Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahallesinde ... ve ... parsel sayılı taşınmazların tasfiyesi ile sınırlı olmak üzere şirketin yeniden ihyasına karar verildiğini beyan ettiği, ayrıca istinaf dilekçesinde de bu davadan önce 10/10/2022 tarihinde şirketin feshi, şirket payının gerçek değerinin tespiti ve tasfiyesi amaçlı Konya ...Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde dava açıldığını, Konya ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin... Esas-... Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verdiğini beyan ederek karar gerekçesinden bahsettiği görülmüştür. Bu sebeple öncelikle HMK'nın 31. maddesi gereğince davacıya talebinin açıklattırılması ve Beyşehir ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... gün ve ... Esas - ... Karar sayılı ve Konya ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas-......

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi'nin 02/02/2023 tarih ve 2020/278 Esas - 2023/56 Karar sayılı kararında; "Dava, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Türk Ticaret Kanunu 636.maddesinde limited şirketlerin Sona erme sebepleri ve sona ermenin sonuçları düzenlenmiş olup TTK.m.636/3 de “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir” hükmü getirilmiştir. ...Limited şirketin fesih ve tasfiyesi isteminin şirkete yöneltilmesi zorunlu ve yeterli olup şirket ortağına husumet yöneltilemeyeceğinden davalı ...'na karşı açılan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir." gerekçesi ile davacının davalı ...'na yönelik davasının HMK 114/1-d ve HMK 114/2 gereği usul yönünden reddine, davalı ...'ne yönelik davasının kabulüne karar verilmiş ve verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

      Ayrıca fesih talebinin mutlaka fesih istenmesi şeklinde açıkça olması zorunluluğu yoktur. Örneğin ortağın, ortaklığa getirdiği sermayenin iadesini istemesi, ortaklığın feshi ve tasfiyesi istemini de kapsamaktadır. Adi ortaklığın sona ermesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girer. Ortaklar arasındaki hukuki bağ, tasfiye tamamlanmadan ortadan kalkmış kabul edilemez. Tasfiye, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik kanuni bir usuldür. Tasfiye ile artık ortaklık malvarlığı para haline dönüştürülecek, borçlar ödenecek, sermaye değerleri ortaklara iade edilecek ve geri kalan meblağ ortaklar arasında kar ve zararın paylaşılması esasına göre dağıtılacaktır. Adi ortaklığın tasfiyesi ya tarafların anlaşması suretiyle ya da bizzat mahkemece yapılır. Taraflar tasfiye konusunda anlaşmadığı takdirde ortaklığın tasfiyesinin mahkemece TBK’nın 642 vd. madde hükümlerine uygun olarak yapılması gerekir....

        Her ne kadar ihyası istenilen şirketin-------Ticaret Sicil Müdürlüğünden sicilinin terkin tarihi olan 15/08/2014 tarihi nazara alındığında dava tarihi olan 15/08/2022 tarihi itibariyle 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği görülmekte ise de davacı tarafından davaya dayanak gösterilen ------ Asliye Ticaret Mahkemesi 'nin -------Karar sayılı kesinleşen fesih ve tasfiye kararı bulunduğundan bu kararın tescil ve ilanı gerektiğinden mahkememizce hak düşürücü süre nazara alınmayarak davacının hukuki yararı bulunduğu da göz önüne alınarak-----Ticaret Sicil Müdürlüğünün ----- sicil numarasında kayıtlı iken şirketin 15/08/2014 tarihinde sicilden resen terkin edilen ------Karar sayılı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin kararın------- Ticaret Siciline tescil ve ilanı ile sınırlı olmak kaydı ile TTK 547. maddesi uyarınca ek işlemler sonuçlanıncaya kadar ihyasına ve tasfiye memuru olarak şirketin son yetkilisi------atanmasına, davanın niteliği ve davalı tarafın yasal hasım olması nedeniyle davalının...

          Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/750 esasında davacının şirketin fesih ve tasfiyesi davasının derdest olduğunu, davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiğini, işin esası yönünden ise, gerçekten de davalı şirketin çalışma alanından daha geniş faaliyet alanı olan şirketin müvekkilleri tarafından kurulduğunu, bu şirketin davalı şirketin distribütörü olduğunu ve sadece davalı şirketin genel bayiliğini yaptığını, davalı şirketin bir mülkünün diğer şirkete şirketin devamı için satıldığını, davacının idareciliğine son verince şirketin daha karlı çalışmaya başladığını savunarak,davanın reddini talep etmiştir....

