WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından; evlilik dışı doğan çocuğun annesinin şizofreni hastası olduğu ve çocuğun koruma altına alındığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık; öncelikle vasi tayini istemine ilişkin olduğundan ve vasi tayinine ilişkin görevin ise, 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının ikinci kitabının üçüncü kısmında yeralması nedeniyle davanın İzmir 4. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İzmir 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/04/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Çocuk Mahkemesi TARİHİ : 12/02/2013 NUMARASI : 2011/521 (E) ve 2013/101 (K) Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sosyal inceleme raporuna göre babası ceza evinde olan suça sürüklenen çocuğun annesinin aylık gelirinin 700 TL. olduğunun belirtildiği, kovuşturma aşamasındaki beyanına göre kantin işinde çalışan suça sürüklenen çocuğun aylık gelirinin 700 TL. olduğunu beyan etmesi karşısında, 5237 sayılı TCK'nin 52/2. maddesi uyarınca bir gün karşılığı adli para cezasının miktarı belirlenirken yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden alt sınırdan uzaklaşılması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, 21.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden davalı davacı kadına yüklenen erkeğin ailesine soğuk davranma, surat asma, erkeği hor görüp erkeğe hakaret etme, birlik yükümlülüklerini yerine getirmeme kusurlarının gerçekleştiği, her ne kadar kadına, annesinin evliliğe müdahalesine sessiz kalma kusuru yüklenmiş ise de anılan kusurun kadına yüklenmesinin doğru olmadığı, zira kadının annesinin boşanmak isteyen davacı- davalıya ''oğlum al ceketini çık o zaman '' dediği, kadının annesinin bu sözünü erkeğin boşanma isteğini ve gerekçelerini söylemesinden sonra sarf ettiği, kadının annesinin evlilik birliğinin herhangi bir döneminde bir müdahalesinin ispatlanamadığı, kadının annesinin bu sözünün evliliğe müdahale olarak değerlendirilemeyeceği, izah edilen nedenden ötürü kadına yüklenen bu kusurun kusur olmaktan çıkarılmasının gerektiği, kadına yüklenecek başkaca kusurlu davranışın bulunmadığı, kaldı ki erkeğin istinaf dilekçesinde, kadının tam kusurlu olarak tespitine herhangi bir itirazlarının olmadığını...

      CEVAP 1.Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediklerini, erkeğin evliliğin gerektirdiği yükümlülüklere aykırı davrandığını, hamilelik ve doğumunda kadına destek olmadığını, erkeğin ve annesinin evde söz sahibi olduklarını, tartışmada erkeğin kadını darp ettiğini, sonrasında evi terk edip elektrik ve doğalgaz aboneliklerini kestirdiğini, 26.02.2018'de erkeğin boşanma davası açtığını, sonrasında barıştıklarını, erkeğin annesinin yönlendirmesiyle hareket ettiğini, annesinin müdahalesine sessiz kaldığını, kadını boşanmakla tehdit ettiğini, kadının maaşını harcadığını, kendi maaş miktarını gizlediğini, erkeğin annesinin sürekli müşterek konutta kaldığını, erkeğin kadını küçük düşürdüğünü, hakaret ettiğini, kadının ailesinin eve gelmesine müsaade etmediğini, erkek ve annesinin kadının ailesine küfür ve hakaret ettiklerini, erkeğin birkaç kez kadını evden kovduğunu, küstüğünde erkeğin yatağını ayırdığını, kadının telefonuna gizlice casus...

