İlk derece mahkemesi tarafından; borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü husus, temerrüt gerçekleşmediğinden ödeme emri ve takibin iptali ile faiz başlangıç tarihine ve dolayısıyla işlemiş faiz miktarına itiraz olup İİK'nın 62. maddesi kapsamında takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine (dosyasına) bildirilmesi gerektiği halde, takibin şekline göre borçlunun icra dairesi yerine mahkemeye yaptığı itirazın sonuç doğurmayacağı, itirazda bulunulmasında hukuki yarar bulunmadığından HMK' nın 114/1- h ve 115/2 maddeleri uyarınca bu yöndeki şikayetin hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerektiği gerekçesi ile, şikayetin hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir....
Mükerrerlik iddiası da borca itiraz niteliğinde olduğundan yasal sürede icra dairesine yapılmalıdır. Şikayet yoluyla mükerrerlik nedeniyle takibin iptali istenemeyeceği gibi, bu husus re'sen de nazara alınamaz. Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ipoteğin geçersiz olduğunu belirterek borca ve faize itiraz ettiği görülmektedir.O halde mahkemece itirazın bu nedenle reddi gerekirken başvuru dilekçesinde de ileri sürülmediği halde takibin mükerrer olduğu nedeniyle iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2015/19618 Esas sayılı dosyasında davalılar aleyhine takip başlattığı, bu dosyada davalı Lütfi'nin borca, davalı Necmettin'in borca ve yetkiye itiraz ettiği, bunun üzerine takip dosyasının gönderildiği Çaldıran İcra Müdürlüğünün 2016/81 E sayılı dosyasında davalıların borca yeniden itiraz ettikleri, mahkemece davalı Necmettin yönünden davanın kabulüne, davalı Lütfi yönünden davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Van 1. İcra Müdürlüğünde açılan takibin, borçlulardan birinin yetkiye ve borca itirazı üzerine icra dairesinin sehven iki borçlu yönünden de takip dosyasını Çaldıran İcra Dairesine gönderildiğini, ancak davalı Lütfi'nin Çaldıran İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyip yalnız borca itiraz ettiğinden bu borçlu yönünden usulden ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. İtirazın iptali davasının ön şartı, geçerli bir takibin bulunmasıdır. Davaya konu icra takibi Van 1....
İİK 'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; borçlu Kamuran adına çıkartılan ödeme emrinin 17.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçenin icra dairesine yaptığı itirazının 30.11.2018 yani 7 günlük itiraz süresinden sonra olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, borçlunun icra dairesine itirazı sonuç doğurmaz. Dolayısıyla itirazın kaldırılması talebinin borçlu ... yönünden konusu yoktur....
konulduğunu 24.02.2021 tarihinde öğrendiğini, icra müdürlüğünün borca itiraz dilekçelerini yanlış değerlendirdiğini, davacının itiraz dilekçesinin gerekçe kısmında borca itiraz sebebini ve borcun oluşmadığını yazdığı halde icra müdürlüğünce itiraz dilekçesindeki takibin durdurulmasına karar verilmesi yönündeki talepleri hakkında karar verilmediğini, bu nedenle icra müdürlüğünün 09.02.2021 tarihli işleminin yasal hükümlere aykırı olduğunu ve iptali gerektiğini beyan ederek icra müdürülüğünün kararının iptali ile davacıya tebliğ edilmiş olan borç muhtırasının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/13826 esas sayılı icra takip dosyasından dosyamız davalısı borçluya gönderilen örnek no:7 ödeme emrinin tebliğ tarihinin 27/07/2021 olarak düzeltilmesine karar verildiği, iş bu kararın uygulanması için kesinleşmesinin gerekmediği, bu durumda tebliğ tarihinin düzeltilmesi nedeniyle örnek no 7 ödeme emrinin davalı borçluya 27/07/2021 tarihinde tebliğ edildiğinin kabulünde zorunluluk bulunduğu, davalı borçlunun düzeltilen örnek no: 7 ödeme emri tebliğ tarihine göre 7 günlük yasal itiraz süresi içerisinde 28/07/2021 tarihinde icra müdürlüğüne ıslak imzalı dilekçe ibraz ederek borca itiraz ettiği, davalı borçlunun borca itirazının düzeltilen örnek no: 7 ödeme emri tebliğ tarihine göre yasal süresinde olduğu, davalı borçlunun yasal 7 günlük itiraz süresi içerisinde borca itiraz etmesi nedeniyle icra takibinin 2004 sayılı İİK'nun 66/1 maddesi uyarınca kendiliğinden durduğu, bu durumda şikayete konu Küçükçekmee 1....
Anadolu 18 SHM'nin 2018/111 D.İş sayılı dosyasına sunulan delil tespitine ilişkin bilirkişi raporunda tarafların Ayşe Raika Koşar ve Saliha Aslıhan Atabey olduğunu, bu uyuşmazlıkta husumetin kendisine yöneltilmediğini, ödeme emrinde ilgili icra müdürlüğünün banka adının ve ıban numarasının bildirilmediğini, ayrıca ödeme emrinin 3 nolu başlığı altında "borcunuzu itiraz süresi içinde öderseniz" başlığı altında usule aykırı ibareler bulunduğunu beyanla, öncelikle takibin iptaline, mahkeme aksi kanaatte ise ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "... davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacıya 30/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 05/11/2018 tarihinde yasal süre içinde davacı borçlunun borca itiraz ettiği, takibin durduğu, ödeme emrinde takibin T3 vekaleten Ayşe Raika Tanrıöver tarafından başlatıldığı, sunulan vekaletnamede Denizli 8....
bulunduğunu, müvekkilin İstanbul'da ikamet etmesi ve takipten yeni haberdar olmaları nedeniyle senet aslını inceleme fırsatı olmadığından bu aşamada senetteki imzanın kendisine ait olup olmadığını müvekkilin bu aşamada bilmediğini, imzaya itiraz hakkını saklı tuttuklarını beyan ederek, zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline, Afyonkarahisar İcra Dairesi'nin yetkisine yönelik yetki itirazlarının kabulüne, borca itirazları nedeniyle takibin iptaline, konu senedin kambiyo vasfını taşımaması nedeniyle takibin iptaline, haksız ve kötü niyetli başlatılan takibin iptaline, kötüniyetli ve ağır kusurlu olarak senedi takibe koyan davalıya alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminatın, alacağın %10'u oranında para cezasının, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Adliyesinin yetkili olduğuna dair yetki itirazında bulunduğu ve ayrıca borca itiraz ettiği, 08.02.2019 tarihli 7.362,50-TL. alacak için 14.02.2019 tarihinde 11,20-TL. işlemiş faiz ile birlikte toplam 7.373,70-TL. miktarlı ilamsız icra takibinin ... 6. İcra Müdürlüğü ... sayılı dosyasından yapıldığı, 20.02.2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği; işbu takibin borca itiraz nedeniyle durdurulduğu, ... İcra Dairesinin .... sayılı dosyasından 19.10.2018 tarihli 62.763,50-TL. cari hesap alacağı için 19.10.2018 tarihinde saat:11:48:12'de ilamsız takip başlatıldığı; ödeme emrinin 25.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından ... İcra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunulduğu, ayrıca muaccel borç bulunmadığından borca, faize ve faiz oranına itiraz edildiği, İşbu takibin alacağın niteliği itibariyle az yukarıda özetlenen ... 6.İcra Müdürlüğü ......
İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettikleri, ayrıca, borcun zamanaşımına uğradığını, alacaklıya borçları bulunmadığını bildirerek borca ve fer'ilerine itirazda bulundukları, bunun üzerine, alacaklının, borçluların itirazları ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece, yetki itirazı değerlendirilmeksizin davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 50/2. maddesinde; "Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, borçlular icra dairesine verdikleri itiraz dilekçelerinde, icra dairesinin yetkisine de itirazda bulundukları ve alacaklı bu yöndeki itirazın da kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğuna göre, anılan talep konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olması, yukarıda değinilen İİK'nun 50/2. maddesi hükmüne aykırıdır....