Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece yapılan değerlendirmede, 28.06.2021 tarihli hacizde haczolunan menkullerin muhafazası için 16.08.2021 tarihinde aynı adrese tekrar gidildiğinde ihtirazi kayıtla ödeme yapılmış olmakla, bu ödeme nedeni ile hacizlerin kaldırılmış olmasının istihkak iddiasından vazgeçilmesi olarak değerlendirilmesine olanak bulunmadığı, istihkak iddiacısı tarafından takibe konu borcun ihtirazi kayıt ile ödenmesi nedeni ile hacizler kaldırılmış olsa dahi istihkak yargılamasının ödenen bedel üzerinden devam edeceği, 28.06.2021 tarihinde haczolunan menkullere ilişkin istihkak yargılamasının İstanbul Anadolu 22....

İstihkak davasının dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2017/2277 KARAR NO : 2017/2217 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : YENİŞEHİR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2017 NUMARASI : 2017/1 ESAS-2017/19 KARAR DAVA KONUSU : İstihkak İddiası Nedeniyle Takibin Taliki Veya Devamı(İ.İ.K. 97) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 03/01/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle ; Karacabey İcra Müdürlüğünün 2016/1019 Talimat sayılı dosyası ile 20/09/2016 tarihinde borçluya ait bir takım menkullerin haciz edildiğini, haczin 103.madde gereğince borçlu şirkete bildirildiğini, bildirim yapıldıktan sonra hemen 3.kişi tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu, üçüncü şahıs tarafından yapılan istihkak iddiasının haksız olduğunu belirterek üçüncü şahsın istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkemece, bozmaya uyularak asıl dosyada bilirkişi raporuna göre mahcuzlardan 9 tanesine ait fatura bulunmadığı, diğer mahcuzlar yönünden ibraz edilen fatura ve ticari defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu, bu açıdan istihkak iddiasının fatura, ticari defter ve banka dekontları ile sabit hale geldiği gerekçesi ile davanın kısmen kabul kısmen reddine; birleşen dosyada ise, 17.12.2012 tarihli haciz işlemi sırasında davacı üçüncü kişi vekilinin hazır olduğu ve istihkak iddiasında bulunduğu ancak haciz tarihinden itibaren 7 gün geçtikten sonra dava açıldığından süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiş, karar her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, alacaklının İİK’nın 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine;birleşen dosya ise üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir....

    Somut olayda, ödeme emrinin davalı borçluya haciz adresinde tebliğ edilmediği, haciz esnasında borçlunun hazır bulunmadığı, dosya kapsamındaki diğer verilerin istihkak davasının yargılaması sırasında değerlendirilmesi gerektiği, bu haliyle İİK'nın 97. maddesinde ifadesini bulan mülkiyet karinesinin davacı üçüncü kişi yararına olduğunun kabulü gerekeceği anlaşılmakla şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, davacı şikayetin reddi durumunda davanın istihkak davası olarak görülmesini istediği ve mahkemece şikayetin reddine karar verildiği halde, yargılamaya istihkak davası olarak devamla, harç eksikliği tamamlanıp taraf teşkili sağlandıktan sonra istihkak davasının esası hakkında karar verilmemesi doğru olmamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Bez Tekstil Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (üçüncü kişi) vekili, ... İcra Müdürlüğü’nün 2009/11592 sayılı Takip dosyasında yapılan 03.12.2009 günlü hacze konu menkullerin davacı üçüncü kişi şirkete ait olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi istemini ileri sürmüş, aynı konuda alacaklı da istihkak iddiasının reddi istemi ile dava açmış, bu iki dava dosyası birleştirilerek yargılamaya üçüncü kişinin açtığı istihkak dava dosyası üzerinden devam edilmesi kararlaştırılmıştır....

      Prosedür işletilmişse, icra mahkemesince verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde istihkak davası açılabilir. Haczin İİK'nun 99. maddesine göre yapılması halinde ise; icra müdürlüğünce alacaklıya üçüncü kişiye karşı dava açması için yedi günlük süre verilir. Dava açma süresi, verilen bu kararın alacaklıya tefhim veya tebliği ile başlar. Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre; 09.06.2014 tarihli talimat icra dairesince yapılan haciz sırasında mahcuzlarla ilgili davacı 3. kişi şirket yetkilisinin istihkak iddiasında bulunduğu ve haczi yapan talimat icra dairesince istihkak iddia edene istihkak davası açmak için 7 günlük süre verildiği, 16.06.2014 tarihinde 3. kişi şirket tarafından temyize konu davanın açıldığı, 26.01.2015 tarihinde karar verildiği, esas icra dairesi olan İzmir 5....

        Dava, 3. kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1-İİK'nun 96 vd. maddesine göre istihkak iddiası borçlu tarafından 3.kişi lehine veya 3. kişi tarafından bizzat kendi lehine ileri sürülebileceği gibi, İİK'nun 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran 3. kişiler de diğer bir 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. İİK'nun 97/1. maddesinde öngörülen prosedürün işletilmesi halinde icra mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının 3. kişiye tefhim ya da tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir. Bu karar tefhim veya tebliğ edilmediği takdirde hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar davacı 3. kişi tarafından istihkak davası açılabilir....

          H.D.nin 17.03.2009 gün, 7964–3890 sayılı kararı ile davanın süre aşımından reddi gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuş, mahkemece uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda: “21.Hukuk Dariresinin bozma ilamı doğrultusunda İcra Müdürlüğü’ne sunulan istihkak dilekçesi içeriğine göre üçüncü kişinin haczi aynı gün öğrendiğinin kabulü gerektiği, 7 günlük yasal hak düşürücü süre içinde istihkak iddiasında bulunulmadığı“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiş, dosya temyiz incelemesi için ele alınmadan önce alacaklı vekilinin istihkak iddiasını kabul beyanı içeren bir dilekçe gönderdiği görülmüştür. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. İstihkak davası 7 günlük hak düşürücü süreye bağlıdır ve süreye uyulmadığı taraflarca ileri sürülmese dahi Mahkemece her aşamada re’sen gözetilmelidir....

            Davalı alacaklı vekili, davacının İcra Müdürlüğünde istihkak iddiasında bulunması ve bunun kendilerine tebliğ edilmesi üzerine istihkak iddiasına itiraz etmediklerini, buna rağmen dosyanın icra mahkemesine gönderildiğini, istihkak iddiasına yönelik bir itirazları bulunmadığından dava açılmasına sebebiyet vermediklerini savunarak yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını istemiştir. Mahkemece, dava konusu aracı davacı şirkete ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili ve katılma yolu ile davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu