Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/222 E. sayılı davası yönünden; a) Davacı T4 tarafından davalılardan T6'ye karşı açılan, T7 fesih ve tasfiyesi davasının, pasif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddine, b) Davacı T4 tarafından davalılardan T7'ye karşı açılan, bu şirketin fesif ve tasfiyesi davasının, bu şirkete kesin süre içerisinde kayyım tayini için dava açılmadığından pasif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddine, c) Birleşen davanın karşı davacısı T6 tarafından karşı davalılardan T4 karşı açılan, T7 fesih ve tasfiyesi davasının, pasif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddine, d) Birleşen davanın karşı davacısı T6 tarafından karşı davalılardan T7'ye karşı açılan, bu şirketin fesif ve tasfiyesi davasının, bu şirkete kesin süre içerisinde kayyım tayini için dava açılmadığından pasif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddine, 2- Mahkememizin asıl 2014/470 E. sayılı davası yönünden ; a) Davacılardan T6'nin davalı T2'a karşı açtığı, 30/...

kapsamında şirketin tasfiyesini gerektirir bir durumun söz konusu olmadığını, şirketin fesih ve tasfiyesinin istenebilmesi için öncelikle haklı sebeplerin varlığının kanıtlanması gerektiğini, Yargıtay kararlarına göre aktif ve faaliyetlerine devam eden bir şirketin devamlılığının sürdürülmesinin esas olduğunu, davacının dilekçesinde belirttiği nedenlerden hiçbirisinin şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı bir neden oluşturmadığını, dava dilekçesinde usulsüz işlenmiş gibi göstermeye çalışılan bir kısım işlemlerin; franchıse sözleşmesinin 6.2 ve 6.5. maddesinde yer alan “franchıse veren şirketin franchıse alan şirketi denetleyeceği ve gelir-gider hesaplamaları ile mali tabloların franchıse veren şirkete iletileceği” şeklindeki yükümlülük ile yine sözleşmenin 7.11. maddesinde yer alan “franchıse alan şirketin güncel işletme kayıtlarını franchıse verenin sağlayacağı internet bulut ortamında ve fiziksel ortamda tutmayı kabul ederek franchıse verenin temsilcilerine işletme kayıtlarını incelemesi...

    Asıl davada, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi talep edilmiş olup, şirketin feshine karar verebilmek için haklı nedenlerin bulunması gerekli olup, bilirkişilerden alınan rapor ve ek raporlarda şirketin mevcut delil durumuna göre fesih ve infisahını gerektirecek muhip sebeplerin bulunmadığı anlaşıldığından fesih ve tasfiyeye yönelik davasının reddi gerekir. Birleşen .... ticaret Mahkemesi'nin 2010/252 esas sayılı dosyasında açılan dava ile şirket müdürü davalı ...'ün müdürlük görevinden azline ve şirkete kayyum atanmasına, yine Birleşen ....Ticaret Mahkemesi'nin 2012/335 esas sayılı dosyasında şirket müdürü davalı ...'...

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/412 Esas KARAR NO:2022/680 DAVA : Şirketin İhyası DAVA TARİHİ:01/06/2022 KARAR TARİHİ:20/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA: Davacı vekili,--- şirketin fesih ve tasfiye sonunda ticaret sicilinden terkin olunduğunu, davacı müvekkilinin bu şirketin ortaklarından biri olduğunu; ancak daha sonra şirketin--- parselin maliki olduğunun ortaya çıktığını, tasfiye anında bu taşınmazların sehven atlandığını, tasfiyeye sokulmadığını; bu nedenle ek bir tasfiye yapılarak bu taşınmazların satışının ya da değerlendirilmesinin gerekeceğini belirterek, şirketin bu amaçla ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Asıl dava adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi, birleşen dava ise ortaklığa konu dairelerden elde edilen kira gelirinden davacı ortağın payına düşer tutarın tahsili istemlerine ilişkindir....

