Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra müdürü usulüne uygun icra kefaleti verildiğini ve asıl borçlu hakkında takibin kesinleştiği görür ise alacaklının talebi üzerine icra kefiline icra emri gönderir. İcra kefilinin icra kefilinin kefaletinin kanunda yazılı şekil şartlarına uyulmadan yapıldığı için geçersiz olduğunu dolayısı ile İİK’nın 38. maddesi kapsamında ilam niteliğinde belge niteliği taşımadığını veya asıl borçlu yönünden icra takibi kesinleşmeden kendisine icra emri gönderildiğini süresiz şikâyet yolu ile ileri sürerek icra müdürlerinden icra emrini iptal ettirme hakkı bulunmaktadır. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde: Eldeki davada şikâyetçiler vekili tarafından ihtiyati haciz kararının infazı sırasında borçlu şirketin ticari itibarının zarar görmesini engellemek amacıyla haciz baskısı altında müvekkillerinin kefil olması nedeniyle haciz işleminin ve kefaletin iptali talep edilmiştir....

    Ödeme emri veya icra emrinin tebliğe çıkarılması, fakat tebliğ edilmesinden önce yapılan ödemelerden ve aynı dönemde icra takibinden vazgeçilmesi halinde tahsil harcı almak mümkün değildir (HİGM 20.02.1989 T. 8385 sayılı genelgesi). 492 Sayılı Harçlar Kanuna ekli I sayılı tarifenin icra iflas harçları B bölümünün I-3. maddesindeki tahsil harcının, ancak ödeme emri veya icra emri tebliğinden sonraki işlemler nedeniyle alınacağı öngörülmüştür (12. HD 10.03.2003 T 1505 - 4760 Sayılı ilamı). 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 264. maddesinin son fıkrasında; “Borçlu müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmez veya itirazı icra mahkemesince kesin olarak kaldırılır veya mahkemece iptal edilirse, ihtiyati haciz kendiliğinden icrai hacze inkılabeder” hükmüne yer verilmiştir....

      Yalnız, buradaki yasaklama icra ve iflas takibinin başlatılamaması olarak değil, başlatılıp yürütülememesi, örneğin ödeme emri gönderilememesi olarak anlaşılmalıdır. " denildiğini, davaya konu takip dosyasından davacı borçlu Cömert Çelik firmasına gönderilen bir ödeme emri bulunmadığı gibi takip talebinde açıkça;.... konkordato davasında geçici mühlet/ ihtiyati tedbir kararı verildiğinden ödeme emri gönderilmeyecektir." ifadesi yazılarak ödeme emrinin hakkında konkordato kararı bulunan davacı tarafa gönderilmeyeceğinin açıkça belirtildiğini, diğer davacı borçlu Ali Cömert için ise takibe başlandığında geçici mühlet kararının olup olmadığının taraflarınca tespit edilemediğini, davaya konu takip dosyasında icra müdürlüğünce sehven ödeme emri çıkartılması sorumlulukları dahilinde olmayıp, karşı yanın takibin iptali talebinin kabulünün mümkün olmadığını beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını davanın reddini istemiştir....

      DAVA Davacı vekili, dava dilekçesinde; Kurumca davacının şirket yöneticiliği nedeniyle hesaplarına haciz konulduğunu, itiraz sonucu hacizlerin kaldırıldığının söylendiğini, daha sonra ihtiyati haciz konulduğunu öğrendiğini, şirketten 28.11.2007 tarihinde istifa ettiğini, ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığından takip yapılması halinde itiraz edileceğinden kurumca böyle bir yola gidildiğini, kurum işlemlerinin yasal olmadığını ileri sürerek ihtiyati haciz, kararının iptalini dava ve talep etmiştir. II. CEVAP Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde; davacının kaldırılmasını talep etmiş olduğu ihtiyati haciz kararının tarihinin 18.11.2019 olduğunu, açılan davanın tarihi 05.12.2019 olup, davacının ihtiyati haciz kararına karşı itiraz ve dava açmak için hak düşürücü süresi olan 15 günlük sürenin geçirilmiş olduğunu, davanın öncelikle bu yönden usulden reddi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. III....

