlük süre verildiği, 16.06.2014 tarihinde 3. kişi şirket tarafından temyize konu davanın açıldığı, 26.01.2015 tarihinde karar verildiği, esas icra dairesi olan İzmir 5....
İstihkak davasının dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz....
M.. tarafından ayrı ayrı istihkak iddiasında bulunulduğu, istihkak iddiasının alacaklı vekilince kabul edilmediği bildirilerek istihkak iddiası ile ilgili olarak takibin devamı veya talikine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; haciz yapılan 218 parsel sayılı taşınmazın, mülkiyetinin 3.kişi bankaya ait olduğu, MK.'nun 684/1 ve 685/1. maddelerine göre bir şeyin malikinin onun ürünlerinin de maliki olacağı dolayısıyla haczi yapılan elma mahsulünün de ilgili bankaya ait olduğu, diğer üçüncü şahıs M.. D..'in icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi ekindeki kira sözleşmesinin resmi bir sözleşme olmadığı ve mülkiyeti bankaya ait olan taşınmazın borçlu Ş.. Ç.. tarafından kiraya verilemeyeceği gerekçesi ile .. Ziraat Bankası Şube Müdürlüğü vekillerinin istihkak talebinin kabulü ile, Yalvaç İcra Müdürlüğü'nün 2012/1787 Esas sayılı takip dosyasında haczedilen 896 kasa elma üzerindeki haczin kaldırılmasına ve Z.. M..'...
Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine 23.02.2013 keşide tarihli çeke dayanılarak İcra Müdürlüğü'nün 2013/2891 Esas sayılı takip dosyasında başlatılan takipte 08.05.2013 tarihinde haczedilen mallara yönelik üçüncü kişi tarafından istihkak iddiasında bulunulduğu gerekçesiyle eldeki dava açılmıştır. Öncelikle, davalı ...olduğu halde, gerekçeli karar başlığında ... olarak yazılması, mahallinde her zaman düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir. İstihkak davasının amacı hacizli eşya ya da hak üzerinde cebri icranın devam edip etmeyeceğini belirlemektir. İstihkak davasının görülebilmesi için, geçerli ve süresinde yapılmış bir istihkak iddiasının bulunması gerekir. Borçlunun üçüncü kişi lehine, üçüncü kişinin kendi lehine, borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran üçüncü kişinin diğer bir üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunması mümkündür (İİK'nun 96/1, 85/2). Haciz mahallinde hazır bulunan ..., işyerinin ...ye ait olduğunu bildirmiştir....
Dava, üçüncü kişinin İcra Müdürlüğü işleminin iptali ve İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. İİK’nin 96/1-2. maddesinde; “Borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra zabıtlarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir. İcra dairesi aynı zamanda istihkak iddiasına karşı itirazları olup olmadığını bildirmek üzere alacaklı ve borçluya üç günlük mühlet verir. Sükutları halinde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılırlar…” düzenlemesi yer almakta ise de, iş bu madde hükmünde açıklanan işlemlerin yerine getirilmesi istihkak davası açılması için bir ön koşul değildir. Çünkü icra müdürlüğünün, işlemlere başlamadan önce üçüncü kişinin istihkak davası açmasına engel bir yasa hükmü yoktur. Ayrıca, prosedürün işletilmemiş olması haczin iptalini sonucu doğurmaz....