Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, nizalı taşınmaz bölümünün imar uygulamasıyla hangi imar parsellerine dağıtıldığına ilişkin bilgi ve belgeler ile kayıtlar (belediye encümen kararları, şüyulandırma cetvellerinin tamamı, özet cetvelleri, geldi ve gitti kayıtları denetlenebilir şekilde tüm intikalleri gösterir, kütük sayfalarını da içerir tedavüllü tapu kayıtları) getirtilip dosya arasına alınmamış, dosya arasında bulunan Kadastro Müdürlüğünün 28.03.2013 günlü yazı cevabında, nizalı taşınmazın “ihdas 3” numarası ve 7.956,19 metrekare yüzölçümüyle imar uygulamasına alındığı belirtildiği halde, taşınmazda DOP kesintisi yapılıp yapılmadığı araştırılmadan, taşınmaz imar uygulamasından önce tescil edilip daha sonra imar uygulamasına girmiş olsaydı, düzenleme ortaklık payı kesintisi sonrası 4.784,73 metrekare alana sahip olacağı belirtilen denetime elverişsiz bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle hüküm kurulması cihetine gidilmiştir....

    olması durumunda genel kurul toplanma ve karar şartlarına aykırı olan, müvekkilinin rüçhan hakkını kısıtlayarak, dürüstlük kurallarına aykırı olarak müvekkilini borçlandıran genel kurul kararının ve sermaye artırımı kararının iptaline telafisi imkansız zararlar doğacağı muhakkak olduğundan sermaye artırımı kararı yönünden ihtiyati tedbir kararı verilerek sermaye artırımı kararının dava sonuna kadar uygulanmamasına ve bu durumun ticaret sicil gazetesinde ilanına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı yan uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı davası, karşı dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesince iştirak nafakasının artırımı talebi dışındaki davalar reddedilmiş, karar davalı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmiştir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Davalı davacı vekili dosyanın karar oturumu için mazeret dilekçesi sunmuş, mazeretine konu başka bir mahkemedeki duruşmasına dair belgeyi dilekçesine eklemiştir. İlk derece mahkemesince mazeret yerinde görülmeyerek reddedilip esas hakkında karar verilmiş ise de yapılan işlem davalı davacının savunma hakkını ihlal eder mahiyettedir. Dava ve karşı dava basit yargılama usulüne tabidir. HMK'nun 321....

      Davalı vekili, 2013 yılında davacının da imzası ile sermaye artırımı kararı alındığını, dava dışı ortakların şirketten alacaklı göründüğüne dair şirket kayıtlarının gerçeği yansıttığını, nakten artırılan tutarın 1/4'ünün tescilden önce yatırılacağının kararda belirtildiğini, 32 çalışanı, 2.000.000.- TL'yi aşkın demirbaşı, 8.000.000.- TL civarı yıllık hasılatı bulunan şirketin sermaye artırımının zorunluluk olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm birleşen nafaka artırımı davası, maddi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Birleşen davada, hükmolunan yıllık nafaka artış miktarı karar tarihi olan 2008 yılı itibarıyla 1250 TL.'yi aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2.maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka artışına ilişkin karar kesindir. 2-Davacı-davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜMLER : Mahkumiyet TEMYİZ EDENLER : Sanıklar Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanıklara 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca temel ceza olarak verilen 1 yıl 6 ay hapis cezasının, TCK'nin 86/3-e maddesi uyarınca yarı oranında artırımı sonucunda 1 yıl 15 ay hapis cezası yerine 2 yıl 3 ay hapis cezası verilmesi, yine bu cezanın TCK’nin 87/1-c maddesi uyarınca bir kat artırımı sonucunda 2 yıl 30 ay hapis cezası yerine 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmesi, sonuç ceza doğru olarak uygulandığı ve sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....

            , ( Ek-9, Moroğlu, Sermaye Artırımı, s.301 ) Yargıtay 11....

              Mahkemece iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, sermaye artırımı kararı üzerine davacıya yapılan artırım ihtarlarına rağmen davacının sermaye borcunu artırmadığı, bu nedenle ortaklıktan çıkarılma kararının haklı olduğu, davacının ortaklık payının 28.09.2009 ortaklıktan çıkarılma tarihi itibarı ile davacının şirketteki %10 hissesinin öz varlık tutarı üzerinden 36.855,12 TL olduğu, ortaklıktan çıkarılma tarihi itibarı ile davacının ödemesi gereken sermaye miktarı 24.500,00 TL olup ortaklıktan çıkarılması ile bu bedelin ödeme yükümlülüğü kalmadığı, kaldı ki sonrasında bu payın fark konulmadan aynı bedel üzerinden bir başka şirket ortağı tarafından alındığı, bu nedenle davacının talep edebileceği miktarın ortaklıktan çıkarılma tarihi itibarı ile öncesinde sahibi olduğu %10 pay değeri ile ödenmesi gereken sermaye arasındaki fark kadar bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 12.355,12 TL alacağın 28/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte...

                Şüyulandırma sonucu oluşan imar parseli paylı mülkiyet hükümlerine tabi yeni bir taşınmaz kimliği kazanır. Bu şekilde oluşan taşınmazlarda paydaşlığın giderilmesi davası açılabilmesi için yeni meydana getirilen imar parselinin tapuya kayıt ve tesciline gerek yoktur. Yeni imar parseli tescil edilmeden de dava açılabilir. Ancak yargılama sırasında ilgililerine tapuya tescil işlemini yaptırmak üzere süre ve olanak tanınması gerekir. Zira bu yeni tapu kaydı üzerinden paydaşlığın giderilmesine karar verilebilecektir. Olayımıza gelince; dava konusu edilen 16-36 ve 37 no'lu parseller davacı, 3 no'lu parsel ise davalı adına kayıtlı iken Niğde Belediye Encümeni'nin 26.04.2005 gün ve 361 sayılı kararı ile şüyulandırıfarak taşınmazların tapu kayıtlarına bu konuda şerh düşülmüştür. Bununla birlikte tapu kayıtlarında taşınmazlar halen müstakil varlıklarını korumaktadır....

                  sonucu 4 yıl 12 ay yerine 5 yıl, 109/5. maddesi uyarınca 1/2 kat artırımı sonucu 6 yıl 18 ay yerine 7 yıl 6 ay, 43. maddesi uyarınca 1/4 kat artırımı sonucu 7 yıl 28 ay 15 gün yerine hatalı olarak 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini, Kanuna aykırı, sanık müdafiiyle katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususların yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün (2) numaralı bendinde yer alan "...5 yıl" ibaresinin çıkartılarak yerine "4 yıl 12 ay" ibaresinin, hükmün (3) numaralı bendinde yer alan "...7 yıl 6 ay " ibaresinin çıkartılarak yerine "6 yıl 18 ay"ibaresinin, hükmün (4) numaralı bendinde yer alan "...9 yıl 4 ay 15 gün " ibaresinin çıkartılarak yerine "7 yıl 28 ay 15 gün" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun...

                    UYAP Entegrasyonu