WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "....Davacılar vekilinin yukarıda özetlenen dava dilekçesi Mahkememiz 2021/729 esas sayısına kaydedilmiş olup; anılan dosyanın 30/11/2022 tarihindeki duruşmasındaki (1) numaralı ara karar ile, davalılar T4 ve T5 yönelik şirket yöneticisinin azli ve kayyım atanması davasının HMK'nun 167. maddesi gereğince tefrik edilerek mahkememizin iş bu yeni esas sayısına kaydedildiği anlaşılmaktadır. Dava, anonim şirket yöneticilerinin azli ve yerlerine yönetim kayyımı atanması davasıdır. Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünden celp edilen ilgili şirket sicil dosyasının incelenmesinde; dava konusu Sarıkum Turizm İnş. San. Ve Tic....

a yönelik şirket yöneticisinin azli ve kayyım atanması davasının HMK'nun 167. maddesi gereğince tefrik edilerek mahkememizin iş bu yeni esas sayısına kaydedildiği anlaşılmaktadır. Dava, anonim şirket yöneticilerinin azli ve yerlerine yönetim kayyımı atanması davasıdır. ... Ticaret Sicil Müdürlüğünden celp edilen ilgili şirket sicil dosyasının incelenmesinde; dava konusu...'nin beş ortaklı olduğu, davacı ...'nin %20, davacı ...'nin %15, davalı ...'ın %45, davalı ...'nin %15, dava dışı ...'in %5 oranında hissedar oldukları, şirketin yönetim kurulu başkanının davalı ..., başkan yardımcısının da davalı ... olduğu ve her iki davalının münferit yetkili oldukları anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK'nun 364.maddesinde;"(1) Yönetim kurulu üyeleri, esas sözleşmeyle atanmış olsalar dahi, gündemde ilgili bir maddenin bulunması veya gündemde madde bulunmasa bile haklı bir sebebin varlığı hâlinde, genel kurul kararıyla her zaman görevden alınabilirler....

    ın berat ettiğini, mahkeme kararına kiracı şirket yetkilisi ...'in müfaettişe verdiği soyut beyanın esas alındığını, dosyada iddia ve müfettiş raporu dışında delil bulunmadığını ileri sürülerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir. Dava, davalı vakıf yöneticisinin görevden alınması istemine ilişkin olup taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı vakıf yöneticisi tarafından davalı vakfın zarara uğratılıp uğratılmadığı, bu kapsamda 5737 sayılı Vakıflar Kanunu 10.maddesi gereğince davalı yöneticinin görevden alınma koşullarının oluşup oluşmadığıdır. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371'inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür....

      Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmediğini, şirket müdürünün azlini gerektirecek hiçbir durumun olmadığını, davacının gerçek dışı beyan ve taleplerle bunu istediğini, şirket Müdürünün azli ile ilgili davacı yanca genel kurulda veya resmi bir talepte bulunulmadığını, şirket müdürünün işlemlerinin hukuka tamamıyla uygun olduğunu, şirket müdürünün haklı sebeple azil davasında husumetin, azli istenen müdüre yönlendirilmesinin gerektiğini, şirketin faaliyette olduğunu, yasal olarak işbu davada kayyım atanması ve ihtiyati tedbirlere ilişkin şartların oluşmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Somut olayda; davacı tarafça davalı şirket 28/04/2021 tarihli Yönetim Kurulu 2 nolu kararın dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle butlanı istenmiş ise de; kararının yönetim kurulunca yetkisi dahilinde alındığı, TTK'nın 391.maddesinde öngörülen kararın butlanı sonucunu doğuran nedenlerden hiçbirine uymadığı, diğer bir anlatımla alınan kararın butlan koşullarının bulunmadığı; diğer yandan, davacı tarafça ileri sürülen dava nedenlerinin şirket yöneticisinin azli davasının konusunu oluşturabileceği, eldeki davada dinlenemeyeceği kanaatine varıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO: 2024/299 KARAR NO: 2024/1729 KARAR TARİHİ: 20/06/2024 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 17/01/2023 NUMARASI: 2023/28 2023/15 DAVANIN KONUSU: Şirket ortağı ve yöneticisinin haksız fiilinden kaynaklı Tazminat Taraflar arasındaki davada Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi ile Çorlu 4. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, şirket ortağı ve yöneticisinin haksız fiilinden kaynaklı tazminat talebine ilişkindir. Çorlu 4. Asliye Hukuk Mahkemesince,"...davanın yönetici ve haksız fiilden kazanç sağlayan aleyhine açılmış tazminat davası olduğu, iş bu davada Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesince,"......

            Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ...’in şirkete ait defterleri mahkemeye sunmadığı, ...’ın 82. maddesine uygun şekilde defterlerin zayi olduğu konusunda talepte bulunmadığı ayrıca davalı şirket müdürünün azli için haklı nedenlerin oluştuğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı ...’in şirket müdürlüğü görevinden azline karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, haklı nedenlerle limited şirket müdürünün azli istemine ilişkindir. Şirket müdürünün azli davalarında husumetin azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca limited şirketin dava edilmesi zorunlu değildir....

              nin ana sözleşmesinde, rekabet konusunda izin verildiğine dair maddenin bulunmadığı, bu açıdan davalının anılan şirketteki müdürlük görevinden azli için haklı nedenin oluştuğu, ancak müdürlükten azli istenen şirketin davalı olarak gösterilmediğinden, davanın usulden reddinin gerektiği, davanın "tasfiye memurunun azli" davası olarak kabul edilmesi halinde ise tasfiye memuru olarak davalının azlini gerektiren haklı bir nedenin tespit edilemediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, haklı nedenlerle limited şirket müdürünün azli istemine ilişkin olup, mahkemece, davalının müdürlüğünden azli istenen şirkete husumet yöneltilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiştir. Oysa, şirket müdürünün azli davalarında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca limited şirketin dava edilmesi zorunlu değildir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 14/07/2021 NUMARASI : 2021/2 Esas 2021/484 Karar DAVACI VEKİLİ DAVALI : DAVA : Şirket Yöneticisinin Azli DAVA TARİHİ : 04/01/2021 KARAR TARİHİ : 18/10/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2023 Taraflar arasındaki şirket yöneticisinin azli istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı .... San. Ltd. Şti.'ne davalı ...'nun şirket müdürü olarak şirketi süresiz münferit imza temsilinin tescil ve ilan olunduğunu, şirket merkezinin kuruluş aşamasında ...'da olduğunu, davalının, diğer kurucu ortağın hissesini devretmesi sonucunda 05.12.2018'de şirketin tek ortağı konumuna geldiğini ve şirket unvanının .... Ltd....

                  HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ : Dava hukuki niteliği itibarıyla müdürün azli ve tedbiren ticari Şirkete Kayyım Atanması talebine ilişkindir. Davacı vekilince açılan şirket müdürünün azli davasında tedbiren kayyım tayini talep edildiği ilk derece mahkemesince tedbir talebinin reddine karar verildiği ve iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafın, davalı şirkete kayyım atanması talebi yönünden yapılan istinaf incelemesinde; şirketlerde asıl olanın şirketin genel kurul veya yetkili olan organlar tarafından atanan temsilciler tarafından yönetilmesi olduğu, davalı şirketin hali hazırda yöneticisinin bulunduğu, organsız kalma gibi bir durumunun da söz konusu olmadığından ilk derece mahkemesinin kayyım atanması talebinin reddine ilişkin kararı da doğru olmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu