Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin kar etmesi durumunda karın dağıtılması konusunda münhasıran ortaklar kurulunun yetkili olduğu, ortaklar kurulu tarafından kar payı dağıtılması yönünde karar alınmadıkça mahkemece kar dağıtılmasına karar verilemeyeceği; kaldı ki bilirkişi raporuna göre şirketin halen zararda olduğu, dolayısıyla dağıtılacak karın da söz konusu olmadığı, şirket yöneticisinin görevden azlini gerektirir haklı bir nedenin varlığının davacılar tarafından ispatlanamadığı, bu nedenlerle davalılar aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    nın şirket yöneticisi olması nedeniyle TTK 553 ve 555 maddesi gereğince şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı tazminat talebinin şirkete verilmesi kaydı ile dava açılması gerektiği, diğer davalılar hakkında şirket yöneticisi ile birlikte hareket ettiklerinden bahisle dava açılmış olması nedeniyle aynı şekilde tazminatın şirket lehine talep edilmesi gerektiği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....

      Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve davalı ... yönünden iddianın ileri sürülüş biçimi itibariyle anonim şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayanılmış olmasına göre, davacılar vekilinin karar düzeltme istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin karar düzeltme istemlerinin HUMK 442. maddesi uyarınca REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 4,60 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 01/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        , davalı şirket yöneticisinin kusurlu davranışı ile şirketi zarara uğrattığı kanaatine ulaşılamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/967 KARAR NO : 2023/912 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 20/03/2023 NUMARASI : 2023/256 ESAS - 2023/164 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Şirket Yöneticisinin Sorumluluğuna KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 20/03/2023 tarihli 2023/256 Esas ve 2023/164 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketim 03/08/2007 tarihinde İstanbul'da kurulduğunu, şirket paylarının 02/08/2012 tarihinde hakla arz edilerek Borsa İstanbul'da işlem görmeye başladığını bu nedenle SPK denetimi altında olduğunu, davalı T4 16/10/2017...

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/967 KARAR NO : 2023/912 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 17/03/2023 (Dava) - 20/03/2023 (Karar) NUMARASI : 2023/256 Esas - 2023/164 Karar DAVA : İtirazın İptali (Şirket Yöneticisinin Sorumluluğuna Dayanan) BAM KARAR TARİHİ : 01/06/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2023 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 20/03/2023 tarihli 2023/256 Esas ve 2023/164 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketim 03/08/2007 tarihinde ...'da kurulduğunu, şirket paylarının 02/08/2012 tarihinde hakla arz edilerek ...'...

            Davacı 14/10/2015 tarihli savunma yazısında, Bodrum ilçesinde anlaşmalı otelin bulunmaması nedeniyle konaklama ücretini bu şekilde her bir kısım 150,00 TL.nin altında kalacak şekilde 4'e böldürdüğünü, şirket içi yarışma sonucunda kazandığı tatil ödülüne babasının rahatsızlığından dolayı gidemeyecek olması nedeniyle tatilin parasını edinebilmek adına tatil parası kadar tutarı ... isimli kafe ve bir yemek firmasından aldığı yemek fişlerini girerek bedeli tamamlamaya çalıştığını belirtmiştir. Davacı söz konusu savunmasına göre fesih konusu eylemleri gerçekleştirdiğini kabul etmiş ancak yöneticisinin bilgisi dahilinde olduğunu beyan etmiştir....

              Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar pay defterindeki kayıtlar lehine olan kişi bakımından karine niteliği taşıması nedeniyle yapılan incelemede pay defteri ile hazirun cetvelinde yer alan kayıtların farklılık göstermediği, ortaklık durumunun ikincil kayıtlar tutulmak suretiyle takip edildiği kanıtlanamamış ise de, davacının davalı ...Ş adlı şirketten 500.50 DM bedelle bir kısım hisselerini satın aldığı ancak şirket muhasebe kayıtlarında şirkete para ödediğine ilişkin bir kayda rastlanılmadığı, taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davalıların bu durumu bilip birlikte hareket ettikleri, davacının zararından davalı şirket ve şirket yöneticisinin de haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davacı ile davalı...

                Hukuk Dairesi'nin ........2010 tarih, 7728 Esas, 11682 Karar sayılı ilamı ile; vergi alacağı için şirket ortağı ya da yöneticisinin mal varlığına ne şekilde haciz konabileceğinin Amme Alacaklarının Tahsil Usulu Hakkında Kanun'un ..., 35 ve mükerrer 35. maddeleri ile Vergi Usul Kanunu'nun .... maddelerinde gösterildiği, bu hükümlere uygun biçimde konulan kamu hacizlerinin ise anılan yasanın .../.... maddesi uyarınca ilk hacze iştirak edebileceğinin tartışmasız olduğu, mahkemece usulüne uygun bir kamu haczi olup olmadığının tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur....

                  deki payını, şirket devir sözleşmesi ile sanık ...'a devrederek ortaklık ve yöneticilikten ayrıldığı, 24.10.2007 tarihinden itibaren şirket yöneticisinin ... olduğu gözetildiğinde; suç ve cezaların şahsiliği ilkesinin bir gereği olarak, sanıkların yönetici olmadıkları dönemlerde suça iştirak edip etmedikleri, etmiş iseler işlenen sahte fatura düzenleme suçlarına ne şekilde iştirak ettikleri karar yerinde incelenip tartışılarak suçların oluşumunda varsa iştirak, rol ve sorumluluklarının belirlenmesinden sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması, Yasaya aykırı, sanıklar ... ile ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu