Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, davalı şirketin dava dışı icra dosyası borçlusu ...'dan olan alacağını tahsil etmek amacıyla ... İcra Müdürlüğünün 2011/1838 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını ve 28/04/2011 tarihinde gelinen hacizde icra memurunun takip dışı 3.kişi olan müvekkiline ait dükkanda haciz yaparak menkul eşyalarını muhafaza altına aldığını, haciz zaptında ...'ın iş yerinin müvekkili ...'a ait olduğunu bildirerek, vergi levhasını da ibraz etmesine rağmen hazır bulunan alacaklı vekili Av. ...'ın hukuki ve cezai sorumluluğu kabul ettiğini açıklaması sonucu muhafaza işlemi yapıldığını, müvekkilinin memur işlemi sebebi ile mağdur olduğunu, dükkanındaki eşyaların haczedilmesi sonucu ticaret yapamaz duruma geldiğini, kanunun metninden icra memurunun ne işlem yapması gerektiği açıkça ortada iken yasaya aykırı olarak işlem tesis edildiğini, icra memurunun işlemini şikayet ettiklerini ve ......

    UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davacının alacağını tahsil edememesinin icra memurunun yasaya aykırı işlemlerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, İİK’nun 5. maddesi şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İcra ve İflas Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca icra memurunun kusurlu eylemi nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır. İcra ve İflas Kanunu'nun “sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 5. maddesinde; '' İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak idare aleyhine açılabilir....

    Satış Memurluğu tarafından 02.02.2015 tarihinde satışa çıkarıldığını, ihalenin feshi davası kesinleştikten sonra ihale bedelinin müvekkillerine ödendiğini, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 134/5 inci maddesine göre ihale bedelinin bankada nemalandırılması gerektiğini ancak satış memurunun kusurlu davranarak parayı nemalandırmadığını, satış memurunun kusurlu işlemi nedeniyle müvekkillerinin zarar gördüğünü ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, müvekkillerinden Şakir için 9.000,00 TL, Halit için 18.000,00 TL, Sabriye için 12.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II....

      Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/249 E. sayılı dosyasında verilen 25.07.2014 tarihli tavzih mahiyetli ara kararı ibraz ederek borçlu şirket hakkındaki ihtiyatî hacizlerin fekkini talep ettiklerini, ancak bu taleplerinin de icra memurunun 08.08.2014 tarihli işlemi ile reddedildiğini, İstanbul Anadolu 20....

        Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/249 E. sayılı dosyasında verilen 25.07.2014 tarihli tavzih mahiyetli ara kararı ibraz ederek borçlu şirket hakkındaki ihtiyatî hacizlerin fekkini talep ettiklerini, ancak bu taleplerinin de icra memurunun 08.08.2014 tarihli işlemi ile reddedildiğini, İstanbul Anadolu 20....

          Bulunulan adresin kime ait olduğunun tespiti ve haciz mahallinde bulunan üçüncü kişinin istihkak beyanında bulunması üzerine dava açma yükümlülüğünün ve mülkiyet karinesinin tespiti açısından icra memurunca bilgi ve belgeye ihtiyaç duyulması nedeniyle borçluya ait evrak araştırması yapılmasında zorunluluk bulunmaktadır. Haciz işlemi zor kullanmayı gerektirdiğinden, tarafların ayrıca talebi bulunmasa dahi, icra memurunun haciz işlemi için gerekiyorsa çilingir vasıtasıyla kilitli yerleri açtırma yetkisi bulunduğu, kapalı - kilitli yerleri açtırma yetkisi olan, borçlunun üzerini dahi arama yetkisi olan icra memurun evrak araştırma yetkisinin olmadığından bahsedilemez....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK’nın 5. maddesi uyarınca icra memurunun kusurundan kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin borçlu Hakan Ender'den alacağı nedeniyle Mersin 5. İcra Müdürlüğünün 2004/2436 (yenilenmekle 2013/2559) Esas sayılı takip dosyası üzerinden takip başlattığını, borçlunun maaşına haciz koydurduğunu, icra müdürlüğünce bir talep olmaksızın haczin kaldırıldığını, şikayet yoluyla İcra Hukuk Mahkemesine başvurduğunu ve işlemin iptaline karar verildiğini, borçlunun tüm haklarını alarak işten ayrıldığını, icra müdürlüğünce haciz kaldırma müzekkeresi yazılmasaydı alacaklarını tahsil edeceğini iddia ederek uğramış olduğu zararını fazlaya dair haklarını saklı tutarak davalıdan talep etmiştir. Mahkemece, tarafların beyanları, İcra Müdürlüğü dosyası, Mersin 4....

          Davalı vekili; davanın zamanaşımı nedeniyle ve oluşan zararda icra memurunun bir kusuru bulunmadığından esastan da reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davaya konu taşınmazın ikinci açık artırmada cebri icra yoluyla satışının yapılmamasına rağmen, icra dairesi görevlisinin hatalı davranışı sonucunda açık artırmaya çıkarılan diğer parseller ile birlikte ihale alıcısı adına tapuya kayıt ve tescil edildiği gerekçesiyle, taşınmazın dava tarihindeki değeri esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İcra ve İflas Kanunu 5. maddesinde, İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davalarının, ancak idare aleyhine açılabileceği, Devletin de zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkının saklı olduğu düzenlenmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava dışı ...... tarafından davacılar murisine karşı .........

            İcra Müdürlüğünün kendisinin koyduğu haciz olduğu belirtilmesi üzerine araç 23/07/2002 tarihinde yapılan açık artırma ile davacıya satılmıştır. İcra dairesince yapılan bütün işlemler görünüşteki şekli gerçeğe uygundur. Dolayısıyla yapılan icra takibinde icra memurlarına atfı kabil kusur yoktur. ... icra memurunun eylemi nedeniyle davalı olarak gösterilmiştir. İ.İ.K.'nun 5. maddesi gereğince ... icra memurunun kusuru nedeniyle meydana gelen zararlardan sorumludur. Bir başka ifade ile icra memurunun bir kusuru bulunmuyor ise ...'nın da bir sorumluluğunun olmadığını kabul etmek gerekir. Açıklanan nedenlerle somut olayda kusuru olmayan icra memurunun eyleminden dolayı ... aleyhine açılan davanın reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamış temyiz olunan kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenle davalı ...'...

              Bakanlığından İcra İflas Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davanın zamanaşımına uğradığını, talep ve kararın kanunda açıkça düzenlenmemiş olması nedeni ile icra müdürünün takdir hakkı bulunduğunu, icra müdürünün işleminde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, icra memurunun işleminin hukuka aykırılığı belirlenmiş ise de, icra dosyasının halen derdest olması nedeniyle davacının alacağını menkul ve gayrimenkul mallar üzerindeki hacizlerden tahsil imkanı bulunduğundan davanın reddine karar verilmiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacının .... 6. İcra Müdürlüğünün 2009/14229 esas sayılı takip dosyasında adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip talebiyle borçluları aleyhinde takip başlattığı, borçlulardan biri yönünden takibin kesinleştiği, borçluların .... 3....

                UYAP Entegrasyonu