Bu haliyle tebligat Tebligat Kanunu'nun 23/9. maddesine uygun olarak borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediğinden ve ihaleyi daha evvel öğrendiği iddia ve ispat edilemediğinden, ihalenin feshine dair şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerekir.İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.O halde mahkemece, borçlulardan ... yönünden şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile adı geçen borçlunun da isteminin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlulardan ...'...
Somut olayda, satış ilânının, ihalenin feshini isteyen şikayetçi borçluya, borçlunun adreste bulunup bulunmadığı araştırılmadan “gösterilen adreste beraber ve sürekli oturduklarını beyan eden annesi Zaide Sabandüzen imzasına tebliğ edildi ” açıklaması ile Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre 06.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Anılan yasal düzenleme ve yönetmelik hükmü uyarınca, satış ilânının, muhatap şikayetçinin adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin aynı konutta beraber oturana tebliğ edilmesi usulsüzdür. İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde, mahkemece, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15.03.2013 tarih ve 2011/ 481 E., 2013/ 200 K. sayılı kararı ile “tasarrufun iptaline, davacıya, taşınmaz üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan İİK'nun 283. maddesi uyarınca taşınmazın haciz ve satışını isteme yetkisi verilmesine” karar verilmesi sonucunda alacaklının talebi üzerine icra müdürlüğünce verilen satış kararı doğrultusunda taşınmazın ihalesinin gerçekleştirildiği, şikayetçi ...'ın ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 283/1. maddesine göre; “davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yolu ile, hakkını almak yetkisini elde eder ve davanın konusu taşınmazsa, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir.” Satış ile 3. kişiye geçen mülkiyet tasarrufun iptaline karar verilmesi ile borçluya geri dönmez....
Takip dosyasının incelenmesinde; muteriz borçluya 08/04/2014 tarihinde örnek ... nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun, .../04/2014 tarihinde, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itiraz ettiği, dosya borcunun ise 07.04.2014 tarihinde takibin diğer borçlusu .... ..... ve Tic.A.Ş tarafından ödendiği görülmektedir. Somut olayda, hakkında takibe başlanan ve itiraz eden borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, takibe konu borç, diğer borçlu ciranta tarafından ödenmiştir. Diğer borçlu tarafından dosya borcunun ödenerek dosyanın infaz edilmiş olması, itiraz eden borçlu yönünden itirazın esasının incelenmesine engel değildir. O halde, mahkemece, borçlunun borca ve imzaya itirazlarının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile itirazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....
Takip dosyasının incelenmesinde; muteriz borçluya .../04/2014 tarihinde örnek ... nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun, 30/04/2014 tarihinde, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettiği, dosya borcunun ise takibin diğer borçlusu ... ....Şti. tarafından ....07.2015 tarihinde infaz edildiği görülmektedir. Somut olayda, itiraz eden borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, takibe konu dosya borcunun diğer borçlu ciranta tarafından ödenerek infaz edilmiş olması, hakkında takip yapılıp ödeme emri gönderilen ve bu nedenle itiraz ve şikayette bulunan borçlu yönünden itiraz ve şikayetlerin esasının incelenmesine engel değildir. O halde, mahkemece, borçlunun itiraz ve şikayetlerinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayet eden vekili, ... 30.İcra Müdürlüğü’nün 2003/3736 Esas Sayılı dosyası üzerinden yürütülen Halk Bankası’nın takibi sonucu 10.05.2003 tarihinde borçlu şirketin Enerji Bakanlığı’ndaki alacaklarına haciz koydurduğunu, 1 yıllık satış isteme süresi içinde satış talebinde bulunmadığı için haczinin düştüğünü, yapılan haczin İİK.nun 103. maddesi uyarınca borçluya tebliğ edilmemesi nedeniyle Halk Bankası’na ödeme yapılamayacağını belirterek sıra cetvelinin iptalini istemiştir....
ın belirtilen adreste olup olmadığı ve tebligatın niçin kendisine yapılamadığının açıklanmadığı, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunup bulunmadığının araştırılıp tespit edilmediği görülmekte olup, bu durumda tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüzdür (HGK'nun 30.01.2013 Tarih, 2012/6-644 E.- 2013/164 K. sayılı ilamı). Taşınmaz ihalelerinin İİK'nun hükümlerine göre yapılması, İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesi gerekir. Borçluya satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir....
İİK'nun 85. maddesi sadece “alacaklara yetecek miktarı” saptanması konusunda takdir hakkı tanımaktadır. Buna göre; kural olarak, icra müdürünün haciz talebini yerine getirme konusunda herhangi bir takdir yetkisi bulunmadığının kabulü gerekir. Ancak kural bu olmakla birlikte, İİK'nun 82. maddesine 02/07/2012 tarih ve 6352 Sayılı Kanun’un 16. maddesi ile eklenen son fıkrada yer alan “İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir” hükmü karşısında, icra memurunun haczi talep edilen malın bu madde uyarınca haczinin kabil olup olmadığını değerlendirerek, bu doğrultuda haciz talebini yerine getirip getirmeme konusunda takdir yetkisi vardır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde ; kıymet takdiri raporu, müvekkil şirketin işyeri bünyesinde çalışmayan ve müvekkil firmada hiçbir temsil yetkisi olmayan Sinan Öz isimli şahsa usulsüz olarak tebliğ edildiğini, borçluya kıymet takdiri raporunun ve satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğunu, satışın kıymet takdirinin yapıldığı tarihten yaklaşık olarak 4 ay sonra yapılmış olması nedeniyle müvekkilinin ihaleden büyük zarar gördüğünü, satış ilanının türkiye çapında trajı yüksek bir gazetede yapılması gerektiğini, ihaleye konu taşınmazlar hakkında vergi dairesine herhangi bir yazı yazılmadığını, ihaleye konu taşınmazlar hakkında belediye ve diğer ilgili birimlere gerekli yazılar yazılmadığını, icra dairesinin kamu düzenine ilişkin olan işlemlerinde de yanlışlıkların mevcut olduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
İptaline'' ibaresinden sonra gelmek üzere ''Davacıya haciz ve satış isteme yetkisi verilmesine'' ibarelerinin yazılması ile hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 14/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....