        C.Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz İstemi Suça sürüklenen çocuk hakkındaki iddiaların soyut olduğuna, suça sürüklenen çocuğun aşamalardaki beyanlarının istikrarlı olduğuna, mağdurların beyanlarının çelişkili olduğuna, suça sürüklenen çocuğun annesi ile mağdurların annesi arasında husumet bulunduğuna, doktor raporlarının mağdurların beyanlarını doğrulamadığına, tanık beyanlarının suça sürüklenen çocuğun beyanlarını desteklediğine, mağdurların beyanları dışında başkaca delil olmadığına, suça sürüklenen çocuk hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir. III. OLAY VE OLGULAR Suça sürüklenen çocuk ile mağdurların teyze çocukları oldukları, mağdurların annesinin çalışması sebebiyle mağdurlarla aynı binada oturan ve aynı zamanda mağdurların teyzesi olan 2017 Eylül ayından beri suça sürüklenen çocuğun annesinin baktığı, suça sürüklenen çocuğun mağdur ...'...

          ın velayetinin davacı anneye verildiğini, davacının çocuğu özel okula kaydettirdiğini, geçen zaman zarfında çocuğun ihtiyaçlarının arttığını davalının ....l/...'da mali müşavir olduğunubu nedenle aylık 300- TL iştirak nafasını, aylık 1.500-TL'ye çıkarılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde;davacının çalıştığı kurumun annesinin adına kayıtlı olduğu, davacının 5510 sayılı yasanın 4/a maddesinden yararlanmak için iş yerini kendi adına açmadığını, annesinin adına açtığını davalının haricen müşterek çocuğun bütün masraflarını karşıladığını bu nedenle ayrıca nafaka ödemediğini, istenen nafaka miktarının da fahiş olduğunu, bildirerek davanın reddine karar verilmesini, ancak mahkemenin karar vereceği 650-700-TL iştirak nafakasını ödemeye hazır olduğunu beyan etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyet İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Mağdure vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Kayden 25.03.1999 doğumlu olup suç tarihinde on beş yaşından küçük olan mağdurenin velayet hakkına sahip annesinin, 15.01.2014 günlü duruşmada sanıktan şikâyetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükümleri temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, Sanık müdafisinin temyiz isteminin incelenmesine gelince; Mağdure ile annesinin Sivas ilinde gerçekleştiği iddia olunan...

              nın ayrı ayrı hapis cezası aldığını, davalıların ceza mahkemesinde yapılan yargılamasında çocuğun gerçekte annesinin kendisi olduğunu kabul ve ikrar ettiklerini, bu nedenlerle, ... isimli çocuğun nüfus kayıtlarında gerçeğe aykırı olan anne adı ... olduğu belirtilen kayıtların iptali ile çocuğun genetik annesi olarak ... olarak tescil edilmesine, küçük ...'ın dosyaya sunulan doğum belgesi ve davalıların ceza mahkemesindeki savunmalarından anlaşılacağı üzere ... Özel ......

                Mahkeme, belirleyeceği süre içinde, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşten çocuğun varsa, mal varlığının dökümünü gösteren bir defter vermesini ve bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşecek önemli değişiklikleri de bildirmesini ister.” hükmüne yer verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 336/3 madesine göre "Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 6/2-c maddesi ile aile mahkemesinin "Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına İlişkin önlemleri almaya karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir. Çocuğun velayetinin bırakıldığı annesinin ölümü üzerine, Nüfus Müdürlüğünce küçüğün mallarının korunması istemi ile ihbarda bulunulduğu anlaşılmaktadır....

                  SAVUNMA : Davalı vekili 28/10/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların gerçek dışı olduğunu, davacının evlilik birliği içerisinde çocukla yeterince ilgilenmediğini müşterek çocuğun ve kendisinin tüm kişisel ihtiyaçlarını annesinin karşıladığını,boşanma aşamasında müşterek çocuğa bakamayacağını belirterek çocuğun velayetini almadığını, müşterek çocuğa 5 yıldır kendisinin baktığını, davacının görüş günlerinde bile çocuğunu görmeye gelmediğini, davacının müşterek çocuğu alarak Manisa ilinde bulunan kadın sığınma evine gittikten sonra çocuğu görmek için gittiğinde çocuğun sol kalçasında büyük bir yanık yarası gördüğünü, kızının çok mutlu ve başarılı bir öğrenci olduğunu, 1....

                  UYAP Entegrasyonu