Sahte belge düzenlemediği anlaşılan mükelleflere rapor tebliğ edilerek matrah artırımı hükümlerinden yararlanma hakkı tanınması yolundaki yukarıda anılan yasal düzenlemedeki usul, matrah artırımı hükümlerinden yararlanmak için başvurup da hakkındaki inceleme sebebiyle istemi reddedilen mükellefler için işletilecektir. Aksi halde matrah artırımı başvurusu olmadığı halde sırf hakkında sahte belge düzenleme incelemesi başlatıldığı için ilgili mükelleflere inceleme sonucunda matrah artırımı hükümlerinden yararlanma hakkı doğmuş olacaktır....
Birden fazla gelir unsuru elde eden mükelleflerce, vergi incelemesi ve tarhiyata muhatap olunmaması için, bu fıkrada belirtilen ilgili gelir unsuru itibarıyla matrah artırımı yapılması şarttır.'' düzenlendiği, öte yandan 1 Seri No'lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 Sayılı Kanun Genel Tebliği'nin ''Matrah ve Vergi Artırımı ile Matrah Beyanına İlişkin Diğer Hususlar'' başlıklı alt bölümünün (a) fıkrasında ''birden fazla gelir unsurundan kazanç ve irat elde eden gelir vergisi mükelleflerince, vergi incelemesi ve tarhiyata muhatap olunmaması için, ilgili gelir unsurları itibarıyla matrah artırımı yapılması şarttır.'' düzenlemesi de yer aldığından yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/07/1982 tarih ve 1981/326 E 1982/80 K sayılı kararı ile Hamdullah Aköz hissesinin Maliye Hazinesi adına tesciline karar verildiğini, bedel artırma davasının kamulaştırma işleminin tebliğinden itibaren 30 günlük yasak hak düşürücü süre içinde açılmaması nedeniyle reddine, aksi halde esastan reddine, karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; kamulaştırmanın tebliğinden itibaren 30 günlük yasal hak düşürücü süre içerisinde bedel artırımı davası açılmaması nedeniyle davanın reddine, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilanen tebligatın usulüne uygun yapılmadığını, nüfus müdürlüğüne yazı yazılmadığı gibi, yapılan adres araştırması yazılarının cevaplarının dosyada bulunmadığını, ilan yapılan gazetenin tirajı yüksek gazetelerden olmadığını, mahkemenin ilk itirazları reddettikten sonra hak düşürücü süreden red kararı verdiğini ileri sürmüştür....
A.Ş. tarafından yeterli ve özenli denetim sağlanmamış olup görüş vermekten kaçınması nedeniyle talebin şartlı olarak reddedildiğini, SPK nın tekrar rapor alınması için bildirim yaptığını, sadece eksiklerin tamamlaması gerektiğinden davalının bedel iadesi yapmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, itirazın iptali talebine ilişkin bulunmaktadır. Mahkememizce .... İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyası, davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, taraflar arasında yapılan sözleşme, sermaye artırımı yapılmasına ilişkin SPK ve KAP kayıtları, davacı tarafından yapılan ödemelere ilişkin banka dekontları, ihtarnameler dosyamız arasına alınmış, bilirkişi heyetinden rapor temin edilmiştir. .... İcra Müdürlüğü'nün ... E....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; uyuşmazlıkta, davacının hissedarı olduğu şirketteki ortaklık payı satışı ile ilgili olarak elde etmiş olduğu değer artış kazancına ilişkin olarak kanuni süresi geçtiği halde beyanname vermediğinden bahisle 2015 yılı için re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı;olayda, davalı idarece davacının 2015 yılında satmış olduğu 17.900 adet hissenin sermaye artırımı sonucu sahip olunan hisselerden oluştuğu, bu hisselere endeksleme yapılmayacağı, davacının bu hisselere sahip olurken herhangi bir maliyete katlanmadığı ve bedel ödemediğinden bahisle vergilendirmeye tabi değer artış kazancı, her bir hisse değeri 25,00 TL olmak üzere 17.900 adet hisse bedeli olan 447.500,00 TL'den, 2015 yılı için istisna edilen 10.600,00 TL 'nin düşürülmesi sonucu 436.900,00 TL olarak tespit edilmişse de; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 81. maddesinde...
a da ödeme yapılması" yönünde bir ibare mevcut ise de, bu durumun anılan kişi yönünden usulünce açılmış bir davanın varlığını göstermeyeceği, davayı açan diğer hak sahipleri bakımından ise, bedel artırımı davası sonucunda hükmolunan bedellerin dosyada bulunan 06.01.1997 tarihli "tahakkuk müzekkeresi ve verile emri" başlıklı belge ile davacıların vekiline ödendiği iddia olunmuş ise de, söz konusu belgenin davaya konu taşınmaz veya bu taşınmaza ilişkin bedel artırımı kararı ile ilişkilendirilemediği, dolayısıyla dava açan hak sahipleri bakımından bedelin ödendiğinin kanıtlanamadığı anlaşılmakla tezyidi bedel davası açan davalılar bakımından bu dava gereğince ödenmesi gereken bedellerin ödendiğinin kanıtlanamaması, dava açmayan davalı ... bakımından ise herhangi bir tebligat ve ödeme belgesi sunulamaması nedeniyle, tapu malikleri bakımından idarece yapılan kamulaştırma işleminin usulüne uygun bir şekilde kesinleşmediği, dolayısıyla 2942 sayılı Kanun'un 17 nci maddesi gereğince tescil koşullarının...
İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile iptaline karar verildiği, idare tarafından anılan iptal kararında belirtilen eksikler giderilerek yeniden işlem yapıldığı belirtilmiş ise de söz konusu eksikliklerin giderilmediği, iptal kararının uygulanmadığı, dava konusu parselasyonda, düzenleme ortaklık payı (DOP) ve kamu ortaklık payı (KOP) kesintilerinin fazla yapıldığı, fazla yapılan bu kesintiler için kamulaştırma işlemi yapılmadığı, düzenleme sınırının hatalı geçirildiği, DOP oranın düşürülmesi için taşınmazının ağaçlandırılacak alanda bırakıldığı ve sadece bu alanın ayırma çapı ile ayrılarak düzenlemeye alınmadığı, parselasyon işleminin kamu yararına ve imar mevzuatına uygun olmadığı, ''Sonuç ve İstek'' başlıklı kısmında ise özetle; Serdivan Belediye Encümeni'nin 18.02.2016 tarihli kararına ve yapılan şüyulandırma işlemine karşı itirazlarının sunulduğu belirtilmiş ve neticede İmar Kanunu 18. maddesine göre yapılan şüyulandırma işleminin ve dayanağı meclis kararlarının iptali...
Çekişmeli taşınmazın şüyulandırma öncesi 321 ada 80 ve 90 numaralı kadastro parselinden geldiği, 321 ada 80 parselde 22/03/1996 tarih 1993/5-1 sayılı İ.B.K.'...
Beldesi 2243, 2131, 2132 parsellerin tamamı, 2133 parselin A= 5020.94 m2'lik bölümünün 2/B alanında, B= 2280.56 m2'lik bölümünün kesinleşen OTS dışında kaldığı belirlenerek bu kısma yönelik davanın reddedilmesinin doğru olduğu açıklanarak bu kısma yönelik Hazine temyizi reddedildikten sonra OTS içinde iken Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan (A) ile işaretli 5020.94 m2'lik bölüme gelince; bu ... hakkında orman sınırları içinde iken oluşturulan tapuya değer verilemeyeceği ve zilyetlikle de kazanılamayacağı, ancak Hazinenin ... mülkü haline gelen bu yerde belediyece imar ve şüyulandırma yapılmış olduğundan, mahkemece bu idari kararın irdelenmesi, geçerli olup olmadığının tartışılması" gereğine değinilmiştir....
Reddedilen boşanma davası 11.07.2001 tarihinde kesinleşmiş bu dava ise üç yıllık süre dolduktan sonra 28.07.2004 günü açılmıştır. 2001/98 esas sayılı nafaka artırımı davası 05.07.2001 tarihinde açılmış, 30.03.2003 günü kesinleşmiştir. 2004/136 esas sayılı nafaka artırımı davası ise 17.09.2004 günü açılmıştır. Tanık beyanlarından ve nafaka artırımı davasındaki bilgi ve belgelerden eşlerin evlilik birliğini sürdürmek amacıyla biraraya gelmedikleri açıkça anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/son koşulları gerçekleşmiştir. Davanın kabulü gerekirken, reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.10.2006...