Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK 266. maddesine göre teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilen durumlarda, ihtiyati hacze konu mal üzerindeki haciz tamamen kalkmakta ve ihtiyati haciz İİK m.266'ya göre gösterilen teminat üzerinde devam etmekte, adeta ihtiyatî haciz gösterilen teminat üzerine kaydırılmış olmaktadır. Bu nedenle İİK m.266'da ihtiyati haczin kaldırılması olarak ifade edilen durum, gerçek anlamda bir ihtiyati haczin kaldırılması olmayıp, buradaki durum aslında ihtiyati haciz kararının değiştirilerek, teminat üzerine kaydırılmasıdır. Nitekim, İİK m.265'e göre ihtiyati hacze itiraz üzerine ihtiyati haczin kaldırılmasında, bunun karşılığında herhangi bir teminat vs. istenmediği, herhangi bir sınırlama getirilmediği halde, İİK m.266'da ihtiyati haczin kaldırılması karşılığında teminat istenmektedir. Bu hususta İİK m.266'daki durumun gerçek anlamda ihtiyati haczin kaldırılması olmayıp, ihtiyati haczin değişikliğe uğraması olduğunu göstermektedir....

Başka bir anlatımla, durum ve koşulların değişmesi sebebiyle ihtiyati haczin kaldırılması talebi üzerine verilen kararlara karşı ancak esas hükümle birlikte kanun yoluna başvurulabilecektir. Hal böyle olunca yukarıda açıklanan nedenlerle, Dairemizce verilen 20/01/2023 tarihli ihtiyati haciz kararı kesin olduğundan ve davalılardan T6 da vekilinin ihtiyati haczin teminat yatırıldığından bahisle kaldırılması niteliğindeki 05/09/2023 tarihli dilekçesindeki isteğinin kabulü kararına karşı istinaf kanun yolu hakkı olmadığı halde, yasada verilmeyen bir hakkın mahkemece tanınması mümkün olmayacağından, kanun yolunun yanlış gösterilmesi ilgili tarafa kanun yolu konusunda kazanılmış bir hak vermez. Bu nedenlerle ihtiyati haczin kaldırılması niteliğindeki isteğin kabulüne ilişkin 05/09/2023 tarihli ara kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurma imkanı olmadığından davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Bir başka deyişle, "Teminat Karşılığı Tedbirin Kaldırılması ve Değiştirilmesi"ne ilişkin HMK'nın 395 inci maddesi ile HMK'nın 396 ıncı maddesinki "Durum ve Koşulların Değişmesi Sebebiyle Tedbirin Değiştirilmesi Veya Kaldırılması" konusunda verilen karar karşı kanun yolu kapalı olduğundan, ihtiyati hacizde de kıyasen uygulanacak nitelikte olmak üzere, kanun koyucunun kanun yolunu öngörmediği bir karara karşı, kanun yolu incelemesi yapan istinaf mahkemesince karar verilmesine de yasal imkan bulunmamaktadır. HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucunda davalı Özsa T4 Tic.Ltd.Şti vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir....

    Bu haliyle ilk tedbir kararının 3. kişi Akbank A.Ş. vekilinin talebi ile 6100 sayılı Kanun'un 395/1. maddesine göre değiştirilmesine karar verilmiş olup, aynı maddenin 3. fıkrasında 6100 sayılı Kanun'un ihtiyati tedbir kararına karşı itirazı düzenleyen 394. maddesinin 3 ve 4. fıkralarına atıf yapılmış ve ancak ihtiyati tedbir kararına karşı kanun yoluna başvuruyu düzenleyen 5. fıkrasına atıf yapılmamış olmakla tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması kararına karşı temyiz yolu kapalıdır. Bu nedenle temyiz dilekçesinin reddi gerekir." Konya BAM 1....

    yapılan itirazdan önceki tarihte yapılan şikayet başvurusu sonucunda, verilen ihtiyati haciz kararının İstanbul 18....

      Davalı T3 vekilinin istinaf başvuru sebepleri; haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispatın olması gerektiği, somut olayda hiç bir delil ibraz edilmemesine rağmen teminat karşılığı ihtiyati haczin kaldırılması ve teminatın iadesine karar verilmemesinin hatalı olduğu gibi mülkiyet hakkının ihlali olduğu hususlarına ilişkindir. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Araç bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

      Mahkemece davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilince ihtiyati haczin teminata kaydırılması talep edilmiş, mahkemenin 23/03/2020 tarihli ara kararı ile; "Dava İtirazın İptali davasıdır. Yargılamanın başında davacı vekilinin talebi uygun görülerek ihtiyati haciz kararı verilmiş, karar istinaf incelemesinden geçmiştir. İhtiyati haciz kararının ifası Söke İcra Dairesinden talep edilmiş, hacizler tatbik edilmiş bu kez davalı tarafça taşkın haciz itirazı Söke İcra Mahkemesi ile Mahkememiz arasında görev uyuşmazlığı nedeniyle derdest halde kalmıştır. Davalı eldeki talebi ile davaya konu takip borcunun tamamını teminat olarak yatırmak talebini sunmuştur. HMK madde 96 ve İİK madde 259 gereğince ihtiyati haciz kararları karşı tarafın zararının temini için teminat karşılığında verilebilir. Aleyhinde ihtiyati haciz tatbik edilen karşı taraf da yine teminat karşılığında ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını talep edebilecektir....

        Karara karşı davacı vekili, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle işbu ara kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Geçici hukuki korumalara ilişkin istinaf yoluna başvurulabilecek kararlar, HMK'nın 341/1-b maddesinde "İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar" olarak belirlenmiştir....

          Davacı tarafından 04.09.2012 tarihli dilekçe ile ihtiyati haciz talep edilmiş ve mahkemece aynı tarihli kararla % 15 teminat karşılığı 1.000.000 TL alacağın temini bakımından ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Yargılama sırasında ceza soruşturmasının sonucu beklenmiş, davalılar T4 ve T6 vekili 13.01.2022 ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Bu ara karara karşı, ihtiyati haczin kaldırılmasını isteyen T4 ve T6 vekili vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İhtiyati haczin kaldırılmasını isteyen davalılar T4 ve T6 vekili istinaf başvuru dilekçesinde ; İstanbul 8....

          Bu haliyle ilk tedbir kararının 3. kişi Akbank A.Ş. vekilinin talebi ile 6100 sayılı Kanun'un 395/1. maddesine göre değiştirilmesine karar verilmiş olup, aynı maddenin 3. fıkrasında 6100 sayılı Kanun'un ihtiyati tedbir kararına karşı itirazı düzenleyen 394. maddesinin 3 ve 4. fıkralarına atıf yapılmış ve ancak ihtiyati tedbir kararına karşı kanun yoluna başvuruyu düzenleyen 5. fıkrasına atıf yapılmamış olmakla tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması kararına karşı temyiz yolu kapalıdır. Bu nedenle temyiz dilekçesinin reddi gerekir." Konya BAM 1....

          UYAP Entegrasyonu