Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İsteyebileceği sadece ipoteğin tesis edildiği tarihten 4 yıl sonrası için ana para ve faiz alacağından ibarettir.Her ne kadar 2981 sayılı Yasanın 9/c maddesi uyarınca kamulaştırılarak bedeli karşılığı davacıya satılan taşınmazın önceki malik tarafından açılan bedel artırımı davası sonucu fark bedelinin ortaya çıkması durumunda bu fark bedelde, davalı tarafından davacıdan istenebilir ise de, davalı idare mevcut ipoteğin fark bedelinden kaynaklanan alacağına uyarlanmasını talep edemez. Bunun için ya ek ipotek akdinin tesisi veya yeni bir ipotek akdi kurulması gerekir. Alacağın ipotek ile teminat altına alınmaması iradi olarak ödenmesine engel teşkil etmeyeceği gibi ayrı bir dava açılarak hükmen tahsiline de engel değildir.Mahkemece yapılan bu saptamalar gözetilmek suretiyle davanın yazılı olduğu şekilde kabulünde yasaya aykırılık yoktur....

    için 40.689,98 TL için bedel artırımı yapılmıştır. Davalı vekili davanın reddine karar verilmiştir. Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; Karayolları Trafik Kanunu 111/2. maddesinde belirtilen 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş, davacılar vekili tarafından İtiraz Hakem Heyeti nezdinde karara itiraz edilmiş; Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacıların itirazlarının reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      artırımı yapıldığını, başlangıçta 20.000,00 TL sonra 40.000,00 TL, banka havalesiyle 10.000,00 TL elden 8.000,00 TL ödeme yapıldığını eksik işlerin başkasına yaptırıldığını, borcu bulunmadığını savunmuştur....

        Davalı vekilinin itirazında iddia ettiği gibi demonluj - montaj malzemeler ile rutin arıza işinde olması gereken malzemeler dikkate alınmadığını, yapılan hesaplamalarda güç trafoları değil kapasite artırımı yapılan dağıtım transform atolleri dikkate alındığını, demontaj edilerek yerine konulan yeni transformatörler ile karşılaştırıldığında, inılulanıı kapasite artırımı kaynaklı değiştirildiği görüşü hasıl olmaktadır, 13u nedenle transformatörler yapılan hesaplamalara dahil edilmediği belirtilmiştir....

          artırımı yapıldığını, husus usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava belirsiz alacak davası türünde olmadığından bedel arttırımı yapılamayacağını, bu nedenle davacı tarafça yapılan bedel artırım dilekçelerinin ıslah niteliğinde olup iki kez ıslah yapılmış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olmasına rağmen Mahkemece 09/03/2005 tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bedel artırımı dilekçesi ile faiz tarihinin değiştirilemeyeceğini, ıslah ile de değiştirilemeyeceğini ve ikinci kez bedel arttırımı yada ıslah dilekçesi verilmesi mümkün olmadığından her halükarda tüm talebin reddi gerektiğinden, faiz talebininde reddi gerektiği, davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin yanlış olduğunu, fazla vekalet ücreti hesaplandığını, belirtilen nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar...

          Ancak; 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 54. maddesinin 2. fıkrasında 14/11/2007 tarih, 5711 Sayılı Yasanın 21. maddesi ile yapılan değişiklik ile "Böyle bir anlaşmaya varılamazsa, her gayrimenkulün ortaklaştırmadan önceki geçer değerleri, birinci fıkrada sözü geçen madde hükümlerine göre ortaklığı gidermekle görevli sulh mahkemesince ayrı ayrı takdir edilerek, bunlara...yayımlanan üretici fiyat endeksi uygulanmak suretiyle her bir gayrimenkulün hükme en yakın tarih itibarıyla ulaştığı değerleri tespit edildikten sonra, bunlardan değeri en fazla olan gayrimenkulün malikine, öteki gayrimenkulleri bu değerle satın almasını teklife karar verilir ve bu teklif kabul edilip bedel ödenince ortaklık giderilmiş olur." hükmü getirilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyetlere dair Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1)Suça sürüklenen çocuklar hakkında verilen hapis cezalarının 5237 sayılı TCK’nin 51. maddesi uyarınca ertelenmesi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi, 2) Suça sürüklenen çocuklar hakkında 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca temel cezaları olarak verilen “1 yıl 6 ay hapis cezasının” TCK’nin 86/3-e maddesi uyarınca yarı oranında artırımı ile “1 yıl 15 ay hapis cezası” ile cezalandırılmalarına, bu ceza miktarı üzerinden müştekinin hayati tehlike geçirmesi nedeniyle TCK’nin 87/1-d maddesi uyarınca bir kat artırımı sırasında suça sürüklenen çocukların “2 yıl 30 ay hapis cezası” ile cezalandırılmaları yerine “4 yıl 6 ay hapis cezası” ile cezalandırılmalarına karar verilmesi...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Artırımı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "birleştirilen nafaka artırımı" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (koca) tarafından her iki dava yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise nafakaların miktarları yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 13.12.2013 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... ile vekilleri gelmediler. Davacı-davalı ... vekili Av. ... adına çıkarılan mürafaa davetiyesinin dönmediği, .... veri tabanında yapılan araştırmada vekili Av. ...'e mürafaa gününün 28.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldı. Buna ilişkin çıktı dosyasına eklendi....

                Dava konusu davalı şirket olağanüstü genel kurul toplantı tutanağından da açıkça anlaşılacağı üzere davacı şirket sermaye artırımı için davacı vekilince olumsuz oy kullanılması sonucu sermaye artırımına ilişkin karar nisabına ulaşılamamış, sermaye artırımı konusunda herhangi bir karar alınmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece davalı şirketin dava konusu olağanüstü genel kurul toplantısında davacı vekilinin olumsuz oy kullanması sonucu sermaye artırımına ilişkin karar nisabına ulaşılamadığı, davacının işbu davayı açmakta hukuki bir yararının bulunmadığı, hukuki yararın dava şartı olduğu gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Öte yandan davacı yanın sermaye artırımına ilişkin olumsuz oy kullandığı, olumsuz oyuna ilişkin gerekçenin de tutanağa şerh edildiği görülmüştür. Dava konusu davalı şirket olağanüstü genel kurul tutanağının 6. paragrafı karşısında davacının tutanakta imzasının bulunmaması mümkündür....

                  Dava konusu davalı şirket olağanüstü genel kurul toplantı tutanağından da açıkça anlaşılacağı üzere davacı şirket sermaye artırımı için davacı vekilince olumsuz oy kullanılması sonucu sermaye artırımına ilişkin karar nisabına ulaşılamamış, sermaye artırımı konusunda herhangi bir karar alınmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece davalı şirketin dava konusu olağanüstü genel kurul toplantısında davacı vekilinin olumsuz oy kullanması sonucu sermaye artırımına ilişkin karar nisabına ulaşılamadığı, davacının işbu davayı açmakta hukuki bir yararının bulunmadığı, hukuki yararın dava şartı olduğu gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Öte yandan davacı yanın sermaye artırımına ilişkin olumsuz oy kullandığı, olumsuz oyuna ilişkin gerekçenin de tutanağa şerh edildiği görülmüştür. Dava konusu davalı şirket olağanüstü genel kurul tutanağının 6. paragrafı karşısında davacının tutanakta imzasının bulunmaması mümkündür....

                  UYAP Entegrasyonu