            San ve tic AŞ'nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 155169-0 sicil numarasında kayıtlı olup, yönetim kurulu üyelerinin ... ..., ... ..., ... ... olduğu, şirketin yetkililerinin münferiden ... ... ve ... ..., genel müdür ... olduğu, davacıların, davalı şirket sermayesinin%48,6'sını temsil etmekte olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacılar ile davalı şirketin diğer ortakları arasında oluşan ailevi uyuşmazlık ve şirketin uzun yıllardır gayrifaal olduğu belirtilerek, şirketin fesih ve tasfiyesine, fesih ve tasfiyenin uygun görülmemesi halinde davacıların davalı şirketten çıkmasına ve çıkma payı ödenmesi noktasında toplandığı tespit edilmiştir. 6102 sayılı TTKnun 531.maddesinde "Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler....

              San ve tic AŞ'nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 155169-0 sicil numarasında kayıtlı olup, yönetim kurulu üyelerinin ... ..., ... ..., ... ... olduğu, şirketin yetkililerinin münferiden ... ... ve ... ..., genel müdür ... olduğu, davacıların, davalı şirket sermayesinin%48,6'sını temsil etmekte olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacılar ile davalı şirketin diğer ortakları arasında oluşan ailevi uyuşmazlık ve şirketin uzun yıllardır gayrifaal olduğu belirtilerek, şirketin fesih ve tasfiyesine, fesih ve tasfiyenin uygun görülmemesi halinde davacıların davalı şirketten çıkmasına ve çıkma payı ödenmesi noktasında toplandığı tespit edilmiştir. 6102 sayılı TTKnun 531.maddesinde "Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler....

                ------sayılı kararında şirket tüzel kişisi yerine ortaklara yönetilen haklı sebeple fesih davasının husumet yönünden reddi gerektiğine hükmetmiştir. ------ sayılı kararı da aynı yöndedir. ----- Hukuk dairesi -------Esas, -----Karar sayılı kararında da " ....Her ne kadar davacı vekilince yukarıda belirtilen nedenlerle davacının davalı ------- aleyhine açtığı davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, yönelik ilk derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmiş ise de; Davacı vekilinin dayandığı Yargıtay kararı şirketin davalı gösterilmemesi hali içindir. Şirketin fesih ve tasfiyesi istemli davada feshi istenen şirket yasal hasım olup, şirket ortakları yasal hasım olmadığından şirketin davalı olarak gösterilmesi halinde ise diğer ortaklara dava yöneltilmesinin yasal dayanağı olmadığı gibi gerek ve nedende yoktur....

                  Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca taraflarca karşılıklı olarak açılmış bulunan dosyalarda, ortakların karşılıklı olarak suç duyurusunda bulunarak, davalar açtıkları, şirketin kurulduğu 2008 yılından davanın açıldığı tarihe kadar ve halen bir ticari faaliyetinin olmadığı, sermayesini kaybetmiş durumda olduğu, ortak çoğunluğunda ticari faaliyete devam iradesi olmadığı, davalı ortağın ortaklıktan çıkartılarak şirketin devamında da bir irade beyan edilmediği, haklı sebebin gerçekleştiği, faaliyeti olmayan şirketin devamında bir yarar olmadığı gerekçesiyle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, müdürlükten azil talebi nedeniyle davalı ...'e husumet yöneltildiği kabul edilerek, davalı ... bakımından ise davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı Temel Ertemel vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, davalı limited şirketin fesih ve tasfiyesi ile diğer davalının müdürlükten azli talebini içermektedir....

                    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda şirketin feshi davasının kabulüne, alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen hükmün davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce bozulmasına karar verilmiştir. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dava, limited şirketin fesih ve tasfiyesi ile şirkete borç olarak verilen paranın tahsili davasıdır. Dairemizin 28.10.2015 tarih, 2015/3865 esas ve 2015/11202 karar sayılı bozma ilamında, işbu davada husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiği, şirketin başka ortağı bulunmaması nedeniyle taraf teşkilinin bu suretle sağlandığının kabul edilmesi gerektiği belirtilerek davanın husumetten reddine dair mahkeme kararı bozulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu