Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in Ümraniye E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda hükümlü olarak bulunmakta iken 25/01/2010 tarihinde rahatsızlanmasına ve 26/01/2010 tarihinde cezaevi doktoru tarafından göğüs hastalıkları polikliniğine sevk edilmesine rağmen hastaneye götürülmemesi nedeniyle 30/01/2010 tarihinde hayatını kaybettiğinden bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık eşi ... için 40,00 TL (miktar artırımı sonucu 176.423,00 TL) çocukları ... için 20,00 TL (miktar artırımı sonucu 16.875,00 TL), ... için 20,00 TL (miktar artırımı sonucu 19.879,00 TL), ... için 20,00 TL (miktar artırımı sonucu 12.671,00 TL) destekten yoksun kalma tazminatı, eşi ... için 50.000,00 TL, çocukları ..., ..., ..., ..., ..., ... için ayrı ayrı 35.000,00 TL, kardeşleri ... ve ... için ise ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalı idarece ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......

    KARAR Davacı, avukat olan davalının vekil olarak kamulaştırma bedel artırımı davası açıp takip ettiğini, kendisinden masraf adı altında 2.050.000.000 TL tahsil ettiğini ancak bu paradan 986.000.000 TL harcama yaptığı halde fazlasını iade etmediğini, ayrıca tahsil ettiği miktardan da 4.102.645.000 TL eksik ödeme yaptığını iddia ederek toplam 5.166.450.000 TL’nın faizi ile davalıdan alınmasını istemiştir. Davalı, davacının alacağını ödeyip, 22.08.2003 tarihinde ibraname düzenlendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, avukatı olan davalının takip ettiği dava nedeniyle fazla aldığı masraf avansını ve tahsil ettiği parayı tam olarak iade etmediği iddiası ile alacak talebinde bulunmuş, davalı ise davacıya borcu olmadığını, ödeme yaptıktan sonra 22.08.2003 tarihli ibraname düzenlendiğini savunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tahkim yargılaması sonucunda Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen başvurunun kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince verilen 08/02/2020 tarih 2020/İHK-3190 karar sayılı itirazın kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusunda; 14/08/2016 tarihinde davalının ... ile sigortalı olan ... plakalı araca ... ’in tutunmaya çalışırken tek taraflı trafik kazası neticesinde vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 4.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuş, ıslah ile bedel artırımı talebini 69.544,45 TL olarak belirlemiştir Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

        Köyü 1519 parsel nolu taşınmazla aynı amaç için kamulaştırılan başka taşınmazlar olup olmadığı, var ise bu taşınmazlar için adli ve idari yargı mercilerinde bu davadan önce veya sonra açılmış dava (kamulaştırmanın iptali, bedel artırımı ya da indirimine ilişkin) bulunup bulunmadığı varsa sonuçlanıp sonuçlanmadığı ve bu taşınmazlara ilişkin kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediğinin davalı idareden ve ilgili mahkemesinden, 2-Yukarıda sözü edilen tüm taşınmazların ve dava konusu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle davalı idarece işlem ve tesis yapılıp yapılmadığı, kamulaştırma bedelleri malikler adına yatırılmış ise ödenip ödenmediğinin, ödenmiş ise hangi tarihte ödendiğinin, ferağ tarihlerini gösteren tapu kayıtlarının davalı idareden, ilgili bankadan ve tapu müdürlüğünden, 3-Davaya konu taşınmazın kamulaştırılmasından vazgeçilip vazgeçilmediğinin ve davaya konu taşınmazın kamulaştırma projesinde değişiklik yapılıp yapılmadığının ve ilgili tüm evrakın davalı idareden,...

          Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/11/2014 tarih ve 2012/367-2014/604 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar vekili, müvekkillerinin 1972 yılında davalı şirkete ortak olduklarını, şirkete atanan kayyum heyeti tarafından 27.06.2012 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapıldığını, mahkeme kararı ile ortak oldukları sabit olan müvekkillerinin toplantıya kabul edilmediğini, müvekkilleri hisselerin hemen hemen tamamına sahip iken gerçek olmayan sermaye artırımı ile şirket yetkilisinin akrabalarının bedel ödemeden şirkete ortak yapıldığını ileri sürerek, 27.06.2012 günlü olağanüstü genel kurul toplantısının iptalini talep ve dava etmiştir....

            Dava dosyasında mevcut 22.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda şirket sermaye artırımı kararı alınarak nakit girişi sağlanması gerektiğinin belirtildiği, 08.09.2015 tarihinde davacı şirketin sermaye artırımı kararı aldığı anlaşılmıştır. Ne var ki, mahkemece, sermaye artırımı kararı sonucu artırılması öngörülen sermayenin ödenip ödenmediği denetlenmemiştir. Bu durumda sermaye artırımı kararı sonucu şirkete ödeme yapılıp yapılmadığı tespit edilip, belirtilen durumun şirketin borca batıklıktan kurtulması ile iyileştirme projesi kapsamıyla uyumunun denetlenmesi için gerekli araştırmanın yapılması ve gerekirse bilirkişi heyetinden ek rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. .../......

              Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; sermaye artırımından önce herbiri 10.000 lira nominal değerli 826.086 adet hisse senediyle temsil olunan şirket sermayesinin, artırımdan sonra yine her biri 10.000 lira nominal bedelli, 5.000.000 adet hisse senediyle temsil edilir hale geldiği, artırımdan önceki şirket sermayesinin % 51'ine tekabül eden hisse senedine sahip bulunan … Holding Anonim Şirketi'nin davacı şirketle aynı tarihlerde gerçekleştirdiği sermaye artırımı esnasında, 10 … hissedarının bu hisseleri … Anonim Şirketi'ne aynı sermaye koymaları karşılığında elde ettiği, … sermaye artırımında, ortakların sermaye artırımına katılım oranları yönünden herhangi bir kısıtlama getirilmediği, sermaye artırımına …'la birlikte 3 ortağın katıldığı, 7 ortağın ise rüçhan haklarını kullanmadıkları, … dışındaki 2 ortağın sermaye artırımında aldıkları yeni hisselerinin rüçhan hakkı oranında olduğu, …'ın ise sermaye artırımı sonrasındaki...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırımı-yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 18.70 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 01.03.2016 günü oybirliğiyle karar verildi....

                  Davacı, davasını 6100 sayılı HMK'nın 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası şeklinde açmış olup, bilirkişi raporunun dosyaya ibraz edilmesi akabinde de 03.11.2017 tarihli bedel artırımı dilekçesini sunarak bedel artırımı talebinde bulunmuştur. Buna göre davacının zararı ancak bilirkişi raporuyla belirlenebildiğinden, davacı vekilinin 03.11.2017 tarihli dilekçesinin bedel artırımı dilekçesi olduğu ve 03.11.2017 tarihli dilekçesi dikkate alınmak suretiyle hüküm tesisi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre de; usul hükümlerinin derhal yürürlüğe girdiği gözetilerek 28.07.2020 tarih ve 31199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 Sayılı Kanun ile HMK’nın 177. maddesine getirilen 2. fıkrası hükmü uyarınca davacı vekilinin ıslah talebi de gözetilerek karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

                    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2022 NUMARASI : 2021/121 ESAS 2022/24 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

                    UYAP Entegrasyonu