Şti. ile Toplu İş Sözleşmesi imzalayabilmesi için yetki tespiti yapılması talebinde bulunulduğunu, bunun üzerine davalı Bakanlığın Sendika’nın %1 işkolu barajını aşmadığı gerekçesiyle işlem yapmayacağının bildirildiğini, ÇSGB Çalışma Genel Müdürlüğü'nün 6356 sayılı Kanunun geçici 6.maddesinin 3.fıkrasına eklenen 19/01/2013 tarihli 6385 sayılı Kanunu’nun 20.maddesine aykırı olan 24/06/2016 tarihli 16006 sayılı işlemin durdurulmasını, 20/06/2016 sayılı ve 2016/229 sayılı yetki tespiti talebinin kabulü ile işletmede çoğunluğa sahip olduğunun ve bu işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olduğunun tespiti ile ilgili prosedürün yürütülmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, iş kazasının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı, 09/02/2011 gün ve 6110 sayılı Yasa'nın 8.maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi gereğince Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09/022012 gün ve 2012/1 sayılı kararı ile belirlenmiştir. İnceleme konusu karar, hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin olup hizmet tespiti davasının açılmamış sayılmasına karar verildiği ve bu kararın davacı tarafça temyiz edilmemesi nedeniyle kesinleştiği ve böylece temyiz incelemesinin işçilik alacakları ile sınırlı olduğu ve dosya içerisinde Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin bozma ilamının da bulunduğu anlaşılmakla belirgin şekilde Dairemizin iş bölümü alanı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 9....
Davalı Bakanlık müzekkere cevabında; Tez-Koop-İş Sendikasının yetki tespiti başvurusu bulunduğunu, Davacı kurumda 15 işçinin çalıştığını ve 14 işçisinin davalı Sendika üyesi olduğunu, sendikanın iş yeri TİS imzalamak için gerekli çoğunluğu sağladığını ve davcı kurumun 18.10.2022 tarihinde itiraz ettiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Sendika müzekkere cevabında; Yetki başvuru tarihinde davacı kurumda 15 çalışanın 14'ünün sendika üyesi olduğunun bildirildiği anlaşılmış, SGK müzekkere cevabında; yetki tespiti başvuru tarihinde iş yerinde 15 işçinin çalıştığı bildirildiği ve bu işçilerin 14 tanesinin davalı Sendika üyesi olduğu anlaşılmıştır....
Olayın İş kazası olmadığının tespiti istemine ilişkin bu tür davalar 506 sayılı Yasa'nın 11. maddesinden (5510 sayılı Yasa'nın 13.maddesinden) kaynaklanmaktadır. Anılan maddeye göre, iş kazası, a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, c) sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında sigortalıyı hemen veya bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylardır. Zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması, 2) sigorta olayının maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur....
Zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması, 2) sigorta olayının maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunlu olup İş kazası tespiti davaları bakımından özel olarak belirlenmiş bir ispat yöntemi de yoktur. Bu davaların her türlü delille ispatı mümkündür. 4857 sayılı Kanun'un 2.maddesine göre bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren, işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye iş ilişkisi denir....
Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabileceğinden, bu davalarda iş yerinde tutulması gerekli dosyalar ile kurumdaki belge ve kanıtlardan yararlanılmalı, ücret bordroları getirtilmeli, müfettiş raporları olup olmadığı araştırılmalı, mümkün oldukça tespiti istenen dönemde iş yerinin yönetici ve görevlileri, iş yerinde çalışan öteki kişiler ile o iş yerine komşu ve yakın iş yerlerinde, tarafları veya iş yerini bilen veya bilebilecek durumda olanlar zabıta marifetiyle araştırılarak saptanmalı, sigortalının hangi işte hangi süre ile çalıştığı, çalışmanın konusu, sürekli, kesintili, mevsimlik mi olduğu, başlangıç ve bitiş tarihleri ve alınan ücret konularında beyanları alınarak, tanıkların sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, iş yeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli, beyanları diğer yan...
İş Mahkemesi Dava, meslek hastalığına dayalı meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespiti ile sürekli iş göremezlik gelirine hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacının, meslek hastalığına dayalı meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespiti ile sürekli iş göremezlik gelirinin bağlanması istemine ilişkin olan eldeki davada, Mahkemece “Davanın kabulüne; ... T.C. kimlik numaralı davacı ...'...
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak iş akdinin işveren tarafından haksız olarak fesh edildiği, davacı vekiline verilen kesin mehil içerisinde .. kayıtlarında gözükmeyen ancak davacı tanıklarının beyanlarında belirttiği davacı çalışmasının tespiti yönünden hizmet tespiti davası açılmadığı ve bu nedenle resmi kayıtlarda görünen hizmet süresinin dikkate alındığı, buna göre davacının ihbar tazminatına hak kazandığı, hizmet süresine göre kıdem tazminatına ve yıllık izin ücretine hak kazanmadığı, fazla çalışma ile hafta tatili ücretine de hak kazanmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı taraf temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Davacı vekili temyiz dilekçesinde resmi kayıtlarda görülmeyen hizmet süresi için hizmet tespiti davası açtıklarını beyan etmiş olup, Dairemizce yapılan geri çevirme sonrası bahsedilen hizmet tespiti davasının derdest olduğu anlaşılmıştır....
Somut uyuşmazlıkta, davacının aynı Mahkeme nezdinde hizmet tespiti davası açtığı ve Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 2014/16123 E - 2014/21033 K sayılı ve 23/10/2014 tarihli ilamı ile hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin davaların birbirinden ayrı ve bağımsız olarak görülmesi gerektiği gerekçeleri ile kararın bozulmasına karar verildiği, bozularak gelen dosyanın Mahkemenin 2014/742 esasına kaydedildiği ve bozma ilamı doğrultusunda işçilik alacaklarına ilişkin davanın tefrik edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hizmet tespiti davasının sonucu beklenmeden, davacı iddiası doğrultusundaki bilirkişi raporu nazara alınarak karar verilmesi hatalıdır. Mahkemece yapılacak iş, hizmet tespiti davasının sonucu beklenerek ve bu davanın sonucuna göre hizmet süresinin tespiti ile işçilik alacaklarının buna göre hüküm altına alınmasıdır....