Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş Mahkemesinin 2016/104 Esas sayılı dosyası ile davacının davalı şirketteki çalışması sonucu hak etmiş olduğu kıdem, ihbar tazminatı , fazla mesai alacağı, UBGT ve hafta tatili alacağı talep ettiğini, dosyada iki adet hesap raporu alındığını, birinci bilirkişi raporu doğrultusunda taraflarınca bedel artırımı yapıldığını, davalı tarafın itirazları üzerine dosyanın tekrar bilirkişiye tevdi edilerek yeniden rapor alındığını, bu raporda davacının alacaklarını daha fazla olduğunun tespit edildiğini, ancak bu ara dönemde dava ıslah edildiğinden aynı davada alacak artırımı yapılamadığını, davacının hak ekmiş olduğu alacakların kararda belirtilenden tutardan yüksek olduğunun bedel artırımından sonra alınan bilirkişi raporunda tespit edilmesi sebebiyle ıslah hakkını da ilk davada kullandıklarından bakiye alacaklar bakımından bu ek davayı açtıklarını, mahkemenin taleplerinin ak dava niteliğinde olduğunu göz ardı ederek aynı dava yönünden tekrara dava açtığını değerlendirerek dava şartı yokluğu...

HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemli dava sonunda Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 12/10/2021 tarihli 2019/1581 Esas ve 2021/1465 Karar sayılı ilamı yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar dava dilekçelerinde, dava konusu taşınmazın maliki olduklarını, taşınmazı plan notu gereği kullanılması şartıyla davalı kuruma bağışladıklarını, bağış tarihinde sağlık alanı olarak belirlenen taşınmazın daha sonra imar planında yapılan değişiklik ile ticari alanda kaldığını, bağış şartının yerine getirilmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline, olmazsa bedelin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. II. CEVAP Davalı, süresinde davaya cevap vermemiş aşamada davanın reddini savunmuştur. III....

    HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemli dava sonunda Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 12/10/2021 tarihli 2019/1581 Esas ve 2021/1465 Karar sayılı ilamı yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar dava dilekçelerinde, dava konusu taşınmazın maliki olduklarını, taşınmazı plan notu gereği kullanılması şartıyla davalı kuruma bağışladıklarını, bağış tarihinde sağlık alanı olarak belirlenen taşınmazın daha sonra imar planında yapılan değişiklik ile ticari alanda kaldığını, bağış şartının yerine getirilmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline, olmazsa bedelin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. II. CEVAP Davalı, süresinde davaya cevap vermemiş aşamada davanın reddini savunmuştur. III....

      HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemli dava sonunda Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 12/10/2021 tarihli 2019/1581 Esas ve 2021/1465 Karar sayılı ilamı yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar dava dilekçelerinde, dava konusu taşınmazın maliki olduklarını, taşınmazı plan notu gereği kullanılması şartıyla davalı kuruma bağışladıklarını, bağış tarihinde sağlık alanı olarak belirlenen taşınmazın daha sonra imar planında yapılan değişiklik ile ticari alanda kaldığını, bağış şartının yerine getirilmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline, olmazsa bedelin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. II. CEVAP Davalı, süresinde davaya cevap vermemiş aşamada davanın reddini savunmuştur. III....

        HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemli dava sonunda Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 12/10/2021 tarihli 2019/1581 Esas ve 2021/1465 Karar sayılı ilamı yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar dava dilekçelerinde, dava konusu taşınmazın maliki olduklarını, taşınmazı plan notu gereği kullanılması şartıyla davalı kuruma bağışladıklarını, bağış tarihinde sağlık alanı olarak belirlenen taşınmazın daha sonra imar planında yapılan değişiklik ile ticari alanda kaldığını, bağış şartının yerine getirilmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline, olmazsa bedelin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. II. CEVAP Davalı, süresinde davaya cevap vermemiş aşamada davanın reddini savunmuştur. III....

