Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dosyada verilen ihtiyati haciz kararının tarafımızca yatırılacak teminat mucibince İİK 266 uyarınca kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece; Davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararına karşı yasal süresinde davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur....

Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz” hükmüne yer verilmiştir. 6100 sayılı Kanun'un “Kanun Yolları” başlıklı sekizinci kısmının birinci bölümünde “istinaf” kanun yolu düzenlenmiş ve 341. maddesinin (1) numaralı fıkrasında “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir” hükmünü içermektedir. 6100 sayılı Kanun'un 341. maddesinde mahkemelerce verilen ihtiyati tedbirin teminat karşılığı değiştirilmesi veya kaldırılması kararlarına karşı kanun yoluna gidileceğine ilişkin düzenleme bulunmamaktadır. 6100 sayılı Kanun'un " Teminat karşılığı tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması" kenar başlıklı 395. maddesinde"(1) Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen veya hakkında bu tedbir kararı uygulanan kişi, mahkemece kabul edilecek teminatı gösterirse, mahkeme, duruma göre tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına...

Kanunda da düzenlendiği üzere teminat karşılığında ihtiyati haczin değiştirilmesi veya kaldırılmasının mümkün olduğunu, bu sebeple teminatın devamının taraflarınca sunulacak teminat mektubu ile de mümkün olduğu hususu dikkate alınarak HMK.Md.395 gereğince taraflarınca teminat mektubu sunulmasına ve akabinde ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 31/03/2021 tarihli kararının özeti; "Davalı Özbinset vekilinin ihtiyati haczin değiştirilmesi talebinin reddine" şeklinde karar verildiği görülmüştür....

Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. 266. maddesinde ise; borçlunun göstereceği teminat karşılığı ihtiyati haczin kaldırılmasının istenebileceği hüküm altına alınmıştır. 6100 Sayılı HMK'nun 85/1.fıkra (a) bendine göre davacının adli yardımdan faydalanması halinde teminat alınmaz. 6100 Sayılı HMK'nun 341/1. fıkrasına göre; İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları,karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları,karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Yukarıdaki düzenlemeler bir arada incelendiğinde ihtiyati hacizde teminat alınmasına ilişkin karara karşı herhangi bir kanun yolu gösterilmemiştir....

Davalı vekili istinaf talebine cevap dilekçesinde özetle; davacının istinaf taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı eksik ve ayıplı iş iddiasına dayalı alacak talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararı verildikten sonra davalı vekilinin teminat karşılığı ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebi kabul edilerek 250.000,00- TL nakdi teminatla ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....

İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri İcra dosyasına yatırılan nakit teminatın aynı miktarlı kesin ve süresiz banka teminat mektubu ile değiştirilmesi durumunda dosya alacaklısının haklarının hiçbir şekilde zayi olmayacağı, ancak nakit teminatın kesin ve süresiz banka teminat mektubu ile değiştirilmemesinin şikayetçi borçlunun ekonomik kaybına neden olacağı ileri sürülmüştür. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçi borçlunun ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği ... 11....

    Talep ise, tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz talebinin kabulü kararına yapılan itirazın reddine ilişkin yapılan istinaf talebine ilişkindir. Davalı vekilinin ihtiyati hacze yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; Davalı vekili istinaf dilekçesi ile her ne kadar yaklaşık ispat kuralı ve yaklaşık ispat savunmaları nazara alınarak ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş ise de, Tasarrufun iptali davalarının amacı alacaklıların para alacaklarına kavuşmalarını sağlamaktadır. Davanın konusu tasarrufa konu taşınır ya da taşınmazlar değildir. Bunlar üzerinde mülkiyet değişikliği gibi bir amaç güdülmemektedir. Bu taşınır ya da taşınmazların cebri icrayla satılması ve alacaklıların alacaklarına kavuşması hedeflenmektedir. Yani bu davaların konusu da para alacaklarıdır. Bundan dolayıdır ki İİK'nın 281'inci maddesinde tasarrufun iptali davalarında daha özel bir geçici hukuki koruma tedbiri öngörülmüştür....

    İstem, asıl dava dosyasında yapılan yargılama sırasında verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine değiştirilen ihtiyati tedbir kararının yeniden tesisine ilişkindir. İhtiyati tedbir talebinin reddi üzerine verilen karara karşı temyiz yoluna başvurulabileceği gibi (HMK. m. 391/1), ayrıca yokluğunda ihtiyati tedbir kararı verilen kişinin itirazı üzerine verilen karara karşı da temyiz yoluna başvurulabilecektir. Gerek Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda gerekse Hukuk Muhakemeleri Kanununda ara kararlarına karşı kanun yoluna başvuru kabul edilmemiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere, ihtiyati tedbir hakkında verilen kararlara karşı ancak belli durumlarda temyiz yoluna başvurulabilecektir. Nitekim, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 395. maddesinde itiraz üzerine teminat karşılığı tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması kararının temyiz edilemeyeceği aslında kanun koyucunun da açık ve bilinçli bir tercihidir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararında ihtiyati haczin kaldırılması yönünde yeterli gerekçe bulunmadığını, iddiaları dikkate alınmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, İİK'nın 266. maddesi kapsamındaki davada fazla yatırılan paranın iadesinin istenilemeyeceğini, davacının borçlu olduğunun belgelerle sabit olduğunu, davacı borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi nedeni ile ihtiyati haczin kaldırılmasının telafisi imkansız zararlara sebebiyet vereceğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 266. maddesi uyarınca ihtiyati haczin kaldırılması, fazla ödenen teminatın iadesi ve nakdi teminatın teminat mektubu ile değiştirilmesi istemlerine ilişkindir. Davacı vekili, 23/12/2021 tarihli dilekçesi ile, ihtiyati haciz kararının kaldırılması nedeniyle davanın konusuz kaldığını bildirerek ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin kararı sunmuştur....

      Bu karar üzerine dosyanın görevsizlikle gönderilen Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yapılan inceleme neticesinde; 13.01.2022 tarihli Ara Karar ile; icra takibinin İnegöl İcra Müdürlüğünün 2019/15005 Esas sayılı dosyasında yapıldığı itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığı, dava görülürken talep üzerine verilen ihtiyati haczin İnegöl İcra Müdürlüğünün 2020/9456 Esas sayılı dosyasında infaza konulduğu, davalı tarafından ihtiyati haciz miktarı kadar bedelin teminat olarak yatırıldığı ve ihtiyati haczin kaldırılması talebinde bulunulduğu, İİK 266 maddesine göre takibe başlanıldıktan sonra teminat karşılığı ihtiyati haczin kaldırılması talebini incelemeye icra mahkemesinin yetkili olduğu belirtilerek, talebin reddine karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu