Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, 6183 Sayılı AATÜK'nun 67. maddesinden doğan istihkak iddiasına ilişkin olup, temyiz incelenmesinde görevli Daire Yüksek 17. Hukuk Dairesi görevli bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Görüldüğü üzere uyuşmazlık davalının haciz işleminin hukuka aykırı ifa edildiği ve davacının zarara uğramasına neden olduğundan bahisle tedbiren hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olup, 6183 Sayılı Kanun uyarınca yapılan icra takibinde hacizlerin hukuka uygun olup olmadığı yönündeki uyuşmazlığın çözümü 2577 Sayılı İYUK'un 2 ve 12. maddeleri gereğince idari yargının (vergi mahkemelerinin) görevinde kaldığından, davacı tarafın istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....

    Vergi Mahkemesi’nin 2005/76 Esas, 2005/2217 Karar sayılı dosyasındaki dava, vergi dairesince 6183 Sayılı Yasanın 79. maddesi uyarınca konulan hacze rağmen haciz uygulamamak suretiyle kamu alacağının tahsilini engelleyen bankaya, söz konusu meblağın tahsili için 6183 Sayılı Kanun uyarınca takibe geçileceğinin bildirilmesi yolunda tesis edilen işleminin iptali istemine dairdir. İlgili vergi mahkemesince verilen red kararı yerel mahkemenin de kabulünde olduğu gibi derecattan geçmek suretiyle kesinleşmiştir. Vergi mahkemesinin görev ve verdiği karar hacizle ilgili idari işlemin iptaliyle ilgili olup, görülmekte olan davadaki uyuşmazlık haciz uygulamamak suretiyle oluşan zararın tazminine ilişkindir. 6183 Sayılı Yasanın 55. maddesine göre ödeme emri çıkartılmadan kamu alacaklarıyla ilgili cebri icra yollarına başvurulması mümkün değildir. Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu aynı Yasanın 58. maddesine göre 7 gün içinde itiraz davası açabilir....

      İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı, borçlu olmadığı halde kendisine ait eşyaların davalı tarafından haczedilip muhafaza altına alındığını, istihkak davası ile eşyaların kendisine ait olduğunun ispatlandığını, yapılan haczin haksız olduğunu, ayrıca haczedilen eşyaların muhafaza esnasında hasara uğradığını ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Maddi Tazminat Talebi Yönünden İlk derece mahkemesince, haksız haciz sebebiyle tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötüniyetli ve ağır kusurlu olması gerektiği kabul edilmiş ise de bu değerlendirme yerinde değildir. Zira haksız haciz, haksız eylem mahiyetinde olup, failin kusurlu olması yeterlidir....

      Davalı alacaklı tarafça istinaf dilekçesinde; davacılardan T2'nın eşine ait olan iş yerindeki mallar yönünden istihkak iddiasında bulunabileceğine dair bir yetki belgesi olmamasına rağmen eşi olan Zeynep lehine istihkak iddiasında bulunmuş olmasının, geçerli bir istihkak iddiası sayılamayacağı ve geçerli bir istihkak iddiasının bulunmasının istihkak davalarında ön koşul olduğu ileri sürülmüş ise de; her ne kadar davacı T2'nın eşi lehine istihkak iddiasında bulunması geçerli bir istihkak iddiası olarak kabul edilemez ise de davacı Zeynep Kaya'nın yokluğunda yapılan haciz işlemlerini daha önce öğrendiğine ilişkin dosyada başka bir belge bulunmadığından Düzce İcra Hukuk Mahkemesi'nin 19/04/2022 tarih 2022/293 esas 2022/344 karar sayılı kararının tebliğ ile hacizden haberdar olduğu kabul edildiğinde süresi içerisinde istihkak davası açtığı anlaşılmakl davalı alacaklının bu yöndeki istinaf nedeni de yerinde görülmemiştir....

      İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106’ncı maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70’inci ve mülga 506 sayılı Kanunun 134’üncü maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101’inci maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir. Somut olayda; davacı, davalıya ait ... plakalı traktörün kendisine ait olduğunun tespiti ile davalı Kurum tarafından konulan araç üzerindeki haczin kaldırılmasını dava ettiği anlaşılmaktadır. Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup, taraflarca ileri sürülmese bile mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında ele alınması gereken bir husustur....

        K A R A R Davacı alacaklı vekili, 27/08/2013 tarihinde haciz uygulanan adresin borçluya ait işyeri olduğunu, mülkiyet karinesinin borçlu ve dolayısıyla alacaklı lehine olup, haczin İİK'nun 97. maddesi gereğince yapılmış sayılması gerekirken İİK'nun 99. maddesi gereğince istihkak davası açma yükümlülüğünün müvekkiline verilmesinin usulsüz olduğu belirterek İcra Müdürlüğünün İİK 99. maddesi uyarınca istihkak davası açmak üzere süre verilmesine ilişkin 10.09.2013 tarihli kararının kaldırılmasına ve davalı üçüncü kişinin istihkak iddiasının hukuka aykırı olduğu, alacaklılardan mal kaçırmak kastı ile yapıldığını öne sürerek davanın kabulü ile 3. kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı 3. kişi vekili, haciz yapılan iş yerinin müvekkiline ait olduğunu, borçlu ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, haczedilen menkul malların müvekkilinin elinde ve adresinde haczedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

          Dairesine ait 10.04.2006 ve 17.04.2006 tarihli hacizlerin kaldırılması istemiyle 6183 Sayılı Yasa’ya dayanılarak açılan istihkak davası niteliğindedir. Mahkemece davacının temlik hakkına dayanarak açtığı cebri tescil davası sonucunda taşınmazın tapu kaydının iptâli ile davacı adına tapuya tescil edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Vergi borçluları adına kayıtlı iken, 05.04.2006 tarihinde tapu hissedarları ile ..., ... ve ... aralarında satış vaadi sözleşmesi yapılmış, bu husus tapuya şerh edilmiştir. Bu kişilerce aynı taşınmaz hakkındaki satış vaadi sözleşmesindeki haklar 27.04.2006 tarihinde ... isimli kişiye temlik olunmuş, ... ise ertesi gün yani, 28.04.2006 tarihinde satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan haklarını davacıya temlik etmiştir. İlk satış vaadi sözleşmesinin imzalandığı tarihten önce davalı tarafından borçlu hakkında takip işlemlerine başlandığı anlaşılmaktadır....

            Ltd Şti adına istihkak iddiasında bulunulduğunu, icra müdürlüğünce 31/03/2023 tarihli kararla İİK 99 maddesi uyarınca alacaklıya istihkak davası açması için 7 günlük süre verilmesine karar verildiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 3.kişi şirket adına istihkak iddiasında bulunan Hasan Açan'ın borçlu Fesih Açan ın kardeşi olduğunu, dosya borçluları ile 3.kişi şirketin aynı iş kolunda faaliyet göstermekte olup aralarında organik bağ bulunduğunu, haciz mahallinde istihkak iddia eden 3.kişi şirket adına olan vergi levhasının istihkak iddiasında kuvvetli delil olmadığını, mahcuzlara ilişkin fatura ibraz edilmediğini beyanla, icra müdürlüğünce verilen kararın kaldırılarak İİK 99 maddesi gereğince takibin devamı doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 42....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın davayı yasal süre geçtikten sonra açmış olduğunu, 6183 sayılı kanunun 58. Maddesi uyarınca açılacak itiraz davasının bir menfi tespit davası niteliğinde olduğunu, ne var ki kamu alacağına ilişkin takibin kesinleştikten sonra yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemekte olduğunu, tahsil edilmesi istenen alacak kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalmasının önlenerek hızla tahsili sağlanmak istendiğini, 6183 sayılı kanunda icra ve iflas kanunun 72. Maddesine koşut bir hükmün bulunmamış olması karşısında yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusunun aynı konuda menfi tespit istirdat davası açamayacağını, aynı zamanda davanın esastan da reddi gerektiğini, 6183 Sayılı Yasanın 58....

            UYAP Entegrasyonu