          Dosyada mevcut tapu kayıtlarının incelenmesinde, dava konusu taşınmazın 244 ada 15 parsel olarak tescil gördüğü, daha sonra ada ve parsel numarasının değişerek 1286 ada 4 parsel olduğu ve ardından da şüyulandırma neticesinde 1288 ada 10 parsel, 1527 ada 1 parsel ve 1528 ada 2 parsellere gittiği anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında , murise ait taşınmazlarının değerinin tespiti için yapılan keşif sonucunda düzenlenen 11/03/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda vasiyetname konusu 244 ada 5 parsel sayılı taşınmazın şüyulandırma gördükten sonra gittiği her üç parselin de değeri ayrı ayrı belirlenmiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/735 E sayılı dosyası ile belirlenen 44.612,40 TL bedel depo edilmediğinden ret kararı verildiğini, 549 ada 3 parsel sayılı 25.941,28 m2 alanlı arsanın (257/1200) payının da demir yolu olarak planlandığını ve kısıtlandığını, bu parselin de 3.477,91 m2'si demiryolu olarak planlandığını, acele kamulaştırma kararı alındığını, Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/737 E sayılı dosyası ile acele el koyma kararı istendiğini, bedel depo edilmediğinden davanın reddedildiğini, 549 ada 4 parselinde emiryolu olarak planlandığını, acele kamulaştırma kararı alındığını, Çerkezköy 2....

            A.Ş. vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin yabancı uyruklu davacının mevzuat gereği sermaye artırımı karşılığı oluşan yeni payları edinip edinemeyeceğini incelemediğini, mahkeme kararının çelişki arzettiğini, kök payın davalı ...’a ait olduğunun mahkeme kararı ile kesinleştiğini, bu durumda dava konusu 18.000 adet payın da ona ait olduğunu, davacının müvekkili şirkette tek bir payının ve ortaklık sıfatının bulunmadığını, şirketten ayrılmak yönünde bir iradeye sahip davacının hissesini devrettikten sonra 10 yıl sonra bu davayı açarak hiçbir risk üstlenmeden ve herhangi bir bedel ödemeden şirketin yarısını adeta bedelsiz ele geçirmeyi amaçladığını, kararın dürüstlük kuralına aykırılık taşıdığını, şirketin büyüdüğünü gören davacının dava açma hakkını kötüye kullandığını, sermaye artırımı bakımından engelleyici bir tavır takınmama yönünde bir iradeye sahip davacının diğer davalı üzerinde güven oluşturduğunu, zamanaşımı süresi ile hak düşürücü sürenin geçtiğini, diğer davalının hisse...

              Somut olayda;Dava açıkça yoksulluk nafakasının artırımı talebinden ibaret olmasına,mahkemece öninceleme duruşmasında da uyuşmazlık bu şekilde tespit edilmesine ve gerekçeli kararın başlığında dava türü"nafakanın artırımı"olarak belirtilmesine rağmen TMK 166/1 md.kapsamındaki boşanma şartlarının gerçekleşmediğine ve ispatlanamadığına,sadece davacının isteği dikkate alınarak kabul kararı verilemeyeceği şeklinde gerekçe bulunmaktadır.Bir başka deyiş ile davacının talebi ile ilgili yukarıda belirtilen HMK 297 nci maddesine uygun herhangi bir gerekçe bulunmamaktadır.Dolayısı ile davada talep edilen miktara ilişkin kesinlik değerlendirilmesinin yapılabilmesi de mümkün olmamıştır. Belirtilen eksiklik HMK 353/1- a-6 md.kapsamında giderilebilecek nitelikte bulunmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesisi uygun görülmüştür....

              Davalı vekili, alınan sermaye artırımı kararında hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, Sermaye Piyasası Kurulu'nun 01.02.2013 tarih ve 4/130 sayılı kararı ile davalının sermaye artırımı başvurusunun olumsuz karşılanarak işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı, anılan karar göz önüne alındığında davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin ve davacılar için takdir edilen vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacılar ... vekili ile davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Asıl davada davacılar davalı şirketin sermaye artırımına ilişkin kararının iptalini talep etmişlerdir....

                UYAP Entegrasyonu