WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda bilirkişi raporunu gerektiği gibi denetlemeyen icra merununun sorumlu olduğu düşünülse de tarafların hatalı buldukları bilirkişi raporuna karşı itiraz hakları vardır. Bilirkişi raporuna itiraz etmeyen taraf zararın artmasına neden olmuş, hatta, zararın doğmasına kendisi bilerek sebebiyet vermiş demektir. TBK'nın 52. maddesine göre zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında, ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Şu durumda davacıların murisi bilirkişi raporuna itiraz etmeyerek, zararın doğmasında etkili olmuştur. Bir diğer anlatımla şayet muris bilirkişi raporuna itiraz etseydi icra memuru da hata yapmayacaktı. Bu hususun gözetilmemesi dairemiz uygulamasına göre bozma nedenidir. 3-Davacı, icra memurunun kusurlu daranışı nedeniyle tazminat isteminde bulunmakta olup, icra memurunun kusurlu davranışına bilirkişinin hatalı raporu neden olmuştur....

    Dosya kapsamından, dava konusu taşınmazın .. muaf olduğu; bu durumun, davacı tarafından sunulan 22/08/2012 tarihli dilekçe ile icra müdürlüğüne bildirildiği; ancak, icra müdürlüğünün 24/08/2012 tarihli yazısı ile istemin reddedildiği ve yatırılmaması durumunda ihalenin feshedileceğinin davacıya bildirildiği; davacının şikayet yoluna başvurduğu, ancak, vergi mahkemelerinin görevli bulunduğu nedeniyle istemin esasının incelenmediği; yatırılan miktarın, daha sonra iade edildiği anlaşılmaktadır. Davanın dayanağı, .. 5. maddesi olup; kusursuz sorumluluk ilkeleri geçerlidir. İhalenin vergiden muaf olduğu yazılı olarak bildirilmiş; dayanakları gösterilmiş; ancak, talep reddedilmiş ve fesih ihtarı nedeniyle müzayaka altında ödemede bulunulmuştur. Şu durumda, icra memurunun işlemi hatalı olup; davacı yönünden bölüşük kusur da söz konusu değildir. Zararın kapsamının belirlenmesi ve hüküm altına alınması gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki İcra İflas Kanunu'nun 5. maddesinden kaynaklanan maddi tazminat istemli davanın yapılan yargılaması sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; haksız fiilin hukuk kurallarına aykırı bir şekilde diğer bir kişinin mal varlığı veya şahıs varlığında zarar meydana gelmesine neden olan bir olay olduğuna, davacıların zararının icra memurunun kusurlu işlemi tesis ettiği zaman diliminde yani taşınmazın icra müdürünün kusurlu ihale işlemini kesinleştirme tarihi itibariyle meydana geldiğine ve taşınmazın bu tarihteki değerinin davacılar murisinin hissesine karşılık gelen miktarı üzerinden davacıların zararının hesaplanması gerektiğine, taşınmazın dava tarihindeki değerinin tazminata esas alınmasının usul ve yasaya uygun düşmediğine ve...

        İcra Müdürlüğünce haciz işlemi için görevlendirilen icra memuru, devleti temsil etmektedir. Bu nedenle de, haciz mahallinde bulunan icra dosyasının taraflarının, vekillerinin varsa yediemin ve muhafaza işlemi için görevlendirilen hamalların da güvenlikleri konusunda gerekli önlem ve tedbirleri alma yükümlülüğü bulunmaktadır. Somut olayda, icra memurunun, borçlunun olay mahalline gelmesinden hemen sonra saldırgan davranışlar sergilemesine, tehditlerde bulunmasına, önce eline geçirdiği keserle evdeki eşyalara zarar vermesine ve daha sonra hamalların taşımakta olduğu eşyalara fiziki müdahalede bulunarak saldırgan davranışlarını artırmasına rağmen icra memurunun geçici bir süre için haczi sonlandırarak en yakın Emniyet Müdürlüğünden güvenliklerinin sağlanması hususunda talepte bulunmaması ve sonucunda dava konusu ölüm olayının meydana gelmesi icra memurunun kusurunu oluşturur....

        Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, idarenin bir kusuru bulunmaması nedeniyle idareye husumet yöneltilemeyeceğini, iddia edilen zarar ile icra memurunun fiili arasında illiyet bağının da bulunmadığını, çünkü icra memurunun işlemlerinde yasaya aykırı bir durum olmadığını ve usule uygun işlemler nedeniyle haksız fiilin hukuka aykırılık unsurunun gerçekleşmemiş olduğunu, icra memurunun hukuka aykırı bir işlem veya eylemi bulunmadığından, davacının iddia ettiği zararın muhatabının idare olamayacağını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, icra memurunun faiz oranları değişkenlik gösterdiğinden değişen oranlara göre işlemiş faizi hesaplaması gerekirken tüm devre için %70 faiz oranını uygulayarak borçludan bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre fazladan 234.614,75 TL tahsil edildiği, bu bedelin icra dosyasındaki alacaklıdan tahsil edilemediği, bu durumda davacının zararından davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

          İcra Müdürlüğü'nün 2019/1594 Talimat sayılı dosyasında tatbik edilen haciz sırasında icra memurunun haciz taleplerinin reddine ilişkin verdiği kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlular vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu haciz mahallinin MNG Kargo acentesi DAM Kargo Lojistik Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.'ne ait kargo acentesi olup, davacı tarafından müvekkili şirketin borcu nedeniyle haciz yapılması mümkün değilken, yasaya aykırı olarak haciz yapıldığını, davacı alacaklının haciz mahallinin DAM Kargo'ya ait MNG Kargo acentesi olması nedeniyle kargolanmak üzere iş yerinde bulunan üçüncü şahıs müşterilere ait menkulleri dahi haczetmek istediğini ve icra memurunun da haklı olarak bu talebi reddettiğini, icra memurunun kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, konu ile ilgili ayrıntılı açıklama ve delillerin İstanbul 16....

          A.Ş. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 31/01/2013 gününde verilen dilekçe ile cebri icra satışından kaynaklanan maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/07/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, icra memurunun kusurlu işlemi nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz olunmuştur....

            Davalı vekilinin gerçekleşen eylemde zararın oluşup oluşmadığının tespit edilmediğine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Davacı, icra memurunun hatalı işlemi sebep olması nedeniyle zarara uğramış olup, zarar icra memurunun kusurlu eyleminden doğduğundan, davalı İcra ve İflas Yasası'nın 5. maddesi gereğince oluşan zarardan sorumlu açıktır. Ancak, dosya içeriğinden, davaya konu alacağın tahsili için, İskenderun İcra Müdürlüğünün 2016/113195 Esas sayılı takip dosyası borçlusunun, aciz vesikasına ihtiyaç olmamakla birlikte, başkaca hak ve alacağının bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, takip hukukunun alacağın tahsili için sağladığı hukuki yolların tüketilmediği gibi, İskenderun İcra Müdürlüğünün 2016/113195 Esas sayılı takip dosyasında hacizli malların bulunduğu, bu malların paraya çevrilmesi durumda davacının alacağının tahsil edip etmeme imkanının araştırılmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle zarar miktarı tam olarak belirlenmemiştir....

            Şu durumda; eldeki davanın İİK'nın 5. maddesi uyarınca icra memurunun kusurlu eylemi nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğu gözetilerek, davaya konu olayda zararın oluşup oluşmadığı, meydana gelen bir zarar var ise kapsamı ve icra memurunun davaya konu olayda kusurunun ve zarara olan etkisinin belirlenmesine ilişkin uzman bilirkişiden rapor alınması gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı gerekçeyle istemin kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına 17/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              İcra Tetkik Mercii Hakimliğinin 2003/1602 esas sayılı dava dosyasında görülen istihkak davasının sonucu beklenmeden araç üzerindeki haczin kaldırılması nedeniyle icra takip alacaklısı ...tarafından idare aleyhine alacağını elde edemediği ve zarara uğradığı gerekçesiyle ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/855 esas ve 2010/1682 karar sayılı dava dosyasında tazminat davası açıldığını ve açılan davada davacı idarenin kusursuz sorumluluğu benimsenerek tazminat ödemeye mahkum edildiğini belirterek, davalı icra müdür yardımcısının kusuru nedeniyle ödemiş olduğu tazminatın davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu