HMK'nın 397/2. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmediği takdirde nihai kararın kesinleşmesine kadar devam edeceğine; İhtiyati tedbir kararından sonraki döneme ilişkin fatura bedellerinin ödenmemesi halinde davalı TEDAŞ'ın elektriği kesme hakkının da baki olmasına göre, yerel mahkemenin ihtiyati tedbire itirazın reddine dair kararı, usul ve yasaya uygun olup, istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddi dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 07/07/2021 (Ara Karar) NUMARASI: 2021/375 Esas TALEP: İhtiyati Tedbire İtiraz İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021 İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbire itirazın reddine dair 07/07/2021 tarihli ara kararın ihtiyati tedbire itiraz eden vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü....
Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir. Tedbir kararı verilebilmesi için davanın ispatına elverişli delil bulunması da zorunlu olmayıp, istekte haklı olma ihtimalinin mevcut olması yeterlidir. Hemen belirtmek gerekir ki; ihtiyati tedbir talebini inceleyen hakimin davanın esası hakkındaki hükmünü peşinen ihdas ettiğinden söz edilemez. İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak (kanunen gerektiği için) açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir....
Mahkemece alınan teminatın yeterli olmasına, davacının önceki abonelikler nedeniyle davalı şirkete borçlu olup olmadığının yargılama sonucunda anlaşılacak olmasına ve ihtiyati tedbir kararından sonraki döneme ilişkin fatura bedellerinin ödenmemesi halinde davalının elektriği kesme hakkının da bulunmasına göre, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbire itirazın reddine dair kararı, usul ve yasaya uygun olup, davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,80.-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 179,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 89,90....
İlk derece mahkemesinin bu hükmüne karşı davalı vekili özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, ruhsatlandırma, izin ve fiyat verme işlerini yürütmeyi Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nın yetkili olduğu, kurum tarafından tesis edilen işlem usul ve yasaya uygun olduğu, yerel mahkemenin ihtiyati tedbire ilişkin itirazının reddine dair verilen kararının kaldırılması gerekçeleri ile yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurmuştur. G E R E K Ç E Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçeler ile davalı vekilinin ihtiyati tedbire ilişkin itirazının reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin bu karar ve gerekçesinin dosya kapsamına uygun olduğu, Dairemizce de bu karar ve gerekçeye itibar edildiği, davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı ve reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır....
İlk derece mahkemesinin bu hükmüne karşı davalı vekili özetle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, ihtiyati tedbir kararı, olayın oluş biçimine ve yasal düzenlemeye aykırı olmakla kaldırılması gerektiği, kurum zararına yol açacağı, davacının tedbir talebi, asıl davanın esasını çözer mahiyette olup davacının haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediği, ilacın bedelinin Kurumca karşılanması gerektiği yönünde kesin bir tespit olmadığı, ihtiyati tedbir talebinin reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu ve teminatsız olarak verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiği gerekçeleri ile yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurmuştur. G E R E K Ç E Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçeler ile davalı vekilinin ihtiyati tedbire ilişkin itirazının reddine karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesinin bu hükmüne karşı davalı vekili özetle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, ihtiyati tedbir kararı, olayın oluş biçimine ve yasal düzenlemeye aykırı olmakla kaldırılması gerektiği, kurum zararına yol açacağı, davacının tedbir talebi, asıl davanın esasını çözer mahiyette olup davacının haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediği, ihtiyati tedbir talebinin reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu ve teminatsız olarak verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiği gerekçeleri ile yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurmuştur. G E R E K Ç E Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçeler ile davalı vekilinin ihtiyati tedbire ilişkin itirazının reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, somut uyuşmazlıkta tedbiri haklı kılacak nitelikte bir delil olmamasına rağmen, mahkemece tedbir kararı verilmesinin hatalığı olduğu, müvekkili kurumu telafisi güç veya imkansız zararlarla karşılaşmasına neden olacağını, ihtiyati tedbire ilişkin itirazın reddine dair verilen kararının kaldırılması gerektiği gerekçeleri ile yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurmuştur. G E R E K Ç E Dava, ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesinin bu karar ve gerekçesinin dosya kapsamına uygun olduğu, Dairemizce de bu karar ve gerekçeye itibar edildiği, davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı ve reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır....
Davalılar vekilinin ihtiyati tedbire itirazının değerlendirilmesi için 04/08/2020 tarihli ara karar ile mürafaa duruşması için gün verilerek 08/09/2020 tarihli ara karar ile tedbire itirazın reddine karar verilmiş, 16/09/2020 tarihinde gerekçeli ara karar yazılmıştır. 26/01/2021 tarihli celsede, davalı Ramazan vekilinin ihtiyati tedbire itirazı üzerine aynı celsede (26/01/2021) daha önce 08/09/2020 tarihli mürafaa duruşmasında tedbire itiraz değerlendirildiğinden, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; Davalı Ramazan Habalı vekili bu kez 07/10/2021 tarihli celsede tedbirin kaldırılması talebinde bulunmuş, mahkemece aynı celsede (07/10/2021 tarihli) verilen 12 nolu ara karar ile tedbire itirazların celse arasında değerlendirilmesine karar verilmiş, 07/10/2021 tarihli (22/10/2021 karar yazılma) ara karar ile davalı vekilinin tedbire itirazının reddine karar verilmiştir....
Türkiye Varlık Fonuna aktarıldığını, Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 7. maddesi uyarınca, ... mal varlığının üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağını, ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığını savunarak, ihtiyati tedbir kararının itirazen kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, ihtiyati tedbir kararına itiraz eden karşı taraf Şirketin itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü emsal ihtiyati hacizle ilgili kararın, bu dava açısından verilen ihtiyati tedbir kararından farklı olduğu gibi yargılama da hedef süre getirildiği, dava konusu markanın mahkemenin bilgisi haricinde başkasına devredilmesi halinde taraf değişikliği nedeniyle yargılama gereksiz uzayacağı, dava konusu markanın davalı tarafça kullanımı da engellenmediğinden ihtiyati tedbire itirazın yerinde olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir....