Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İcra ve İflas Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca icra memurunun kusurlu eylemi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır. İcra ve İflas Kanunu'nun “sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 5. maddesinde; '' İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak idare aleyhine açılabilir. Devletin zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır. Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır.'' hükmü yer almaktadır....

İcra Müdürlüğünün 2011/2126, 2011/1221 ve 2011/4849 Esas numaralı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını ancak başlatılan takiplerin tapu memurunun hatalı işlemi nedeniyle tahsil kabiliyetinin kalmadığını beyan ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.000,00.-TL ipotek bedeli, 7.526,58.-TL işlemiş cazi faiz olmak üzere toplamda 9.526,58.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek cari faiz oranı ile ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....

    Yukarıda açıklaması yapılan HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince davacının istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde; Davacının dava dilekçesindeki ve yargılama sırasındaki iddialarına göre dava; geçersiz ipotek senedine dayanarak icra emri gönderilmesi, alacaklı olmayan tarafın alacaklı gibi gösterilmesi, iptal edilen takibin yeniden başlatılması, takibin usulsüz yenilenmesi, tüzel kişiliği sona ermiş olan şirkete tebligat çıkarılması, aile konutu olan taşınmaz için kıymet takdirine gelinmesi gibi sebeplere istinaden icra memurunun kusurlu eyleminden dolayı uğranılan zararın, İcra ve İflas Yasası'nın 5. maddesi gereğince ödetilmesi istemidir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu icra memurunun kusurlu eylemi olmadığı saptanarak davanın reddine karar verilmiştir. İcra ve İflas Yasası'nın 5. maddesine göre sorumluluğun doğması icra memurunun kusurlu eyleminin varlığına bağlıdır....

    Öte yandan icra müdürünün hatalı işlemi nedeniyle uğranılan zararın ödetilmesine ilişkin davada davaya konu alacağın tahsili için borçlunun başkaca hak ve alacağının bulunup bulunmadığının araştırılması, takip hukukunun alacağın tahsili için sağladığı hukuki yolların tüketilip tüketilmediği araştırılmalıdır....

    İş dosyası ile verilen ihtiyati haciz kararı nedeniyle haksız haciz uğradığı iddiası ile davacının davalılardan maddi manevi tazminat talebidir....

      İcra Müdürlüğünün 2012/374 Tal. sayılı dosyasıyla satışa çıkartılan Çankaya, Lodumu mevkii 26080 ada 2 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan A1- 3/zemin+üst 2 nolu taşınmaz için alıcı olarak ihaleye katıldığını, ihale bedeli 1.766.000TL'yi icra dosyasına yatırdığını, bu süreçte ihalenin feshi davası açıldığını ve ihalenin feshi kararının 20/06/2018 tarihinde kesinleştiğini, ihale bedelinin de 1.950.995,62TL olarak taraflarına iade edildiğini, ancak icra memurunun kusurlu işlemi nedeniyle ihalenin feshi sürecine girildiğini, bu nedenle müvekkilinin 26 ay gecikmeli olarak parasına kavuştuğunu, yatırılan ihale bedeline işletilen faizin % 4,8 civarında olup yasal faiz oranının dahi altında kaldığını, müvekkilinin icra memurunun kusurlu işlemi nedeniyle zarara uğradığını belirterek şimdilik 10.000TL tazminatın haksız eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesince iptal edildiğini ve bu tarihlerde müvekkilinin 11. İcra Müdürlüğünde görevli olmadığını, gayrimenkulün kıymet takdir işlemlerinin Küçükçekmece İcra Müdürlüğüne yazılan talimat üzerine 1997/830 sayılı dosyasından yapıldığı ve usulsüz tebligat nedeniyle İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından iptal edildiğini, PTT memurunun yaptığı tebligatı iptal yetkisi olmayan icra müdür yardımcısının davaya konu olan olayda sorumlulğunun bulunmadığını, sorumlulğunun takip talebini kabul eden ve borçluya icra emri gönderenin daire müdürü Besin Ungan olduğunu ve sorumluluğun bu şahıs üzerinde toplandığını, takip kesinleştikten sonra alacaklı vekilinin taleplerinin reddedilmesinin icra memurunun görev sınırları içinde olmadığını ve müvekkilinin işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, zarar ile herhangi bir nedensellik bağının da bulunmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Sayılı kararının HMK.nun 353/1- b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, A-Şikayetin KABULÜNE, Erdemli icra müdürlüğünün 2021/74 Talimat sayılı dosyasında icra memurunun verdiği 13.08.2021 tarihli haciz talebinin reddine dair kararın İPTALİNE, İlk derece açısından, B-Salt icra müdürlüğünün hatalı işlemi nedeniyle şikayet yoluna başvurulmuş olması sebebiyle Harçlar Kanunu'nun 13/d maddesi gözetilerek davacı tarafça yatırılan başvuru harcı ile peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, C-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerin şikayetin nevi gözetilerek (salt icra müdürlüğünün hatalı işlemi nedeniyle şikayet yoluna başvurulmuş olması sebebiyle) davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 3- İstinaf aşaması bakımından, A-Salt icra müdürlüğünün hatalı işlemi nedeniyle şikayet yoluna başvurulmuş olması sebebiyle Harçlar Kanunu'nun 13/d maddesi gözetilerek davacı tarafça yatırılan istinaf kanun yolu başvuru harcı...

      İcra Dairesinin 2009/11676 esas sayılı dosyasında yapılan açık artırma sonucu, 3751 parsel sayılı ve üzerinde kargir fırın olan gayrimenkulü satın aldığını, daha sonra fırının inşaat ruhsatının olmadığının anlaşıldığını, bu sebeple idari para cezası ve ruhsatlandırma masrafı ödediğini, açık artırma ilanında fırının rusatının olmadığının belirtilmediğini, satışı yapan icra memurunun kusuru nedeniyle zarara uğradığını iddia ederek ödediği tutarların tazminini talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, satışı yapılan gayrimenkulün tapusunun icra dosyası içerisinde olduğu, gayrimenkulün arsa vasfında olduğu, üzerindeki fırının tapuya tescilinin yapılmamış olduğu anlaşılmaktadır....

        Eldeki davada davacı, iyiniyetle cebri icra ihalesine girerek aldığı aracın tedbir kararı kapsamında adına tescil edilmemesi nedeniyle uğradığı zararın giderilmesi isteminde bulunmaktadır. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 5. maddesinde; “İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak İdare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır. Bu davalar adliye mahkemelerinde bakılır” düzenlemesi yer almaktadır. Anılan madde uyarınca T4 icra memurunun kusuru nedeniyle meydana gelen zararlardan sorumludur. İcra Müdürlüğünce yapılan satış işleminde bir kusurun bulunmadığı eldeki davada mahkemenin de kabulündedir. Açıklanan nedenle, İİK’nun 5. maddesi uyarınca davalıdan tazminat istenebilmesinin şartları oluşmamıştır. 6098 sayılı TBK’nun 280. maddesinde, cebri artırmalarda zapttan ve ayıptan sorumluluğa ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı istisnasız olarak düzenlenmiştir.(bknz. Yargıtay 4....

        UYAP Entegrasyonu