Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Madde uyarınca yürütmesinin dava sonuna kadar geri bırakılmasına, 28.01.2019 tarihinde seçilen yönetim kurulu üyelerinin görevlerine devam ettiğinin tespiti ile bu hususun davalı şirkete bildirilmesine, davalı şirketin ve müvekkillerinin zarara uğramalarının engellenmesi için dava sonuna kadar davalı şirketi yönetmek ve yönetim kurulu yerine kayyım olmak üzere bir veya birkaç kayım atanmasına; Davalı şirketin genel kurulu olağanüstü toplantıya çağıran yönetim kurulu kararının TTK 391. Madde uyarınca haksız ve kanuna aykırı olması sebebiyle batıl olduğunun tespiti veya iptaline, bu aşamada tebligat yapılmaksızın resen ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile yönetim kurulu kararının TTK 449 . Madde uyarınca yürütmesinin dava sonuna kadar geri bırakılmasına ve 27.10.2020 tarihinde şirket olağanüstü genel kurul toplantısının durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Madde uyarınca yürütmesinin dava sonuna kadar geri bırakılmasına, 28.01.2019 tarihinde seçilen yönetim kurulu üyelerinin görevlerine devam ettiğinin tespiti ile bu hususun davalı şirkete bildirilmesine, davalı şirketin ve müvekkillerinin zarara uğramalarının engellenmesi için dava sonuna kadar davalı şirketi yönetmek ve yönetim kurulu yerine kayyım olmak üzere bir veya birkaç kayım atanmasına; Davalı şirketin genel kurulu olağanüstü toplantıya çağıran yönetim kurulu kararının TTK 391. Madde uyarınca haksız ve kanuna aykırı olması sebebiyle batıl olduğunun tespiti veya iptaline, bu aşamada tebligat yapılmaksızın resen ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile yönetim kurulu kararının TTK 449 . Madde uyarınca yürütmesinin dava sonuna kadar geri bırakılmasına ve 27.10.2020 tarihinde şirket olağanüstü genel kurul toplantısının durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ARA KARAR TARİHİ: 09/07/2021 NUMARASI: 2021/288 Esas (Derdest dosya) DAVA: Genel Kurul ve Yönetim Kurulu Kararının Yokluğunun Tespiti/İptali TALEP:İhtiyati Tedbir İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021 Taraflar arasında görülen davada ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir isteminin reddine yönelik 09/07/2021 tarihli ara kararının tedbir isteyen davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ...'...

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; dava konusu 28.01.2023 tarihli genel kurul tutanağında 2 nolu madde altında finansal tablo ve bilançoların oylandığını, 3 nolu ayrı bir madde altında da yönetim kurulu üyelerinin ibrasının oylandığını, bu sebeple Yönetim Kurulu üyelerinin oydan yoksun olmadığını, oydan yoksunluk haline ilişkin düzenleme istisnai nitelikte olup istisna hükümlerinin yorum yolu ile kapsamının genişletilmesi mümkün olmadığını, TTK'nın m.436 açık olup; Yönetim Kurulu üyelerinin kendilerine ait paylardan doğan oy hakları ile sınır olduğunu, kendisi ile ilgili kararın alınmasında oy hakkından yoksun ise de diğer yönetim kurulu üyesi ile ilgili oylamaya katılabileceğini ileri sürerek kararın kaldırılarak, kararın iptali kabil bir karar olduğunun kabulü ile muhalefete ilişkin dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/732 Esas KARAR NO : 2022/458 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 06/09/2021 BİRLEŞEN BAKIRKÖY 2....

          satın alınmasına ilişkin yönetim kurulu kararının geçersizliğinin tespitine, geçersiz yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

            Bu bakımdan ibra pay sahibi ile ortaklık arasında şahsi bir iş niteliğinde olup; hükümde ifade edilen kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibrasında da oy kullanamazlar (Aydın Çelik, Anonim Ortaklıklarda Yönetim Kurulu Üyelerinin İbrası, Ankara 2007, s. 136- 139; Üçışık/Çelik, 312 vd.). Yine, TTK. m. 436/2 hükmüne göre: “Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz”. Bu hükümle, yönetime katılan yönetim kurulu üyeleri dışındaki bu kişilerin maddi ve manevi açıdan yönetime bağlı olmaları, menfaatlerinin genellikle yönetim kurulu üyelerinin menfaatleriyle aynı yönde olması sebebiyle yönetim kurulu üyelerini koruma eğiliminde hareket etmelerinin sakıncaları önlenmek istenmiştir. Hükmün kapsamına öncelikle yönetim kurulu üyelerinin girdiği şüphesizdir....

            Davalı vekili, davacının sermaye borcunu ödemediğini, ana sözleşmenin yerine getirildiğini, yönetim kurulu üyelerine ücret ödenmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm kanıtlara göre, davalı şirket paylarının hamiline hisse senedine bağlanmadığı, hamiline hisse senedi çıkarılacağı düzenlenmediğinden payların çıplak halinde olduğu ve ilan dışında ayrıca ıskat ihtarının TTK 408/2 maddesi gereğince taahhütlü mektupla yapılması gerektiği, davalı şirketin davacıya 01.03.2010 tarihli tebligatı gönderdiğini ileri sürdüğü ancak gönderilen bu tebligatın kanun maddesine uygun ıskat ihtarı niteliği taşımadığı, yönetim kurulu üyelerine ücret ödendiğine dair herhangi bir karar bulunmadığı gerekçesiyle, 30.07.2010 tarih ve 2010/6 sayılı yönetim kurulu kararı ile davacının davalı şirket ortaklığından ıskatına ilişkin işlemin iptaline, yönetim kurulu üyeliğinden kaynaklı ücret alacağı isteminin reddine karar verilmiştir....

              çıkılan bilançonun tasdik edilmesi mümkün olmadığını, kanuna ve ana sözleşmeye açıkça aykırı bir şekilde oluşturulan, yetkisiz yönetim kurulu tarafından oluşturulan gündeme ibra konusunun konulması hukuken mümkün olmadığını, yönetim kurulunun ibrası, bilançonun tasdikine bağlı olduğunu, şirket ana sözleşmesine göre bilançonun oy birliği ile tasdik edilmesi zorunlu olduğunu, oy çokluğu ile ibra edilme kararının öncelikle bu sebeple iptali gerektiğini, şirket yönetim kurulu başkanı ...'...

                Diğer bir ifadeyle, anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin kendi aralarında yapacakları görev dağılımı bir iç işlem niteliğinde olup üçüncü kişiler açısından bağlayıcı bir yönü bulunmamasının sonucu olarak yönetim kurulu içinde yapılan görev dağılımı uyarınca bazı üyelere şirketi, idari makamlar önünde temsil yetkisi verilmiş olması, temsil yetkisi verilmemiş olan yönetim kurulu üyelerinin belirtilen sorumluluğunun ortadan kalktığı sonucunu doğurmayacağı açıktır. Genel kurul tarafından yönetim kurulu üyeliğine seçildiği ihtilafsız olan davacı ve diğer yönetim kurulu üyeleri şirket tüzel kişiliğini ve yönetim kurulunu temsilen belli hukuki muamele yapmaları konusunda görev ve yetki taksimi yapılan yönetim kurulu kararının, yönetim sorumluluğunun ismi belirtilen üye veya üyelere devredildiği anlamında yorumlanarak hüküm kurulması hukuka uygun düşmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu