Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, 1-Sanık hakkında İİK’nın 331. maddesine ilişkin olarak kurulan hükme yönelik incelemede, Şikayet hakkının düşürülmesi karara yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Sanık hakkında İİK’nın 333/a maddesine ilişkin olarak kurulan hükme yönelik incelemede, Sanığa isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu...
ında şirket ortağı olup suç tarihinde temsile yetkisinin bulunmadığı anlaşılmakla, Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 2) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede; Sanığa yüklenen “Ticari İşletme Yöneticisinin Kasten Alacaklıyı Zarara Uğratması” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olmasına rağmen şirketi hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastiyle şirket borcunu ödememesi, ayrıca bu eylemin başka bir suçu oluşturmaması gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olduğunun yaptırılan bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesine ve borcun ödenmediğinin de sabit olduğunun anlaşılması karşısında unsurları oluşan suçtan sanığın mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Beraat Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. 1- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede, Sanığın borçlu şirketin yetkili temsilcisi olmadığının anlaşılması karşısında eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede, Sanığa isnat edilen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, 1-Sanığa isnat edilen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumlarının takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, 2- Kabule göre de, 30.07.2003 gün ve 251184 saılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4949 sayılı İİK'da değişiklik yapılmasına dair...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; şirket yöneticisinin hukuki sorumluluğuna dayanan tazminat tutarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkemece; 6100 sayılı HMK' nın 14/2 maddesi uyarınca kesin yetki dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş olup, hüküm davalı T4 vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. TTK'nın 553. maddesinde, kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu düzenlenmiş, TTK. 561. maddesinde de sorumlular aleyhine şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde dava açılabileceği düzenlenmiştir. Anılan yetki düzenlemesi kesin yetki kuralı olmayıp genel yetki kuralının yanında ek bir yetkili mahkeme düzenlenmektedir. (Yargıtay 11. HD, T: 12.12.2016, 2016/12846 E, 2016/9474 K ,Yargıtay 11....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; şirket yöneticisinin hukuki sorumluluğuna dayanan tazminat tutarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkemece; 6100 sayılı HMK' nın 14/2 maddesi uyarınca kesin yetki dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş olup, hüküm davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. TTK'nın 553. maddesinde, kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu düzenlenmiş, TTK. 561. maddesinde de sorumlular aleyhine şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde dava açılabileceği düzenlenmiştir. Anılan yetki düzenlemesi kesin yetki kuralı olmayıp genel yetki kuralının yanında ek bir yetkili mahkeme düzenlenmektedir. (Yargıtay 11. HD, T: 12.12.2016, 2016/12846 E, 2016/9474 K ,Yargıtay 11....
Ancak, uyulan Dairemiz bozma ilamı sonrası davalı ... yönünden davanın ispatlanamadığından reddine karar verildiği belirtilmiş ise de, gerekçede davacının zararından davalı şirket ve şirket yöneticisinin de haksız fiil hükümleri uyarınca sorumluluğu bulunduğu kabul edilmesine rağmen anılan davalı yönünden verilen kararın gerekçesi açıklanmadığı gibi, 6762 sayılı TTK’nın 336/5 m. tarif edilen gerek kanunların gerekse sözleşmelerin kendisine yüklediği sair vazifelerin kasten ve ihmal neticesi yapılmaması, TTK’nın 321/son maddesinde de temsile ve idareye salahiyetli olanların vazifelerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden anonim şirketin sorumlu olacağının hükme bağlanması, işbu davalının da şirket yönetim kurulu üyesi olarak gerek MK’nın 50., gerekse de TTK’nın 321/son maddesi uyarınca zarardan sorumlu tutulabileceği nazara alınarak değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bu nedenle kararın davacı yararına...
feshi haklı ve hukuka uyun olarak değerlendirilmekte olduğunu, 2019 yılı Mart ayında ise gerek davacının talebi gerekse de yöneticisinin performansa ilişkin değerlendirmeleri dikkate alındığında; davacı ile ikale süreci şirket yönetimi tarafından değerlendirildiğini, Davacıya, kendisi ile ayrılma kararı verildiği, kendisinin de iş arayabileceği, kendisinin yerine bir çalışan bulunana kadar dilerse çalışmaya devam edip böylece işsiz kalmayacağının iyi niyetle açıklandığını, bu kapsamda davacı ve yönetici arasında görüşmeler sürerken davacının da bilgisi dahilinde, muhasebe yöneticisi pozisyonu için müvekkil şirket personel arayışına girdiğini, bu durumun davacıdan gizlenmediğini, davacının konuyu ve olayları çarpıtmakta olduğunu, davacının da mevcut pozisyonunda çalışmak istemediği ve alternatif arayışa girdiği müvekkil şirket tarafından bilinmekte olduğunu beyan etmiştir....
Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. adlı şirketteki bir kısım hisselerini satın aldığı ancak mahkememizce bozma öncesi aldırılan bilirkişi raporunda da açıkça belirtildiği üzere şirket muhasebe kayıtlarında davacının söz konusu şirkete para ödediğine ilişkin bir kayda rastlanılmadığı, bozma kararına uyulmakla usulü kazanılmış hak oluşması karşısında taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davalıların bu durumu bilip birlikte hareket ettikleri anlaşıldığından davacının zararından davalı şirketler ve şirket yöneticisinin de haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, davacıyla davalı şirket ... Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, bu nedenle 63.844,80 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan ......
ün 2011-2016 arası kötü yönetimde kusurlu olduğu kabul edilse dahi, sadece bu davacı yönünden davanın reddi gerektiğini, diğer davacının hakkının yok sayılamayacağını, dava dışı şirket ile ilgili olarak genel yönetim giderleri 7 yıllık süreçte yaklaşık 8 kat artmışken enflasyona rağmen dava dışı şirketin kârının artmamış olmasının kötü yönetime delil olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, limited şirket yöneticisinin sorumluluğu kapsamında oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....