"İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İstihkak iddia eden üçüncü kişi vekili, .... İcra Müdürlüğü'nün 2013/472 talimat sayılı dosyası ile haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu iddia etmiştir. İlk derece mahkemesince dosya üzerinden verilen 30.07.2013 tarihli karar ile; üçüncü şahsın iddialarının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle üçüncü şahsın istihkak iddiasının reddi ile takibin devamına, kararın üçüncü şahsa tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davası açmakta muhtariyetine karar verilmiştir....
Mahkeme dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda; açılan davanın İİK’nun 82/2. maddesi uyarınca haczedilmezlik şikâyeti niteliğinde bulunduğunu, diş hekimliği mesleğinin icrası sırasında elzem olan dişçi koltuğu ve aksesuarlarının haczedilemeyeceğini belirterek şikâyetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar vermiş; hüküm, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 06.01.2012 gün, 2011/366378 sayılı kanun yararına bozma talebi ile temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkına dayalı olarak ileri sürdüğü “istihkak” iddiasına ilişkindir. Davacı üçüncü kişi, dava konusu mahcuz ile ilgili haczedilmezlik şikâyetinde bulunma olanağına sahip olduğu gibi istihkak davası açma hakkına da sahiptir. Dava dilekçesindeki anlatımdan ve sonuç bölümünden istihkak iddiasında bulunduğu açıkça anlaşılmaktadır. İstihkak davaları İİK’nun 97/11. maddesi gereğince genel hükümler dâhilinde basit yargılama usulüne tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı ile davalı borçlu ve davalı 3.kişiler ... Tekstil Ltd. Şti. vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı hazine vekili, vergi mükellefi borçlu ... Tekstil ve Sanayi Ltd. şirketi hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 344.maddesi gereğince yapılan takipte, borçluya ait olan ve mal kaçırma amacı ile 4 ayrı depoya kaçırıldığı ihbar edilen yerlerden, davalı ... Tekstil Ltd şirketine ait depoda 09.10 2007 tarihinde yapılan haciz sırasında davalı 3.kişiler lehine istihkak iddiasında bulunulduğunu belirterek, 6183 sayılı Yasa'nın 67.maddesine dayalı olarak 3.kişilerin istihkak iddiasının reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
na intikal eden miras payı içerisinde yer alan taşınmazlara ...tarih ve ...sayılı haciz yazıları ile haciz işlemi tesis ettirmesi üzerine davacı tarafından temlik sözleşmesi ileri sürülerek hacizlerin kaldırılması istenildiği, davalı idarece, 6183 sayılı Yasa'nın 30. maddesi hükmü uyarınca haciz işleminin kaldırılması isteminin reddedildiği ve bu ret işleminin iptalinin istenildiği anlaşılmıştır....
Maliye ve Hukuk Yayınları, Mart 2007, s;...) 6183 sayılı Kanun, İcra ve İflas Kanunu'ndaki belli özellik ve teknikleri bünyesinde toplamış ise de, bir hukuk dalı olarak Kamu Hukuku ve Mali Hukuk kapsamında olup, Kamu Hukuku ve Mali Hukukun temel ilkelerine ve dolayısıyla “kıyas yasağı” na tabi bulunmaktadır. 6183 sayılı Kanunda hakkında hüküm bulunmayan durumlarda İcra İflas Kanunu hükümlerinin uygulanacağına ilişkin genel bir hüküm de bulunmamaktadır. Bu nedenle açıkça atıf yapılan durumlar dışında (Örneğin; ... SK. m; ..., 100) İcra ve İflas Kanunu hükümleri uygulanamaz. (... ...; Genel İcra Hukuk İle Karşılaştırmalı Kamu İcra Hukukunda Hacizde İstihkak İddiaları ve Davaları) 6183 sayılı Kanun kapsamında haczedilen taşınmazların kıymet takdiri anılan Kanun’un 91’inci maddesinde düzenlenmiş olup, kıymet takdirine karşı başvurulacak Kanun yolları gösterilmediği gibi açık bir atıf da bulunmadığı için İcra ve İflas Kanunu’nun eldeki davada uygulanması mümkün değildir....
iddiası ile hacze itirazlarının ileri sürülüp tutanak altına alındığı gibi, Düzce İcra Müdürlüğü'nün 2021/11245 esas sayılı dosyasına Uyap sistemi üzerinden 14/03/2022 tarihinde gönderdikleri "İİK uyarınca hacze itirazları ve istihkak iddialarını tekrarlamakla birlikte, İİK'nın 99. maddesi gereğince alacaklıya istihkak davası açması için süre verilmesi talebi" konulu dilekçede de hacze itirazları ve istihkak iddiası ile ilgili ayrıntılı beyanlarda bulunulduğunu, ancak, icra müdürlüğünce bu talepleri göz ardı edilerek 18/03/2022 tarihinde İİK'nın 96/a ve 97. maddeleri uyarınca dosyanın ilgili İcra Mahkemesine karar verilmek üzere gönderilmesine karar verildiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, haciz işleminin tatbik edildiği adresin ''İstiklal Mh....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı hazine vekili, vergi mükellefi borçlu ... Tekstil ve Sanayi Ltd. Şirketi hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 344.maddesi gereğince yapılan takipte, borçluya ait olan ve mal kaçırma amacı ile 4 ayrı depoya kaçırıldığı ihbar edilen yerlerden,davalı ... ve ... Tekstil Ltd. Şirketine ait depoda ve ... kablo Usul Haşil isimli işyerinde 09.10 2007 tarihinde yapılan haciz sırasında davalı 3.kişiler lehine istihkak iddiasında bulunulduğunu belirterek, 6183 sayılı Yasa'nın 67.maddesine dayalı olarak 3.kişilerin istihkak iddiasının reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Hak düşürücü süre, niteliği itibari ile bir itiraz olup, sonuçları kendiliğinden meydana gelir, resen göz önünde tutulmalıdır. 6183 sayılı Kanun'un 58.maddesi uyarınca açılacak itiraz davası bir '' .. '' davası niteliğindedir. Ne var ki; kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir. Zira tahsil edilmesi istenen alacak kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup, sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanun'da, İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesine koşut bir hüküm bulunmamış olması karşısında, Kanun'da öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda menfi tespit ve istirdat davası açamayacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak K A R A R Yargıtay 21.ci Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu" nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, 6183 sayılı Yasa'dan doğan istihkak talebine ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 15. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 26.10.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
Yasal 7 günlük sürede istihkak davası açılmadığı hâlde alacaklı, üçüncü kişinin istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır ve haciz kalkar. Şikâyet yoluna başvurulmuş olması istihkak davası açma süresini etkilemez, yani bu süreyi durdurmaz. Bu nedenle söz konusu tehlikeyi önlemek için şikâyet yoluna başvuran tarafın aynı zamanda süresi içinde istihkak davası açması kendi menfaatine olacaktır. Hem şikâyet yoluna başvurulması hem de aynı zamanda istihkak davası açılmasına kanunen bir engel bulunmamaktadır (Aslan, K.: Hacizde İstihkak Davası, Ankara 2005, s. 269). Yeri gelmişken şikâyetin ve istihkak davasının niteliği ve inceleme usulü üzerinde durulmasında yarar vardır. Şikâyet, icra ve iflas dairelerinin icra ve iflas hukukuna aykırı işlemlerinin iptalini ve düzeltilmesini sağlamak için kabul edilmiş bir kanun yoludur....