Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş Mahkemesi Dava, meslek hastalığına dayalı meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespiti ile sürekli göremezlik gelirine hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacının, meslek hastalığına dayalı meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespiti ile sürekli göremezlik gelirinin bağlanması istemine ilişkin olan eldeki davada, Mahkemece “Davanın kabulüne; ... T.C. kimlik numaralı davacı ...'...

    Toplu sözleşmesi yetkisi ise, toplu sözleşmesi ehliyetine sahip kuruluş veya kişinin belli bir toplu sözleşmesi yapabilmesi için Kanunun aradığı niteliğe sahip olmasını gösterir (GÜNAY, Cevdet İlhan: İş Hukuku Yeni İş Yasaları, ..., 2013, s.942). 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun “Yetki” başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrasına göre “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu sözleşmesi yapmaya yetkilidir.” 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” başlıklı 42 nci maddesine göre ise “Toplu sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister....

      Somut uyuşmazlıkta, davacının aynı Mahkeme nezdinde hizmet tespiti davası açtığı ve Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 2014/16123 E - 2014/21033 K sayılı ve 23/10/2014 tarihli ilamı ile hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin davaların birbirinden ayrı ve bağımsız olarak görülmesi gerektiği gerekçeleri ile kararın bozulmasına karar verildiği, bozularak gelen dosyanın Mahkemenin 2014/742 esasına kaydedildiği ve bozma ilamı doğrultusunda işçilik alacaklarına ilişkin davanın tefrik edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hizmet tespiti davasının sonucu beklenmeden, davacı iddiası doğrultusundaki bilirkişi raporu nazara alınarak karar verilmesi hatalıdır. Mahkemece yapılacak , hizmet tespiti davasının sonucu beklenerek ve bu davanın sonucuna göre hizmet süresinin tespiti ile işçilik alacaklarının buna göre hüküm altına alınmasıdır....

        C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak akdinin işveren tarafından haksız olarak fesh edildiği, davacı vekiline verilen kesin mehil içerisinde .. kayıtlarında gözükmeyen ancak davacı tanıklarının beyanlarında belirttiği davacı çalışmasının tespiti yönünden hizmet tespiti davası açılmadığı ve bu nedenle resmi kayıtlarda görünen hizmet süresinin dikkate alındığı, buna göre davacının ihbar tazminatına hak kazandığı, hizmet süresine göre kıdem tazminatına ve yıllık izin ücretine hak kazanmadığı, fazla çalışma ile hafta tatili ücretine de hak kazanmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı taraf temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Davacı vekili temyiz dilekçesinde resmi kayıtlarda görülmeyen hizmet süresi için hizmet tespiti davası açtıklarını beyan etmiş olup, Dairemizce yapılan geri çevirme sonrası bahsedilen hizmet tespiti davasının derdest olduğu anlaşılmıştır....

          Şti. ile Toplu İş Sözleşmesi imzalayabilmesi için yetki tespiti yapılması talebinde bulunulduğunu, bunun üzerine davalı Bakanlığın Sendika’nın %1 işkolu barajını aşmadığı gerekçesiyle işlem yapmayacağının bildirildiğini, ÇSGB Çalışma Genel Müdürlüğü'nün 6356 sayılı Kanunun geçici 6.maddesinin 3.fıkrasına eklenen 19/01/2013 tarihli 6385 sayılı Kanunu’nun 20.maddesine aykırı olan 24/06/2016 tarihli 16006 sayılı işlemin durdurulmasını, 20/06/2016 sayılı ve 2016/229 sayılı yetki tespiti talebinin kabulü ile işletmede çoğunluğa sahip olduğunun ve bu işletme için toplu sözleşmesi yapmaya yetkili olduğunun tespiti ile ilgili prosedürün yürütülmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle Dava süresinde açılmamış ise davanın süre yönünden reddine karar verilmesini, sisteme yansıyan bilgilere göre davacı şirkete ait yetki tespiti için başvuran sendika ile aynı işkolunda bulunan 1 yeri bulunduğunu ve bu bağlamda yeri düzeyinde yetki tespit işlemi yapıldığını, davacıya ait yerinde başvuru tarihi itibariyle 70 işçinin çalışmakta olduğu, 39 işçinin yetki tespiti için başvuran sendikaya üye olduğunu ve bu doğrultuda sendikaya olumlu yetki tespiti verildiğini, yetki tespit yazısında görevli makamın bilgi dağıtımlı olarak belirtildiği, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca her yıl Ocak ve Temmuz aylarında Bakanlıkça işkolu istatistiklerinin yayımlandığını, 28 Ocak 2022 tarih ve 31733 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2022 Ocak istatistiklerine göre, 02 nolu Gıda Sanayii işkolunda bulunan T7-İş Sendikası' nın işkolu için aranan %1'lik barajı 5.02 ile sağladığını, davacı tarafından ileri sürülen işverenin...

            Davalı Bakanlık müzekkere cevabında; Tez-Koop-İş Sendikasının yetki tespiti başvurusu bulunduğunu, Davacı kurumda 15 işçinin çalıştığını ve 14 işçisinin davalı Sendika üyesi olduğunu, sendikanın yeri TİS imzalamak için gerekli çoğunluğu sağladığını ve davcı kurumun 18.10.2022 tarihinde itiraz ettiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Sendika müzekkere cevabında; Yetki başvuru tarihinde davacı kurumda 15 çalışanın 14'ünün sendika üyesi olduğunun bildirildiği anlaşılmış, SGK müzekkere cevabında; yetki tespiti başvuru tarihinde yerinde 15 işçinin çalıştığı bildirildiği ve bu işçilerin 14 tanesinin davalı Sendika üyesi olduğu anlaşılmıştır....

            Olayın İş kazası olmadığının tespiti istemine ilişkin bu tür davalar 506 sayılı Yasa'nın 11. maddesinden (5510 sayılı Yasa'nın 13.maddesinden) kaynaklanmaktadır. Anılan maddeye göre, kazası, a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) işveren tarafından yürütülmekte olan dolayısıyla, c) sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında sigortalıyı hemen veya bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylardır. Zararlandırıcı sigorta olayının kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması, 2) sigorta olayının maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur....

              Zararlandırıcı sigorta olayının kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması, 2) sigorta olayının maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunlu olup İş kazası tespiti davaları bakımından özel olarak belirlenmiş bir ispat yöntemi de yoktur. Bu davaların her türlü delille ispatı mümkündür. 4857 sayılı Kanun'un 2.maddesine göre bir sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren, işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye ilişkisi denir....

                FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/144 Esas KARAR NO: 2022/71 DAVA: Delil Tespiti DAVA TARİHİ: 13/06/2022 KARAR TARİHİ: 13/06/2022 Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan delil tespiti dosyasının yapılan dosya incelemesi sonucunda; İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin alanında başarılı yatırımları ile öncü adımlar atan ve sektörel çevresinde tanınan bir tüzel kişilik olduğunu, müvekkili ile şirket ile ---- tarihli Lisans Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme ile müvekkili şirkete----isim ve logosunun kullanımına ilişkin münhasır yetki tanındığını, davalı şirketin ise ----kurumlarının bir parçası olduğunu, davalı şirketin şubelerinde kullanılan kaynak ve yardımcı kaynak mahiyetindeki kitapların müvekkili şirketin --- tarihli sözleşme ile münhasıran kullanım hakkına sahip olduğu --- adı ve logosu kullanılarak basıldığını, bu nedenlerle ----adresindeki yerinde keşif yapılarak ------marka ve logosunun kullanılıp kullanılmadığının...

                  UYAP Entegrasyonu