WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu taşınmaza ilişkin tapu kaydında Dilova Belediyesi lehine kamulaştırma şerhi bulunduğu ve dosya içerisindeki evraklardan çekişmeli 10 sayılı parselin tamamının 1999 yılında Dilova Belediyesi tarafından kamulaştırma işlemine tabi tutulduğu, karar düzeltme dilekçesinde de kamulaştırma bedelinin ödendiği ve bedel artırımı konusunda açılan davanın kesinleştiği belirtildiğine göre, mülkiyetin Dilova Belediyesine geçmiş olması gerekeceğinden, bu konu araştırılarak, çekişmeli taşınmaz hakkında kamulaştırma işlemi kesinleşmiş ise tapu kaydı halen davalı şirket adına olduğu ancak, kamulaştırmanın kesinleştirilmesiyle mülkiyetin Belediyeye geçtiği göz önünde bulundurularak, Dilova Belediyesinin de davaya dahil edilip taraf teşkilinin sağlanması, bundan sonra davanın esası hakkında hüküm kurulması gerekir. Bu nedenle, Dairenin onama kararı maddi yanılgıya dayalıdır....

    e çıkartılan noter tebligatının 23.03.1977 tarihinde "bizzat" usule uygun olarak tebliği ile davacılar tarafından bedel artırımı davası açıldığı, davanın Kamulaştırma Kanunu 14. Maddesi uyarınca 30 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddi kararının da Yargıtay 5. HD. 1997/13114 E-13438K sayılı ilamı ile onanarak iş bu kamulaştırma işleminin kesinleştiğinden bahisle davacılara ...'ten intikal eden hisse yönünden davanın reddine karar verilmesinde ve davacılara ...'ten intikal eden paylara yönelik açılan dava bakımından yapılan değerlendirmede ise; kamulaştırma tarihinde malik olan davacıların murisi ...'e çıkartılan noter tebligatının bila tebliğ iade edildiği ancak dosya davacılarının kamulaştırma bedelinin arttırımı davası açtıkları ve bedelin arttırılmasına karar verildiği, bu nedenle de davacılar yönünden kamulaştırma kararının kesinleştiği anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davacılara ...'...

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2021 NUMARASI : 2016/137 Esas - 2021/46 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Artırımı KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Maltepe İlçesi, Başıbüyük Mahallesi, 168 ada 6 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından imar uygulaması yapıldığını beyanla takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile; 27.854,73- TL'nin yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı idare vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, emsal seçiminin hatalı yapıldığını ileri sürmüştür....

      İsteyebileceği sadece ipoteğin tesis edildiği tarihten 4 yıl sonrası için ana para ve faiz alacağından ibarettir.Her ne kadar 2981 sayılı Yasanın 9/c maddesi uyarınca kamulaştırılarak bedeli karşılığı davacıya satılan taşınmazın önceki malik tarafından açılan bedel artırımı davası sonucu fark bedelinin ortaya çıkması durumunda bu fark bedelde, davalı tarafından davacıdan istenebilir ise de, davalı idare mevcut ipoteğin fark bedelinden kaynaklanan alacağına uyarlanmasını talep edemez. Bunun için ya ek ipotek akdinin tesisi veya yeni bir ipotek akdi kurulması gerekir. Alacağın ipotek ile teminat altına alınmaması iradi olarak ödenmesine engel teşkil etmeyeceği gibi ayrı bir dava açılarak hükmen tahsiline de engel değildir.Mahkemece yapılan bu saptamalar gözetilmek suretiyle davanın yazılı olduğu şekilde kabulünde yasaya aykırılık yoktur....

        için 40.689,98 TL için bedel artırımı yapılmıştır. Davalı vekili davanın reddine karar verilmiştir. Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; Karayolları Trafik Kanunu 111/2. maddesinde belirtilen 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş, davacılar vekili tarafından İtiraz Hakem Heyeti nezdinde karara itiraz edilmiş; Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacıların itirazlarının reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          artırımı yapıldığını, başlangıçta 20.000,00 TL sonra 40.000,00 TL, banka havalesiyle 10.000,00 TL elden 8.000,00 TL ödeme yapıldığını eksik işlerin başkasına yaptırıldığını, borcu bulunmadığını savunmuştur....

            Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince; Eldeki davanın, 1.000 TL ecrimisil isteği üzerinden belirsiz alacak davası olarak açıldığı, davacı vekilince 28.01.2015 tarihli dilekçe ile harcı da tamamlanarak bedel artırımı ile talebin 14.273 TL'ye çıkarıldığı, yine davacı vekilince 22.06.2015 tarihli dilekçe ile talep daraltılarak 7.136 TL ecrimisil isteğinde bulunulduğu, Mahkemece, bu istek üzerinden davanın kabulüne karar verildiği ancak davalı lehine maktu vekalet ücreti olan 1.500 TL vekalet ücreti verilmesi gerekirken adı geçen lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru değil ise de; anılan hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, Mahkeme kararının düzeltilerek onanması uygun görülmüştür (HUMK mad. 438/7, HMK mad. 370/2)....

              Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2009/348 Esas ve 2009/339 Karar sayılı ilamı ile çocuk Hatice Kübra Kıldıze için hükmedilen 600,00 TL iştirak nafakasının takdiren 400,00 TL artırılarak 1.000,00 TL’ye yükseltilmesi suretiyle nafaka bedel farklarının dava tarihinden geçerli olmak üzere her ay davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” denilmek suretiyle çelişki oluşturulmuştur. Kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki bulunmaktadır. 10.4.1992 gün 7/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunması hali bozma nedeni oluşturmaktadır. Bu nedenle diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

                artırımı yapıldığını, husus usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava belirsiz alacak davası türünde olmadığından bedel arttırımı yapılamayacağını, bu nedenle davacı tarafça yapılan bedel artırım dilekçelerinin ıslah niteliğinde olup iki kez ıslah yapılmış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olmasına rağmen Mahkemece 09/03/2005 tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bedel artırımı dilekçesi ile faiz tarihinin değiştirilemeyeceğini, ıslah ile de değiştirilemeyeceğini ve ikinci kez bedel arttırımı yada ıslah dilekçesi verilmesi mümkün olmadığından her halükarda tüm talebin reddi gerektiğinden, faiz talebininde reddi gerektiği, davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin yanlış olduğunu, fazla vekalet ücreti hesaplandığını, belirtilen nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar...

                sonucu 4 yıl 12 ay yerine 5 yıl, 109/5. maddesi uyarınca 1/2 kat artırımı sonucu 6 yıl 18 ay yerine 7 yıl 6 ay, 43. maddesi uyarınca 1/4 kat artırımı sonucu 7 yıl 28 ay 15 gün yerine hatalı olarak 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini, Kanuna aykırı, sanık müdafiiyle katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususların yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün (2) numaralı bendinde yer alan "...5 yıl" ibaresinin çıkartılarak yerine "4 yıl 12 ay" ibaresinin, hükmün (3) numaralı bendinde yer alan "...7 yıl 6 ay " ibaresinin çıkartılarak yerine "6 yıl 18 ay"ibaresinin, hükmün (4) numaralı bendinde yer alan "...9 yıl 4 ay 15 gün " ibaresinin çıkartılarak yerine "7 yıl 28 ay 15 gün" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun...

                  UYAP Entegrasyonu