          dan 43.642,80 TL'nin 08.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile ödenmesine, davalı ... yönünden davanın reddine, davalı Şirketin fesih ve tasfiyesi bakımından yapılan değerlendirmede de dava tarihinde yürürlükte bulunan TTK'nın 435. maddesinde umumi heyet toplanamazsa mahkemenin şirketin durumunu kanuna uygun hale getirmesi için münasip bir müddet tayin edeceği, buna rağmen durum düzelmezse şirketin feshine karar verileceği yazılı ise de, davacıların yönetim kurulu başkan ve üyesi olduğu, genel kurulun toplanması için çağrı yapabilecekleri, bu yetkiyi kullanmadan davayı açmalarının dürüstlük kuralına uygun olmadığı anlaşıldığı gerekçesiyle davalı fesih ve tasfiyesi isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı davalılar ... ve vekili etmiştir. 1- Dava, feshi ile yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davacı pay sahibinin en temel ortaklık haklarından birisi olan bilgi alma hakkını kullanabilmesi amacıyla dahi dava açmak zorunda kaldığı, yine şirket genel kurul kararlarının iptali için de dava açıldığı, bu davaların davacı lehine sonuçlandığı, bu doğrultuda ortaklar arasında (ve davacı ile şirket arasında) mevcut davalar sebebiyle ciddi anlaşmazlıklar bulunduğu değerlendirilmiş ve şirketin haklı nedenle feshi şartlarının oluştuğu ancak davacının, davalı şirketteki pay oranı, şirketteki ortak sayısı ve şirketin halen faaliyetine devam ettiği hususları birlikte değerlendirildiğinde davalı şirketin fesih ve tasfiyesi yerine davacı pay sahibinin ayrılma payının ödenmek suretiyle ortaklıktan çıkartılmasına karar verilmesinin hak ve menfaatler dengesi ile mülkiyet hakkına daha uygun olacağı değerlendirilerek fesih ve tasfiye yerine davacı pay sahibinin ortaklıktan çıkartılmasın, ayrılma payının, karar tarihine en yakın tarihteki değerinin hesaplanması...

            Reklam Turizm Tekstil Tic ve San Ltd Şti ortağı olduğu ve şirketin vergi kaydının 23.06.1997-31.12.2002 tarihleri arasında olduğu, şirketin faaliyetini 1998 yılında durdurduğu, ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısından, şirketin 6103 sayılı Yasa'nın 20. maddesi uyarınca asgari sermaye miktarına yükseltilmemesi nedeniyle 14.02.2014 tarihinde münfesih sayıldığı ve 26.06.2014 tarihinde res'en silindiği anlaşılmaktadır.İlgili yasa maddesinde limited şirket ortaklığının "... iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın talep etmesi halinde..." sona ereceği düzenlenmiştir.Somut olayda; şirket münfesih sayılmış olmasına rağmen, şirketin fesih ve tasfiyesi tamamlanmadıkça maddi anlamda bir terkinden söz edilemeyeceği, Ticaret Sicilinin kanun gereği terkin işlemini yapmış olduğu, yasal gerekliliği yerine getirdiği, şirketin gerçek anlamda tasfiyesinin yapılmadığı ve tamamlanmadığı anlaşılmakla, davacının limited şirket ortaklığı halen devam ettiğinden davanın reddi...

              - K A R A R - Davacı vekili, davalı ... ile müvekkilinin diğer davalı şirketin ortağı ve müdürü olduğunu, şirketin iç piyasaya satış yapma konusunda taraflar arasında uyuşmazlık çıktığını, iç piyasa için kurulan Marta İntimo Ltd.Şti.’ nin davalı şirkete 404.659.93 YTL borcu bulunduğunu, davalının Ticaret Mahkemesinde dava açarak davacının temsil yetkisinin kaldırılmasını talep ettiğini, davalı şirketin borçları nedeniyle fiilen çalışamaz duruma düştüğünü, müvekkilinin şirketten 325.836.09 YTL alacağı bulunduğu, takip haciz ve satışlar sonucu şirketin mali durumunun bozulduğunu, davalılardan ...’ nun yurtdışına gittiğini ve dönemediğini ... sürerek davalı şirketin iflasına, mümkün olmaması halinde fesih ve tasfiyeye karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili cevabında, davacının ... Dış Tic....

                ın, şirkette büyük hisseye sahip olduğu, şirket ortaklarının evliliklerinin 06/03/2012 tarihinde sona erdiği, davalı şirketin 2014 yılından bu yana gayri faal olduğu, ortaklığın amacını yitirdiği gerekçesiyle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak Ercan Gür'ün tayinine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava haklı nedenle limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Böyle bir davanın ortaklık tüzel kişiliğine karşı açılması gerekli ve yeterli olup, şirket ortağına da husumet yöneltilmesi doğru değildir. Kaldı ki mahkemece kurulan hükümde davalı şirket ortağı ... hakkında davada taraf gösterilmesine rağmen olumlu/olumsuz bir karar da verilmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu