ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/255 Esas KARAR NO : 2022/1164 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 15/03/2022 KARAR TARİHİ : 15/12/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05.01.2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili ....., ........
Yönetim kurulu üyelerinin gerek kendi gerekse diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasında oy kullanamayacaklarının kabulü halinde, adı geçen şirket yönetim kurulu üyesinin şirketteki toplam hisse miktarı olan 5.840.000'ın, şirketin toplam hissesi 10.000.000,00 adet hisseden mahsubu ile genel kurulda temsil edilen ve ibra yönünden olumsuz oy kullanan 320.000 adet hissenin düşülmesi halinde şirket yönetim ve denetim kurulunun ibrasında olumlu oy kullanan hisse miktarı olan 3.840.000 bulunduğu , dolayısıyla yönetim kurulu üyesinin kendi ibrasında oy kullanmadığı ancak denetim kurulu üyesi ...'...
Önceki genel kurul toplantılarının bir veya bir kaç tanesinin iptali söz konusu olsa bile, bu durum iptalden önceki süreçte yeni genel kurul toplantısı yapılmasına engel teşkil etmez. İptal olunan genel kurul toplantılarının yerine aynı yıl için yeniden genel kurul toplantısı yapılabilir. Davacının bu hususa yönelik istinaf talebi yerinde değildir. Yönetim kurulunun ibrasına yönelik istinaf sebebi yönünden ise; yönetim kurulunun ibrası TTK 436.maddede düzenlenmiş olup, TTK 436/2 md; şirket yönetim kurulu üyeleri ile yönetimde görevli imza yetkisine haiz kişiler yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy hakkını kullanamaz. Yönetim kurulunun ibrasına ilişkin yapılan oylamada yönetim kurulu üyelerinin hiçbirisinin oylamaya katılmaması, ibralarına ilişkin olarak yapılan oylamada oy kullanmamaları gerekir. Yönetim kurulu bir bütün olup bütün olarak oylanmalıdır....
Davalı vekili, yönetim kurulu üyesi İdris Şahin'in zaten ibra edilmediğini, TTK'nın 364. ve 413/3. maddesine göre yönetim kurulu üyelerinin her zaman görevden alınabileceğini, yeni yönetim kurulu üyeleri seçiminin anasözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Yönetim kurulu üyelerinin ibrasında, hukuken yönetimde olmayan pay sahiplerinin oydan yoksunluğu gündeme gelmeyecek olup, yalnızca organ olarak yönetim kurulunda bulunanlar ile şirketi temsile yetkili kişiler için oydan yoksunluk hali bulunmaktadır (6762 sayılı eTTK m. 374/2 yönünden de aynı sonuca gidilmesi gerektiği --tutanağından anlaşıldığı üzere, yönetim kurulu üyelerinin ibrası için yapılan oylamada, yönetim kurulu üyeleri ----- oylamaya katılmadığı, bu sebeple her üç yönetim kurulu üyesinin de TTK m. 436/2'ye uygun şekilde ibra edildiği anlaşılmaktadır. --- üyelerinin görevdeki yönetim kurulu üyelerinin ibrasında oy kullanmasının dürüstlük kuralına aykırılığı yönünden ise, bu durumun somut delillerle ispatı gerekmektedir....
Yönetim kurulu üyelerinin ibrasında, hukuken yönetimde olmayan pay sahiplerinin oydan yoksunluğu gündeme gelmeyecek olup, yalnızca organ olarak yönetim kurulunda bulunanlar ile şirketi temsile yetkili kişiler için oydan yoksunluk hali bulunmaktadır (6762 sayılı eTTK m. 374/2 yönünden de aynı sonuca gidilmesi gerektiği --tutanağından anlaşıldığı üzere, yönetim kurulu üyelerinin ibrası için yapılan oylamada, yönetim kurulu üyeleri ----- oylamaya katılmadığı, bu sebeple her üç yönetim kurulu üyesinin de TTK m. 436/2'ye uygun şekilde ibra edildiği anlaşılmaktadır. --- üyelerinin görevdeki yönetim kurulu üyelerinin ibrasında oy kullanmasının dürüstlük kuralına aykırılığı yönünden ise, bu durumun somut delillerle ispatı gerekmektedir....
Davacılar, yönetim kurulu üyelerinin gerek kendilerinin gerekse diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin oylamada oy kullanamayacak olmasına rağmen her bir yönetim kurulu üyesinin ibrasının ayrı ayrı yapılmak ve yönetim kurulu üyelerinin diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasında oy kullanmak suretiyle 6102 Sayılı TTK'nun 436/2. maddesinin ihlal edildiğini belirtmektedirler. 6102 Sayılı TTK'nun 436/2. maddesi uyarınca “Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz.” Buna göre yönetim kurulu üyeleri, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin kararda oy kullanamazlar. Ancak yönetim kurulu üyelerinin ibraya ilişkin kararda oy kullanmaları tek başına ibra kararının iptaline sebebiyet vermez. Bunun için yönetim kurulu üyelerinin oyunun sonuca da etkili olması gerekir. ......
DAVANIN KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin .. tarihli ...karar numaralı yönetim kurulu kararlarının, şirket ana sözleşmesine, eşit işlem ilkesine, anonim şirket temel yapısına aykırı olduğunu beyanla mezkur kararların tedbiren icrasının durdurulmasını ve 6102 sayılı TTK'nun 391. maddesine göre batıl olduğunun tespitini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf talebinde bulunan davacılar tarafından, dava konusu Yönetim Kurulu kararlarının şirket ana sözleşmesine aykırı olduğu, yönetim kurulu üyelerinin etkisiz hale getirilmesinin amaçlandığı, kararların butlanla batıl olduğunu, bu nedenle mahkemece verilen kararın hatalı olduğu, kararın kaldırılması talep edildiği anlaşılmıştır....
kurulu, "kurul" olarak çalıştığından öncelikle bu hususta bir "yönetim kurulu kararı" alınması gerektiğini, müvekkilinin yönetim kurulu üyesi olmasına rağmen genel kurulun toplantıya çağrılmasına ilişkin toplantıya çağrılmadığı gibi bir bilgisi de olmadığını, Daha doğrusu bu hususta bir yönetim kurulu toplantısının yapılıp yapılmadığı dahi bilinmediğini, gizlice bir toplantı yapılmış olabileceğini veya hiç toplantı yapılmamış da olabileceğini, müvekkilinin yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle mutlak suretle katılması gereken yönetim kurulu toplantısının usulsüzlüğü ile karşı karşıya olduklarını, Aslında bu hususun davalı şirkette olan biten her şeyin müvekkilinden gizli bir şekilde yapılmaya çalışıldığının göstergesi olduğunu, dolayısıyla sadece bu durumun dahi (genel kurul çağrı kararının "yönetim kurulunun oybirliği" ile alındığı) genel kurul toplantısının usulsüzlüğünü ve hukuka aykırılığını ortaya koymak için yeterli olduğunu, 07/01/2022 tarihli genel kurul kararının yokluk...
Dolayısıyla mahkememizce davalı şirkete ait 08/07/2016 tarihli yönetim kurulu kararının müflis ... ve ...'ın kendi başlarına iflas idaresi olmaksızın katılması nedeniyle yok hükmünde sayılmasına karar verilerek, davacıların davasının kabulü ile, davalı şirket yönetim kurulunun 08/07/2016 tarihli ve ... numaralı kararının batıl olduğunun tespitine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur....