-K A R A R- Davacı, dava dışı ve dünürü olan...ın davalıya borçlu olması nedeniyle aleyhine icra takiplerine başladığını,...ın taahhüdü ihlali nedeniyle icra mahkemesince hapis cezasına mahkum edildiğini, davalıdan cezanın kaldırılmasının istendiğini ve bu sebeple davalıya biriken borçlardan bir miktar para ödendiği gibi...ın icra dosyalarında yeniden ödeme taahhüdünde bulunduğunu, böylece hapis cezasının ortadan kaldırılabildiğini, bu işlemler sırasında davalının...dan olan alacakları için güvence istediğini, bunun üzerine davalıya ihdas nedeni bulunmayan bonoyu teminat olarak verdiğini, ancak davalının bu kez de bu bono ile aleyhine icra takibine başladığını, oysa davalı ile arasında alacak-borç ilişkisi bulunmadığını, haksız kazanç elde edilmek istendiğini belirterek, icra takibine konu 165.000.00.-YTL tutarlı bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespit ile tazminata karar verilmesini istemiştir....
ün 19/11/2014 tarihinde, davalı .... 21/11/2014 tarihinde icra takibine itiraz ettikleri, davalıların itirazlarının İİK 62. maddesi gereğince 7 günlük yasal sürede yapılmadığı anlaşılmaktadır. İcra takibine sıkı sıkıya bağlı olan itirazın iptali davasının görülebilmesi için yasal süre içinde icra takibine itiraz edilmiş olması gerekir. Somut olayda davalıların itirazları süresinde olmadığından takip kesinleşmiştir. Dava şartı olan bu hususun mahkemece re'sen dikkate alınarak davalıların icra takiplerine itirazlarının süresinde olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken ölü şahıs adına icra takibi yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiş ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın 1086 sayılı HUMK m. 438/son fıkrası gereğince gerekçesi düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
İcra Müdürlüğü’nün 2007/28971 takip sayılı dosyası kapsamından; icra takip alacaklısı davacı şirketin, takip borçlusu davalı hakkında adi takip yoluyla başlatmış olduğu icra takibinde; 1.654,00 YTL asıl alacak ve 59,27 YTL işlemiş temerrüd faizinin tahsilini istediği ve ödeme emrinin davalıya 14.12.2007 tarihinde 2901 sayılı Tebligat Yasası hükümlerine uygun şekilde tebliğ olduğu ve davalı vekili tarafından 24.12.2007 tarihinde takibe, borca ve borcun fer’ilerine itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, takip borçlusu davalının icra takibine vâki itirazının İcra ve İflas Kanunu’nun 62. maddesinde öngörülen 7 günlük süresi içinde açılmadığı kabul edilmiş ise de; itiraz süresinin son günü, Kurban Bayramı olduğundan 24.12.2007 tarihinde icra takibine davalı tarafından yapılan itiraz süresinde olmaktadır. Bu sebeple, mahkemenin kabulünde isabet bulunmamaktadır....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/16807 E. sayılı icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının ...da başlattığı 2014/6807 E. sayılı icra takibinde kendilerine herhangi bir ödeme emri tebliğ olmadığını bu nedenle itirazın iptali davasının açılamayacağını beyan ederek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının dava dışı ...'ın kredi borcunu ödediği ve birlikte kefalet kapsamında davalı ... Kaytak müracat hakkı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine Kozan İcra Müdürlüğü'nün 2014/983 E. sayılı icra takibi başlatılmış ve takipte borçlu takibin yetkisine ve borcun tamamına itiraz etmiştir. Alacaklı vekili borçlu ...'ın yetki itirazını kabul ederek takip dosyasının ... İcra Müdürlüğü'ne göndermesini talep etmiş ve .... İcra Müdürlüğü'nün 2014/6807 E. sayısı ile takip ...'...
borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkilimize ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı -------- olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit ------ davalı borçludan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğünün 2012/5273 Esas sayılı dosyası ile davalı tarafından 01.01.2011-13.09.2012 tarihleri arasında ödenmeyen aidat alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibine başlandığını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı borçlunun icra takibine itirazının iptaline, icra takibinin devamına, hükmolunacak meblağın % 40 'ı tutarındaki icra inkar tazminatına hükmedilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; davalının Bafra İcra Müdürlüğünün 2012/5273 sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, 1.050 TL asıl alacak 546.81 TL faiz olmak üzere toplam 1.596.81 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Davalı 27/05/2015 tarihli dilekçesi ile tebligatların usulsüz olduğundan bahisle mahkemeden yargılamanın yenilenmesini talep etmiş, mahkemece 20/10/2015 tarihli ek karar ile davalının yargılamanın yenilenmesi talebi reddedilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İcra Takibine İtiraz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibine karşı itiraz ve takibin iptali istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay *12. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay *12. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 03.11.2008...
İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, davalının ise, müvekkili şirkete borcu olmadığını ve icra takibinin yetkisiz yerde açıldığı gerekçeleriyle icra takibine itiraz ettiğini, davalının müvekkili şirkete herhangi bir borcu olmadığını, ayrıca icra takibinin yetkisiz yerde açıldığı gerekçeleriyle icra takibine itiraz ettiğini, davalı borçlunun itiraz sebeplerinin apaçık bir şekilde yersiz ve mesnetsiz olup kabul edilebilir olmadığını, davalınn itiraz dilekçesinde itirazlarına dair hiçbir gerekçe ve dayanak göstermediğini, kaldı ki, davalının ...'ndan geçiş yapmadığı yönünde bir savunmasının da olmadığını, davalının itirazının dikkate alınır bir yanı olmayıp, süreci uzatma amaçlı olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; davalarının kabulü ile .... İcra Müdürlüğü'nün ......
icra takibine girişildiği, davalı ise, icra takibinin mesnetsiz olduğu, takibin yetkili icra dairesinde başlatılmadığı gerekçeleriyle icra takibine itiraz ettiği, davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden ve icra dosyasında haksız bir şekilde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğundan davacı yararına İİK'nın 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile--------- sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptaline,takibin devamına, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, peşin olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek avukatlık vekâlet ücretinin davalı borçludan tahsili ile müvekkilimize verilmesine, karar verilmesini talep ve dava ettiği...
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, icra takibine konu bononun 20.08.2008 tarihli protokolden önce 20.04.2008 tarihinde düzenlenmiş olduğu, davacının bononun teminat bonosu olduğu iddiasını ispat edemediği, davalı E K tarafından 16.511,00 TL tutarlı çekle icra takibine girişildiği, davalı İsa Ağaç'ın Cumhuriyet Savcılığı'nda ''bononun ödenmemesi nedeniyle teminat olarak alındığı'' nı beyan ettiği, davacının bu çeki bononun teminatı amacıyla vermiş olması ve bononun da ödenmemesi nedeniyle tecditten de (BK. 114. maddesi) bahsedilemeyeceği, ana borç bonoya bağlı 90.000,00 TL ödenmediğinden 16.511,00 TL'lik teminat çekiyle icra takibine geçilmesinin yerinde olduğu gerekçeleriyle davanın reddine, 16.511,00 TL'lik çek yönünden verilen ihtiyati tedbir kararı infaz edildiğinden % 20'si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalı E.. K..'a verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....