        AŞ, ...olduğu, takibin 2.862.710,59-TL, asıl alacak, 157.270,96TL faiz, 100,20-TL ihtiyati haciz masrafı, 485,00-TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 3.020.566,75-TL alacağa ilişkin olduğu, 01/02/2018 tarihli ödeme emrinin borçlulardan ... ve ...'a 07/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular ... AŞ, ... AŞ ve ...ye çıkarılan ödeme emri tebligatlarının iade döndüğü ve bu kişiler adına yeniden tebligat çıkarıldığına dair takip dosyası içerisinde belge bulunmadığı, borçluların tamamı adına vekilleri aracılığıyla 14/02/2018 tarihinde itiraz edildiği, ödeme emri tebliğ edilen borçlular ... ve ... yönünden itirazın süresinde olduğu, ödeme emri tebliğ edilmeyen borçlular ... AŞ, ......

          GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbire ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 389'uncu maddesine göre, "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır." Somut olayda, davacı vekili ödeme emrinin iptali istemine dair eldeki davada, ödeme emrinin tahsil işleminin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....

          Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/99 D.İş sayılı dosyası üzerinden ihtiyati haciz kararı alınmış olduğundan takip ile birlikte ihtiyati haciz masrafının ve ihtiyati haciz vekalet ücretinin tahsilinin talep olunmasında da usul ve yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı anlaşılmıştır. Belirtilen bu esaslar çerçevesinde davacının şikayet konusu yaptığı vakıalara ilişkin iddialarının tamamının yerinde olmadığı kanaatine varılmış ve varılan bu kanaat doğrultusunda davanın reddine '' dair karar verildiği görülmüştür....

          Diğer taraftan, İİK'nun 264. maddesi hükmünden de anlaşılacağı üzere, ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı ayrı düzenlemeler olup, ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı, icra takip işlemi olmayıp, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan ve HMK.'nun 389. ve izleyen maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri bir işlemdir. Somut olayda; Bursa 6. Tüketici Mahkemesinin 2019/25 E. Sayılı dosyasında 01/10/2019 tarihli ara karar ile verilen ihtiyati haciz kararı İcra Müdürlüğü'ne sunularak takip talebi ve ödeme emri ibraz edilmiş, alacaklı tarafından takip talebi ve ödeme emrinde hem ihtiyati haciz kararına dayanılmış, hem de aynı miktar alacağın tahsili talep edilmiş, buna ilişkin ilamsız icra takibi başlatılmıştır....

          Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, ihtiyati haciz kararına istinaden alacaklı tarafından ihtiyati hacze itiraz eden borçlu hakkında başlatılmış bir icra takibi ve borçluya tebliğ edilmiş ödeme emri bulunmadığından, borçluya tebliğ edilen ödeme emri genel kredi sözleşmesi hesap özeti ve hesap kat ihtarına dayaılı ilamsız takip ödeme emri olmakla ve ödeme emrinde ihtiyati haciz kararı konu edilmediğinden genel haciz yoluyla icra takibine geçilmiş olmakla, takip borçlusunun takip dosyasında ödeme emrine yasal süre içerisinde itiraz etmekle takip zaten kendiliğinden durmuş olduğundan, konusu bulunmayan ihtiyati haciz kararına itirazın bu nedenle reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

            Yerel Mahkemece yapılan 10/12/2018 tarih 2018/805 esas sayılı ara kararı uyarınca, davacı vekilinin ihtiyati haciz mahiyetindeki ihtiyati tedbir talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verildiği, İş bu karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkemece verilen ihtiyati tedbirin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu kararın kaldırılmasını, davalı borçlunun menkul ve gayri menkul mallarının tespiti ile bunlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiği, Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalıya borçlanma senetlerine dayalı olarak Zile İcra Müdürlüğü tarafından ilamsız takiplerde ödeme emri gönderildiği, davalı tarafından ödeme emrine itiraz edildiği ve takibin durduğunu, bu nedenle itirazın iptali davası açtığı ve davalının menkul ve gayrimenkul mallarının tespiti ile borcu karşılayacak miktarda davalı borçlunun menkul ve gayrimenkulleri üzerine ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiği, yerel mahkemece, davaya konu...

            UYAP Entegrasyonu